ahmaklık

• ahmak olma hali (bkz: ahmak)
• (bkz: hamakat)
• olan bitenden habersiz olma ve problemlere akılcı çözümler yerine gerçek dışı ve saçma öneriler sunabilme halidir. konu ile ilgili bir anekdot ise şöyledir; osmanlı serdar–ı ekremlerinden biri, boğazları tehdid eden rus donanmasının şerrinden endişe edince biraz safca harem ağalarından birisi, “ne dert edinirsin devletlûm; rus çarı eski tebaanızdandır, çağırıp kulağının tözüne iki sille çek aklı başına gelsin” diye tavsiyede bulununca koca serdar–ı ekrem hüngür hüngür ağlayarak secdeye kapanıp, “ya rabbi, yu şu ahmağın canını şuracıkta al ya da aklını bir geceliğine bana ihsan buyur ki rahat bir uyku uyuyabileyim” diye dua etmiştir.
• içinde bulunduğum hâl. ne zannediyordum bilmiyorum. bildiğim tek şey, bana bildirildiği üzere, ettiğimi buldum. insan hep eliyle ettiğini bulmaz mı zaten? yine başka türlü olmadı. çok akıllıca davranabilir miydim? muhtemelen. ama davranmadım. davranamadım değil davranmadım. gelecekte bir günün geleceği umuduyla da yaşayıp duramam. ama lütfen o gün gelsin. bu cümle de mi samimiyetsiz? kim bilir?
  
  ben bilirim. değil.
• mutluluktur.
  
  sefiliz. sefaletimize karşı ses çıkaramıyoruz. çünkü korkuyoruz. korkumuz sefaletimizden büyük. ama ne mutlu ki ahmaklığımız korkuyu da sefaleti de unutmamıza olanak sağlıyor.
• şâir şöyle demiştir:
  
  "her hastalığın tedavi edileceği bir devâsı vardır; ancak ahmaklık hariç. o tedavi edenleri âciz bırakmıştır."
  
  |mâverdî,edebü'd-dünyâ ve'd-dîn: 50.|
• belleğin daha önce öğrendiği şeyleri çağırıp, düşünce konusu yapmasındaki yavaşlık hali.ögrenilmiş olanın kullanılışını olanaksız kıldığı için bir tür "cahillik" halidir. türkiye'de yaşayanların bu dertten çok muzdarip olduğu söylenebilir.