zonklamak
-
nabzin agriyan-sanciyan uzuvda atmasi. (bkz: dis agrisi)
-
-
genelde beyinde olusan hadise.
(bkz: beynim zonkluyor) -
apsenin (bir yaranın, dişin, vb.) zonklaması içerideki bakteriyel enfeksiyona delalettir. bakterilerle savaşın artığı irin kabına sığmaz olmuştur, taşacak yer aramaktadır.
-
sinüzit geçiren kişide özellikle kaş üstü kısımda meydana gelen olay. en kötülerinden biridir . hareketle artar.
-
ilginçir, bu kelime yansıma bir sözcük olmasına rağmen cismi bir kökene dayanmamaktadır. yani kafamızın içinde bizi rahatsız eden bu illet aslında bize "zonk zonk" zonkluyormuş gibi geldiğinden bu ismi almış.
-
bu gece darbe alan kafamın arkasının çin işkencesi yapması sonucu hissettiğim acı.
-
çocuk gebede durduğu gibi durmuyor. ilişki kurtulsun diye, kurulsun diye çocuk yaparlar. bir dua, bir umut gibi. çocuk, annesinin karnını yırtar, erkeğin erbezlerini zonklatmaya karar vermek keyfine kalmış.
"ölü bir zamansızlık kokusu dolanıyordu ada'da. yaz, çekilmiş bir diş gibi yokluğuyla zonkluyordu." tomris uyar - yürekte bukağı
"bana buyurulanlar derimin altına dikilmiştir; bir gün yazı yazmasam, yara zonklar; eğer çok kolaylıkla yazarsam, yine zonklar." jean-paul sartre - les mots -
dalgalı, nabzı hisseder gibi kendini şiddetli ağrı şeklinde hissettiren, güçlü, dayanması güç ağrı çeşidi. günlük rutini aksatır.
tamamen kesilmeden azalıp artar, inflamasyon kelimesini iyi uydurmuşlar tam da bu dersin, uykundan aniden uyandırır. ağlayayım bari açılırım diye ümid ederken zaten gözünden yaş, aşağılardan da çiş falan çıkar. bulantı yapabilir. ağrı kesiciye ek başka hangi ağrı kesiciyi içsem diye düşündürür. tam bir sabır ölçeği bir ağrı çeşididir.
tanım yapmaya çalışmak da rahatlatıcı olabilir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap