• yetmisine merdiven dayamis ana muhalefet baskani adalet icin uzunca bir yolu bunca sicaga ragmen yuruyor, tek yaptigi da bu, sadece yurumek. pesinden bir kitle geliyor, insanlarin onca provokasyon denemelerine ragmen sadece alkisliyorlar, o kadar.

    maasla calisan, beynini, dusuncesini iki kurusa satan troll de gelmis klavye arkasindan doverler sizi diye tehdit ediyor. ılkelligini, siddet hevesini, cahilligini gosteriyor.

    aramizdaki insanlik farki iste bu kadar buyuk. yuzyillar var neredeyse.
  • somut sonuçları:

    1) başkanlık referandumunda hayır'da birleşen cephenin, kimliksiz ve politika odaklı hareket tarzı devam ettiği sürece birlikte kalacağı görüldü.

    2) akp'nin her muhalifi teröristlikle suçlayan propaganda makinesinin sınırları olduğu görüldü, karalama kampanyası bu kez işe yaramadı, iktidar kendi mükerrer argümanlarının tesiri azalttığıyla kaldı.

    3) akp 15 yıldır ekmeğini yediği mağduriyet kozunu chp'ye kaptırdı.

    4) 7 haziran 2015 seçimleri öncesinde olduğu gibi, geniş medya ambargosuna rağmen gündem chp tarafından belirlendi.

    5) aşırı ulusalcılar (perinçek, feyzioğlu, kocasakal) daha da marjinalize olarak eğitimli-seküler-orta sınıf nezdindeki saygınlıklarını yitirdiler.

    6) akp'nin yürüyüşe karşı "bu ülkede adalet var" diyememesi, tek eleştirisinin "trafik aksıyor" ve "teröristlik yapılıyor" olması, yürüyüşün yapılmasına "izin vermeyi" lütuf olarak görmesi, tehditler savurması, konvoyu taşlatıması, yola gübre döktürmesi, konaklama alanlarında suyu kesmesi kayda geçti.

    7) muhalif olduğu halde, yürüyüşe katılmak şöyle dursun, hakkında olumlu bir söz bile söylemeyenler bir kenara yazıldı. bu tutumları önümüzdeki yıllarda yakalarını bırakmayacaktır.

    8) propaganda makinesinin teröristlik ve hainlik suçlamaları işe yaramadığında b planının aktörleri ve kurumları küçük düşürmeye çalışmak olduğu biliniyordu. yürüyüşte gösterilen tavır ise; kitle, söylem ve üslup kenetlenmesi sağlanıp, ilk günkü vakar muhafaza edildiği takdirde bu b planının da işlevsiz bırakılabileceğini gösterdi.

    9) toplumdaki kutuplaşma nedeniyle yaşanan "(özellikle muhalefetin) sesini karşı mahalleye duyuramama" sorunu, ses getiren, dürüst, masum ve haklı bir eylemle aşılarak karşı mahallenin de (en azından bir kısmının) bu hassasiyete kulak vermesi, ülkede aslında hiçbir şeyin kendilerine söylendiği gibi "normal" olmadığını düşünmeye başlamaları sağlandı.

    10) akp tabanının bu talepten aslında rahatsız olmadığı, hatta kaydadeğer bir kesiminin yürüyüşün özünü desteklediği hem anketlerle, hem de parti, hükümet ve propagandistlerdeki geniş çaplı sessizlikle ortaya çıktı. bu durum da, hileli referandumda ahlaki zemini kaybettiğini içten içe bilen akp'nin, üzerinde durduğu zeminin ne kadar kırılgan ve dengesiz olduğunu bir kez daha görmesine yol açtı.

    11) ülke ne kadar çamura batarsa batsın, akp resmi ve gayriresmi kolluk kuvvetleri vasıtasıyla içinde yaşadığımız polis devletini ne kadar tahkim ederse etsin, eğitimli orta sınıfın şiddete sapmadan, sonuna kadar dürüst, barışçıl ve çoğulcu biçimde hareket edeceğini ve aydınlık bir türkiye için mücadeleyi asla bırakmayacağını gösterdi.

    gezi direnişi için yapılan benzer bir analiz: #43144747
  • anayasanın 83.maddesi "seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz." diyor.

    2016'da, bu maddeyle ilgili bir geçici 20.madde eklendi anayasaya. bu geçici 20.madde dedi ki "bu maddenin türkiye büyük millet meclisinde kabul edildiği tarihte; soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden; adalet bakanlığına, başbakanlığa, türkiye büyük millet meclisi başkanlığına veya anayasa ve adalet komisyonları üyelerinden kurulu karma komisyon başkanlığına intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, anayasanın 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz."

    yani anayasa m.83 bir milletvekili sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz derken, geçici 20.madde, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin dosyası bulunan milletvekilleri sorgulanabilir, yargılanabilir ve tutuklanabilir demiş oldu. geçici 20.madde, 83.maddenin bu hükmünü kaldırmış oldu. böylece vekillerin yargılanmasının önü açıldı.

    pek çoklarının bilmediği ve haliyle de yazmadığı şey ise, bu geçici 20.maddeyi kabul edenler arasında chp'nin de olduğuydu. ve mecliste dokunulmazlığının kaldırılması bekletilen vekillerden biri de, mit tırları davası sebebiyle, enis berberoğlu'ydu. ona da bu maddeyi uygulayacaklarını bile bile kemal bey maddenin kabulüne evet oyu verdi. ondan sonra da berberoğlu tutuklanınca ankara'dan istanbul'a yürüdü.

    ha chp bu geçici maddeye neden evet dedi? madde esas olarak terörle bağlantısı olan hdp vekillerinin yargılanmasının önünü açmak için düzenlenmişti. eğer maddenin kabulü için mecliste yeterli çoğunluk sağlanamasaydı (çünkü anayasayı tek başına değiştirmeye akp'nin oyu yetmiyordu. mhp'nin desteğini alsa da yetmiyordu. chp'nin oyuna ihtiyaç vardı), akp düzenlemeyi referanduma götürecekti. referanduma gidince, terörle bağı olan vekillerin yargılanması halkın büyük desteğini alacağı için, çok yüksek bir oy oranı ile ilgili madde kabul edilecekti. bu da kemal beyin koltuğunun sarsılması, belki de kaybetmesi anlamına gelirdi ki, koltuğunu kaybetmemek için mecliste evet oyu verdi.

    bu konunun önü arkası budur. ahali "70'ine merdiven dayamış adam hukuk için yürüyor" dedi ancak işin hukuki tarafını bilmediği ve burayla da ilgilenmediği için, kemal beyin kendi hatası yüzünden yürüdüğünü konuşamadı. millet berberoğlu yargılamasında kemal beyin hiçbir etkisi yok zannediyor. o yüzden yürüdü diye kahraman ilan ediliyor. kemal bey kahraman değildir. kendisine verilen görevi yapmaktadır.
  • sürekli adaletin nerede araması ile ile ilgili tavsiyeler veriliyor kılıçdaroğlu'na

    -adaleti meclis'te ara eyyy kılışdar
    -adaleti adliyelerde ara eyyy kılışdar
    -adaleti sandıkta ara eyy kılışdar
    -adaleti şurada ara eyy kılışdar
    -adaleti burada ara eyy kılışdar
    ....
    ..

    kimse de adalet var bu ülkede aramana gerek yok diyemiyor. herkes kabul ediyor adaletin olmadığını.
  • 6 temmuz 2017 tarihi, perşembe günü sabahı, saat 10:00-10:30 arasında, osb 1. kısım, dilovasında bulunan işyerimizin yanından geçmiş yürüyüştür.

    d-100 istanbul izmit yolunun istanbul yönüne doğru hareket etmekteler. hava sıcak, tepede güneş var ama hafif şekilde esmekte.

    firma çalışanlarının büyük kısmı yol kenarına koştuk, alkış ve sloganlarla yürüyüşe destek verdik.

    sinerji çok hoştu; bir takım şeylerin yanlış gittiğini düşünen, olan bitene tepkili olan ve en önemlisi hak, hukuk ve adalet kavramların değerini bilen insanlar oradaydılar. bizlerde öyle...

    yolun izmit yönüne ilerleyen kısmı araç trafiğine açıktı, geçen araçlardan bazıları yürüyüşe kornalarla destek verdiler.

    dediğim gibi yürüyüşün güzel bir sinerjisi var ve umarım böyle devam eder. yürüyüşün chp önderliğinde yapılıyor olması bu yürüyüşün bir chp parti yürüyüşü olduğu anlamına gelmez, gelmemeli. hak, hukuk ve adaletin üstünlüğüne inanan, önemini bilen her insanı ve siyasi grubu kapsayıcı bir şekilde devam etmeli.

    hak, hukuk ve adalet !
  • an itibariyle tuzla e5 üzeri iki yönlü trafiğe kapatılmış durumda. her yer polis kaynıyor. istanbul'a girmelerine az kalmıştır diye umuyorumç ilk kez tuzla e5 manzaralı iş yerinde çalışmaktan memnun olacağım birazdan sanırım. yürüyüş kortejini en net görecek pozisyonda olmak da güzel.

    adalet için atılan her adım kutlu olsun.
  • destekleyenler protesto edenlerden kat kat fazla sayıda. arada bi kaç rabiacı çıkıyor sesleri bastırılıyor zaten. köprüler dolu, selamlayan çok. apartmanlardan insanlar seslenip alkış tutuyorlar. kortej o kadar hızlı ilerliyor ki ara sıra koşmak zorunda kalıyoruz. saat 4'e kadar sürecek olan moladan sonra devam edecek. katılan herkese kolaylıklar dilerim.

    ayrıca acıbadem hastanesi çalışanlarına destekleri için teşekkürler, öpücükler. *
  • --- spoiler ---

    "350 köşe yazarları var, adalet yürüyüşü'ne karşı 'trafik aksıyor' dışında tek bi argüman geliştiremediler ya. bir eylem bu kadar haklı olur."
    https://twitter.com/…cusu/status/883231873677365248
    --- spoiler ---
  • türk insanından nefretimi körükleyen, ülkenin ne kadar bölündüğünü gözler önüne seren yürüyüş..

    kemal kılıçdaroğlu kişisinden pek haz etmiyorum, bugün görevinden istifa etse mutlu olurum.. fakat kanaatimce yürüyüşünde haklıdır..

    bugün dilovası akşam saatlerinde ise gebze'ye ulaşmış yürüyüşünde dönerken malum yürüyüş güvenliği sebebiyle trafik olağandan yoğun, serviste kendisi hakkında duyduklarım gerçekten üzücü..

    -e kaldık trafikte adalet mi senin bu yaptığın?
    -bu ülkeye ne faydan oldu da yürüyon..
    -bende yürürüm yanımda araba, karavan..

    gibi cümleler duydum arkadaşlarımdan.. kendilerinden tiksindim..

    bu zatlar demekki bu ülkedeki bu kadar adaletsizliği, damat adaletini vicdanlarına sığdırmış.. ben dayanamıyorum.. çok üzülüyorum.. hem bu adaletsizliğe hem ülkenin geldiği duruma..

    umarım en kısa zamanda ülke olarak düzlüğe, kardeşliğe, anlayışa ve adalete kavuşuruz..
  • şimdi bu yürüyüş ile ilgili en çok duyduğum serzenişler şunlar ; "hangi adaleti aramış da bulamamış?" , "yolda yürüyerek adalet mi aranırmış?" .

    ben büyük bir çoğunluğun hala bu yürüyüşün amacının ne olduğunu bilmediğini düşünüyorum. yani adam şey zannediyor galiba " k.k'nun mahkemede işi vardı, mahkemeyi kaybetti ve bu yüzden yürümeye başladı, tamamen kişisel". böyle zannedenler varsa konu bu değil arkadaşlar.

    konu 15 temmuz darbesinden sonra başlayan "cadı avında" yüzbinlerce kişinin tutuklanmasına ve işinden atılmasına rağmen yıllarca bu darbeci terör örgütü ile aynı yatakta yatan akp'den hiç kimsenin tutuklanmaması. evet arkadaşlar konu tam olarak bu ve bu nereden bakarsanız bakın "adaletsizlik". olay chp millet vekilinin fetö'den tutuklanması ile başlıyor ki doğru olabilir, chp'de de mhp'de de ve diğer partilerde de bu örgüte üye olan insanlar vardır. ama hangi akıl ve izan ile ifade edebilirsiniz akp'nin içinde fetö'cü kimsenin olmadığını. tamamen k.k'na olan ön yargı nedeniyle bu haklı yürüyüşe kelimenin tam manasıyla "bok atılıyor".

    hadi diyelim "adalet yürüyüşü"nün fetö ile ilgili olduğuna inanmıyorsunuz. peki ülkede gerçekten adalet olduğuna inanıyor musunuz? her gün ülkenin farklı yerlerinden çocuk tecavüzleri, kadın cinayetleri, işçi cinayetleri duyduğunuzda hiç mi vicdanınızda şu soru yankılanmıyor "bu ülkede adalet yok mu?". bu ülkede adalet olsa affedersiniz ama kimsenin götü yemez hamile anasına tecavüz ettikten sonra 10 aylık sabinin başını taşla ezmeye...

    ya hadi bunu da geçtim bakın geçilecek bir konu değilde lafın gelişi işte. ya arkadaş ödediğiniz vergilerde mi hiç belinizi bükmüyor? bu elektrik, su vb. diğer faturalarda kaç tane kalem var eskiden devlete vermediğimiz, bunlar hiç canınızı sıkmıyor mu? benzin 5 tl. sıfır araba alsan devlet neredeyse 3 araba fiyatı (evet yanlış okumadınız) vergi koyuyor üzerine.
    bu da adaletsizlik değil mi?

    k.k. partinin başına geçtiğinden beri muhalefet olarak yaptığı en iyi şey bu yürüyüş arkadaşlar, ama öyle ama böyle. kaldı ki yürüyüş sırasında parti ile ilgili hiçbir görsel kullanılmıyor, sadece türk bayrakları ve "adalet" yazılı dövizler var.
    69 yaşında adam 40 derece sıcakta her gün yürüyor. bence en azında yoluna "tezek" döküleceğine saygı duyulmalı.
    evet, trafik akışını bir kaç gün durdurdu ve size sıkıntı yarattı farkındayım. k.k'nun da bundan dolayı gelecek tepkileri göze aldığını düşünüyorum. çünkü adamın amacı zaten kamuoyu yaratıp ülkedeki "adaletsizliğe" dikkat çekmek.

    umarım bu yazı yürüyüşün amacını bilmeyenler için açıklayıcı olmuştur.

    not : bu notu yazmaktan nefret ediyorum ama yazmam da lazım; chp'li değilim :)
hesabın var mı? giriş yap