aynı isimde "ahlat ağacı" başlığı da var
  • beni, ışıksız bir derinliğin dibine ilerleyen, paslanmış, yosun tutmuş, ağır bir gemi çapasına çeviren, eve dönüş yolum boyunca ağlatan, o kuyudaki o sysyphus taşını içime oturtan film.
    sırayla vazgeçilen hayaller, kendi hayalinden vazgeçtiği an babanın vazgeçtiği hayaline sarılan oğul ve sonrasında onun da bundan vazgeçecek olması. intihara meyilli olanlar izlemesin. varoluşun çıkmazında, anlamsızlık çukuruna tüm kanı akıtmak için sebepsizliğin keskin kenarlı testeresiyle insanın atardamarını arıyor bu film. bizi varolduğumuz iluzyonuyla maddi dünyaya salan ve ancak biz istersek var olabilecek bir tanrı imgesiyle hem de.
  • uyumsuz, yalnız, şekilsiz aynı benim gibi.
  • --- spoiler ---

    yanlış görmediysem son sahnede sinan kuyuyu kazarken kazmanın sivri olmayan yani yanlış tarafıyla vuruyordu kazmayı.
    yine yanlış işler, hedefe varmayacak çabalar.

    o anda nedense aklıma bir zamanlar anadolu’da daki kazmayla kürek geldi. onlar da kazı için gitmelerine rağmen yanlarına kazma almayı unutmuşlardı. iki tane kürek almışlardı, yani yine yanlış işler yapılıyordu.
    --- spoiler ---
  • nuri bilge’nin bana göre konusu olarak bir zamanlar anadolu'dadan sonraki en iyi filmi. o bölgede büyümüş biri olarak kendimden çok şey gördüm filmde. oraya gittiğimde hissettiklerimin az çok çoğunu sinema salonunda da hissettirdi bana. ancak filmde dede rolündeki tamer levent haricinde çan ağızıyla konuşan birinin olmaması buna ek olarak özellikle doğu demirkol ve murat cemcir’in konuşmalarında ağızın yer yer iç anadolu’ya kayması pek olmamış. bununla beraber film çan’da geçmesine rağmen otogar sahneleri yenice’de çekilmiş. bu yenice otogarının daha taşra otogarı gibi görünmesi nedeniyle olabilir ancak burada arka planda küçük bir yenice kooperatifi tabelası gözden kaçmış sanırım. ne var ki tüm bunlara o bölgeyi çok iyi bilen izleyiciler dikkat etmiştir diye düşünüyorum. o yüzden bunlar haricinde on numara film olmuş.
  • akp'nin yeni türkiye'sini özetleyen film.

    film boyunca bütün ayrışma, kamplaşma, ötekileştirme operasyonları tamamıyla ülke siyasetinin bulunduğu noktayı özetliyordu bana kalırsa.

    sakallı akp'li belediye başkanı sinan'ı sözde destekleyip nazik bir şekilde kapıyı gösteriyor amaortada kapı mapı yok! ironinin böylesi.

    sözde çok okuyan pragmatist kum ocağı şirketi sahibi de akp'li belediyeleri destekleyen bir tüccar. haliyle yazar adayı sinan karasu'yu kibarca reddediyor.

    köydeki imamlar da zamanında öğrenci evlerinde "abilik" yapan ya da yurtlarda görevli bulunan dinciler. ayet mayet okuyup hırsızlık yapmakla, elma çalmakla meşguller.

    kısacası sinan karasu'nun mücadelesi, çabası, cesareti akp türkiye'sinde köşeleri kapmış, düzenden nemalanan orospu çocuklarına karşı bir mücadeleyi içeriyor. kibirli olması, alaycı bir tavır takınması hep bu yüzden. kitap yazarak özgün bir şey yaratmak kadar estetik ve onurlu bir mücadele biçimi olabilir mi?!

    başyapıttır.

    eleştirenlerin, dudak bükenlerin hepsine de christopher nolan'ın filmlerini öneririm. sizi anca o yüzeysellik paklar!
  • nuri bilge ceylan'ın acun ılıcalı hayranı olduğunu anladığımız film:)) filmin başrol oyuncusunu yetenek sizsiniz yarışmasından seçmiş. filmde yazar karakteri, sinan'ı survivor semih'e benzetti.
  • roman gibi bir filmdir. hatta roman olarak yazılsaydı daha etkileyici olurdu.
  • oyuncuların role oturduğu ,ozgun bir senaryoyla yazilan,herkesin belirttigi gibi kendi yaşamlarından birşeyler bulduğu içimizden bir film.
  • nuri bilge ceylan sinemasını seven biri olarak bu filmi de beğenerek izledim. önceki filmlerinden farklı olarak daha çok edebi yönü ağır basmış ve diyaloglar büyük ustalıkla yazılmış. daha çok taşra ve baba oğul ilişkilerine sosyolojik bir bakış açısı getirmiş. filmde beni en çok etkileyen ise anadolu'nun taşralarında gördüğümüz baba ve oğul arasındaki görünmez duvarlar. film baba ve oğul arasındaki ilişki merkezli olmasına rağmen ''baba'' ve ''oğlum'' kelimeleri filmde hiç geçmez.
  • kesinlikle izlenmesi gereken nbc filmlerinden biri daha. izlemediyseniz mutlaka izleyin ama gitmeden önce şunu unutmayın, eğer uzun diyalog sevmiyorsanız daralırsınız. bkz. yanımdaki arkadaş. kız resmen şişti şişti. ama siz yine de gidin, seversiniz *
hesabın var mı? giriş yap