• amerikalı bir psikiatrist ve madde bağımlılığı merkezinde çalışıyormuş. aynı zamanda bir haham.
    kimyasal bağımlılık, stres, özgüven vb konularda 60'dan fazla kitabı varmış.

    facebook'ta dolaşan videolarını görünce meraklanıp biraz bakınayım dedim.
    dede güzel konuşuyor.
    altyazılı bulabildiğim örnekler:
    stresle başa çıkma- ıstakoz örneği
    sevggimiz balık sevgisi gibi

    youtube'da çok daha fazlası var. 3-5 dakikalık videoları izlemek keyifli..

    şurada da haberi ve bazı bilgiler var.

    unbeknown the black uktesiydi.
  • hasidik, amerikalı bir psikiyatri doktoru. içini dolduramadığınız kavramlar hakkında size doyurucu bir bakış açısını, huzurla aktaran adam. önyargıları bırakıp dinleyiniz derim...
  • wordporn da sevgiyi çok güzel tanımlayan insandır.
    insanlar, sevdiklerine vermezler, verdiklerini severler. çünkü gerçek sevgi, almak değil vermektir.
  • stres, madde bağımlılığı, özgüven üzerine çalışmaları bulunan abd'li psikiyatrist doktordur. ancak onu diğerlerinden ayıran çok önemli bir yönü vardır ki, o da yahudi bir haham olmasıdır. hasidik bir hahamdır. gördüğümüz bir çok din adamından çok farklı yahudileri kıskanma sebeplerime bir yenisi daha eklendi.
    bugün twıtter'de tesadüfen karşıma çıkan bir videosu nedeniyle sabahtan beri araştırdığım, ilgimi çeken zat-ı muhterem.
    özellikle sevgi ve stresle başa çıkmayı anlatan ve kişisel kitaplara giren çok güzel bir istakoz hikayesi var gerçekten etkileyici.
    benim de zaman zaman videoda anlatılan istakoz gibi hissettiğim zamanlar oldu. kabuğumdan rahatsız olduğum, değiştirmek istediğim veya bir kayanın dibine saklanmak istediğim zamanlar... ama insanın asıl cevherinin içinde olduğu ve aslında kendi kendinin doktoru olduğunu fark etmek de bitiyor her şey.

    istakoz
  • günümüzde sevgi dediğimiz şeyin genç çiftlerin birbirlerine aşık olması peki bunun anlamı nedir? bu aslında şu demektir aralarından biri diğerinin fiziksel, duygusal ihtiyaçlarını karşılayabileceğini düşündü yani durum hem erkek hemde kız için aynıydı. bu sevgi değildir kişinin kendini tatmin için bir araçtır.
    dışa dönük bir sevgi, ben ne elde edeceğim ne vereceğim değildir. dessler'ın bir sözü vardır: insanlar önemli bir hata yaparlar. sevdiklerine verdiklerini sanırlar, ancak gerçek cevap verdikçe sevildiğinizdir. asıl önemli nokta sana bir şey verdiğimde sendeki bana yatırım yapıyorum. kendini sevmek doğuştan beri var olduğuna göre herkes kendini sever. şimdi benim bir parçam sende olduğuna göre benim sevdiğim bir şey sendedir.

    gerçek sevgi almak değil vermektir.
  • bize gerçekten ruhani liderlerin olabileceğini tekrar gösteren adam.
    hayretler içinde izliyorum.
  • sevgi ve ıstakoz hikayeleriyle popüler amerikalı haham.
  • rahatlatıcı konuşmalar yapan bir bilge. insanların "sevginin anlamı" konusundaki yanılgısını çok güzel ifade etmiş:

    sevgi bizim kültürümüzde anlamını neredeyse kaybetmiştir.
    kotzk hahamı hakkında çok ilginç bir hikâye vardır:
    haham, açık bir şekilde yemekte olduğu balıktan büyük bir keyif alan bir gençle karşılaşır. ona sorar: "genç adam, bu balığı niçin yiyorsun?"

    "çünkü balığı seviyorum." diye cevaplar genç adam.
    "ha, yani balığı seviyorsun bu nedenle onu sudan çıkardın, öldürdün ve pişirdin.
    bana balığı sevdiğini söyleme" der haham.
    "sen kendini seviyorsun." diye ekler.
    "çünkü balığın tadı güzel geliyor. bu yüzden onu sudan çıkardın, öldürdün ve pişirdin."

    sevgiden anladığımız çoğunlukla bu balık sevgisi gibidir.
    genç çiftler birbirini sever. genç adam ve genç kadın birbirini sever. bu ne anlama gelir? bu adam, bu kadının onun tüm fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını karşılayabileceğini düşünüyor. ve bu kadın da bu adamda benzer şeyler görüyor. buna sevgi diyoruz.
    ancak herkes kendi ihtiyaçlarını gözetiyor. bu, ötekine duyulan sevgi değildir. diğer kişi benim doyumum için bir araç hâline geliyor. bu yüzden sevgiyi balık sevgisi gibi algılıyoruz.
    gerçek sevgi, ne aldığımla değil ne verdiğimle ilgilidir.
    haham desler şöyle der: "insanlar sevdikleri kişilere bir parçalarını verdiklerini düşünerek hata yapıyorlar. aslında doğrusu şu: bir parçanızı verdiğiniz kişiyi seviyorsunuz."

    yani eğer sana bir parçamı verirsem kendimi sende değerlendiririm.
    ve benlik sevgisi verili olduğundan herkes kendini sever. artık bir parçam sende olduğu için sende sevdiğim şey kendimden bir parçadır.
    yani gerçek sevgi özverili sevgidir. karşılığını alabildiğin sevgi değildir.
  • bu adamın aslen rizeli olmadığına beni kimse inandıramaz.
  • narin ve yumuşak bir hayvan olan ıstakoz, sert ve genişlemeyen bir kabuğun içinde yaşıyor.
    tabii ıstakoz büyüdükçe bu sert kabuk da onu sıkıştırmaya başlıyor.
    bu sert kabuk, ıstakozun kendini fazlasıyla baskı altında ve rahatsız hissetmesine neden oluyor.
    ıstakoz kendini avcı balıklardan korumak için bir kaya oluşumunun altına gizleniyor.
    gizlendiği kayanın altında kabuğunu çıkarıp atan ıstakoz, kendine yeni bir kabuk üretmeye başlıyor.
    ıstakoz bir süreliğine kabuğun baskısından kurtulsa da, zamanla büyüdükçe bu kabuk da ıstakozu sıkmaya başlıyor.
    tekrar kayanın altına giden ıstakoz, bu kez kendine daha büyük bir kabuk üretiyor.
    bu döngüyü devam ettiren ıstakoz, birçok kere kendine kabuk üreterek büyümeye devam ediyor.
    abraham j. twerski, "ıstakozun büyümesine imkan sağlayan tetikleyicinin onun rahatsızlık duyması olduğunu" söylüyor.
    "eğer ıstakozların doktorları olsaydı hiçbir zaman büyüyemezlerdi. çünkü ıstakoz rahatsız hisseder hissetmez doktora giderdi ve doktor ona antidepresan verirdi, ıstakoz iyi hissederdi. ancak kabuğunu hiçbir zaman çıkarıp atamazdı."
    ayrıca "stresli zamanların büyümenin bir işareti olan zamanlar olduğunu" da vurguluyor abraham j. twerski.
hesabın var mı? giriş yap