• bi baktım hep siyaset ve spor entryleri yazmışım bir iki anımı paylaşmışım. hor kullanmışım sözlüğü. zoruma gitti lan neyse bu entryde en güzel uğraşımla ilgili bişeyler paylaşam bu işe ilgi duyan yenilere de ufaktan yol göstermiş olurum.
    baştan diyeyim bu başlıkta neden bu kadar az entry var şaşırdım doğrusu..neyse başlayalım

    şimdi ahşap işi benim deyimimle marangozluk(marangozluk aslında ahşap işinin bir kısmıdır) tutku yaratır başka bişey düşünemezsiniz. her hobicinin içinde ulan ben bunu meslek edinmeliydim hissi doğar..
    neyse oymacılık rölyef oyma, üç boyutlu oyma,(bkz: cihp carving) falan diye birçok dala ayrılır anadoluda genelde hat, çiçek desenleri, geometrik desenler ile camileri süsler, bir de maraşta çeyiz sandığı yaparlar. avrupada barok desenler, insan figürleri ve rocking horseyani sallanan at gibi oyuncaklar yapılır..bence bu işin içinde (bkz: luthier)lik te sayılabilir, keman yapımı bağlama yapımı da aynı malzemelerle çok büyük dikkatle yapılır..burda ahşapla ilgili başka zanaatleri de sayalım, sedef kakma, kündekari, marküteri, intersia, kıl testere,ahşap yakma .. neyse konumuz oyma.. öncelikle iyi aletleriniz olmalı.. yurt dışında pfeil, stubai,henry taylor, twocherries(bauhausta çok çeşit olmasa da birkaçını bulabilirsiniz) var bi de japonların bıçakları var ama onlar çok çok çok pahallı..türkiyede ise maraşta birkaç usta var yerlerini tam bilmiyorum ama ürünlerini satan bir yer var karaköyde tezel hırdavat. sahipleri de çok beyefendi insanlar..yerli yapım fiyat olarak yarıyarıyadır. kalite olarak ta fena değildir. burda önemli olan çelik olması ve iyi bir çelik olması.. ortalama 6-8 ıskarpela çeşidiyle başlayabilirsiniz. tabi bunun sonu yok olur zise elli atmış alet.. neyse ahşap bir tokmağa da ihtiyacınız olacak bulamazsanın bir merdane alın testereyle ikiye bölün olur size iki tokmak :) neyse sonra sağlam bir masanız olmalı plastik olmaz ahşap yada demir olabilir. birkaç "işkence" ihtiyacınız olacak onları da temin edin ağacı sabitlemeniz gerekiyor.
    ağaç demişken hangi ağaçlar oyulur.. kolaydan zora bir sıralayalım ıhlamur,sarıçam(chip carving sadece),ceviz,maun,gürgen.. neyse aslında her ağaç oyulur ama reçinesi olan çam türü ağaçlar oyulmaz denecek kadar zorlar. siz uzak durun..
    neyse temiz bir ahşabı koyduk masaya üzerine deseni karbon kağıdıyla yada çizerek ne bileyim birçok yöntemle aktarıyoruz ondan sonra oymaya başlıyoruz.. desensiz olmaz mı doçlama olarak derseniz olur da bi boka benzemez sonunda.. neyse oyduk deseni sonra zımpara kağıdıyle mümkünse makine kullanmadan elle zımparalıyoruz. bu kısımda bütün marangozluk işlerinde de yani düz bir zemini zımparalarken de önemli olan zımpara numaralarının sırayla yapılması. yani 230 nolu zımparayla çok zımparalarsan prüzsüz bir zemin elde etmezsin 200-300-500-1000 gibi sıralaman lazım rakam yükseldikçe zımparanın prüzü azalır yani üzerindeki kum incelir.. zımpara kağıdını aletleri sivriltmekte de kullanabilirsiniz. aletlerin çok ama çok düzgün ve iyi sivrilmesi lazım ona ayrı önem göstermeli..
    nerde kalmıştık oyduğumuz ahşabı zımparaladık sonra mat dolgu verniğiyle vernikleyip kuruyunca tekrar zımparalayabiliriz bundan kasıt ahşaptaki eksik gedik kısımların kapanması.. yada ahşabınız iyiyse iyi oyduysanız yağlayabilirsiniz bizim ustalar genelde zeytin yağı kullanır ama tung yağı teak yağı danimarka yağı keten yağı gibi çeşitler de var bana kalsa ayçiçek yağı bile olur.. ondan sonra tercihimize göre son kat verniği sürüyoruz. bu vernikleme işi ayrı bir sanat gibi çok detay var hatta eski marangozların bir de vernikçisi olurmuş buna kafa yoranlar da çok, özellikle enstruman yapımında..
    vernikte bitti kurudu sanat eseriniz hazır bravo size hadi yeni projelere :)

    gelelim genel kültüre bursadaki ulucami mimberi, yeşilcaminin pencereleri görülmeye değer.. süleymaniyenin kapısı kündekari için görülmeye değer.. dünyada endonezyalıların çinlilerin ahşao oymaları dibinizi düşürür. bu işle ilgilenen çok sayıda amerikalı var avrupalı var.. büyük sektör aslında kitaplar cdler kurslar vs.. türkiyede ismekin kursları var sanırım bunla ilgili hobi kursu yok sanırım yada ben duymadım.. ama forumlar var internette "hobitutkunları" gibi çok kibar yardımsever insanlar var ne sorsanız cevap verir ellerinden gelen yardımı yaparlar..yeni başlayanlar için ahşap temininde memetmarangoz sitesini alet edevat için e-hırdavat ve tezel tic. i öneririm düzgün insanlar.. ara ara gelir buraya bişeyler yazarım editlerim..
    not: fark ettiyseniz hiç link vermedim. bi merakınız varsa peşine düşün araştırın keraneciler öyle armut piş ağzıma düş iyi değil :)
  • eğer kadınsanız ve bu işe ilginiz varsa rica ediyorum lütfen "oyma işi erkek işidir kas gücü lazım" diyenlere aldırış etmeyin. sizin de kas gücünüz var yapabilirsiniz size inanıyorum. nerden mi biliyorum ınstagram'da takip ettiğim çok başarılı kadın oymacılar var. şimdi biliyorsunuz bu ahşap oyma işinin bir çok tarzı var. whittle ve chip carving içlerinde en uygun bütçe ile yapılabilir olanları. aynı zamanda evde yapmaya da en uygun olanlar bu ikisi. ben sadece whittle tarzında oyma yapıyorum. fakat araştırmalarım ve gözlemlerim sonucu şimdi gelin birlikte ahşap oyma sanatındaki farklı tarzların bana göre artı ve eksilerini inceleyelim.

    geleneksel tarz: tokmakla vurarak yapılan genelde tablo gibi iki boyutlu çalışılan bu tarzda bir çok farklı iskarpelaya ihtiyacınız oluyor. bu iskarpela dediğim de işte tokmakla vurduğunuz keskiye benzeyen aletler. düz, v, oluklu vs. gibi farklı farklı çeşitleri var çok farklı boyları var. çalıştığınız ahşabın kabasını alırken farklı boylar ayrıntı verirken farklı boylar kullanmak gerekiyor öyle 2-3 tane iskarpela alırım yaparım diye düşünmeyin yani. hem iskarpelalar çok pahalı (kalitelilerin tanesi 300-500 tl bandında) hem de sürekli tak tak vurduğunuz için evde yapmaya uygun değil. ayrıca özel masa lazım işkence ile sabitlemek gerekiyor çalıştığınız ahşabı. bu tarza merakınız varsa butik bir atölyede bir kaç ders almanızı öneririm fikir edinmek için. direk kendim yapıcam diye dünyanın masrafını yapmaya gerek yok bence. devam edeceğinizden emin olmanız lazım. ayrıca belirtmem gerekir ki hem sabitleyip yapmak gerektiği için hem de alet edevat çokluğundan ötürü bu tarzda atölye dışında oyma yapamazsınız. yanınıza alıp gittiğiniz yerde yapmayı unutun.

    dremel tarzı: bu dremel dediğimiz şey elektrikli küçük matkap benzeri bir alet farklı farklı kafaları var bu şekilde oyuyorsunuz. bunun da sesi aşırı itici hiç tahammülüm yok bız bız devamlı. videolarını izlerken sessize alıyorum düşünün. bunun bir diğer sıkıntısı ise ahşabı toz şeklinde çıkarıyor olması. bildiğin un gibi oluyor ahşap uçuşuyor havada. özel maske ile çalışmak lazım yoksa uzun vadede ciğerleri eline alma ihtimalin yüksek. bu sebeblerden ötürü bence evde yapmaya uygun değil küçük bir atölye lazım. ayrıca elektrik bağımlılığından ötürü yine atölye dışında namümkün. artısı ise kol gücü kullanmadığınız için daha az yorulursunuz. hem 2 hem 3 boyutlu işler yapılabilir.

    chip carving tarzı: açılı bıçaklar ile düz bir ahşap üzerinde geometrik şekiller yapıyorsunuz. çok güzel ahşap mücevher kutuları ne bileyim ayna kenarı süsleri yapılabilir mesela fakat 3 boyutlu heykel yapmaya uygun değil.

    gelelim benim de 8 ay önce başladığım whittle tarzına: ben stanley marka 135x9 mm interlock falçata ile başladım. bu yazıyı yazdığım tarihte güncel fiyatı 100 lira. daha sonra isveç malı morakniv marka 122 nolu bıçağı aldım o da 350 lira olmuş yuh neyse bu bıçak kalın etli olduğu için büyük heykel yaparken kabasını bu bıçakla alıyorum daha sonra ince işçilik yaparken ayrıntılara falan girerken falçata ile devam ediyorum ama 5-10 cmlik heykeller için sadece falçata yeterli bence. ulan falçata ile ne kadar güzel işler çıkabilir ki derseniz de en son yaptığım şu iki heykele bakarak kararı siz verebilirsiniz :)

    4x4 blok 25 cm uzunluğunda görsel

    3x3 blok 6 cm uzunluğunda görsel

    whittle tarzının en sevdiğim yönü ise sessiz olduğu için bir yandan oyma yaparken bir yandan kulaklıksız müzik veya postcast dinleyebilirsiniz. sevdiklerinizle görüntülü konuşurken oymaya devam edebilir onlara bedava terapi yapabilirsiniz :) ayrıca hem evde hem piknikte/kampta siz nerede isterseniz orada 3 parça eşya ile oyma yapabilme şansınız var.

    oyma işlemi bittikten sonra bir diş fırçası ve sıvı sabun ile heykelimizi güzelce fırçalıyoruz ardından duruluyoruz. bu işlem hem üzerindeki tozu kiri temizler hem de hatları keskinleştirir. daha sonra kurumaya bırakıyoruz. kuruduktan sonra ahşaba son halini vermenin ise bir çok farklı tekniği var. bazı ustalar zeytinyağı/keten yağı sürer bazıları vernik. ben bir çeşit wax karışımı olan borma wachs marka antikwachs'ı bir diş fırçası yardımıyla ahşaba uyguluyorum. daha sonra bir bez yardımıyla siliyorum. farklı farklı renkleri var. hem koruma sağlıyor hem de sarımtrak renkte olan ıhlamuru istediğiniz renge boyuyor. rengarenk heykeller yapmak istiyorsanız akrilik boya ile boyayabilirsiniz. tabi artık ahşap oyma hobisinden çıkıp ahşap boyama hobisine geçiş yaptığınız için bunun da kendi içinde çok farklı teknikleri var. ben henüz hakim değilim.

    ağaç olarak ben hep ıhlamur kullanıyorum. elle yapılan whittle tarzı oymalarda %90 bu ağaç kullanılıyor. dünyadaki en yumuşak ağaçlardan biri. tabi ağaç fiyatları da çok yüksek malesef en son 20 cm uzunluğunda 5x5 ahşap bir ıhlamur blok 15 lira civarındaydı. ben ahşapları mehmet marangoz sitesinden temin ediyorum hazır ölçülerden farklı bir ölçü istiyorsanız özgür ölçüler kısmından projenizde kullanmak istediğiniz ölçüleri yazıyorsunuz teklif veriyorlar kabul ederseniz hazırlayıp gönderiyorlar. şimdiye kadar hiç sıkıntı yaşamadım. genelde fazladan küçük parçalar koydular hep hediye babında sağolsunlar. dediğim gibi ahşap pahalı ama 5x5x20 cm bir bloğu oymak en iyi ihtimalle 10 saat sürer. o yüzden aylık olarak düşündüğünüzde çok fazla bir ahşap masrafınız olmuyor. başlarken 3x3 genişliğinde küçük bloklar ile başlamanızı öneririm hem daha çabuk biter hem daha az yorar elinizi. meşe, ceviz gibi ağaçlar elle oymaya uygun değil malesef çok sert oldukları için. biraz bıçakların bakımından bahsedelim. falçatanın uçlarını ara ara kırmak gerekiyor tabi keskinleştirme yaparsanız sık sık uç atmamış olursunuz. bıçaklarınızı keskinleştirmek için deri masat almanız lazım bildiğiniz vaketa bir deri parçasını ahşaba yapıştırıyorsunuz hazır yapılmışları da satılıyor. pahalı bir şey değil. polisaj macunu denen bir şey var farklı renklerde satılıyor tebeşir gibi bir şey yeşil rengi almanızı öneririm onu deriye sürtüyorsunuz bu kadar kullanıma hazır. her ne kadar ıhlamur görece yumuşak bir ağaç desek de nihayetinde ağaç o yüzden bıçağınız sık sık köreliyor. üşenmeyip köreldikçe deriye sürtmeniz lazım. oymada en önemli şey bıçağınızın daima keskin olması. kör bir bıçak keskin bir bıçaktan daha tehlikelidir biliyorum kulağa aşırı manasız geliyor. fakat bıçağınız körleşmeye başladığında farkında olmadan daha çok güç kullanıyorsunuz keskin bıçakta ise daha kontrollü bir güç var. unutmadan bu iş için kesilmeye dirençli eldivenler satılıyor. çalışırken mutlaka ama mutlaka bu eldivenleri kullanmanızı öneririm. %100 eliniz kesilmez diye bir şey yok adı üstünde kesilmeye dirençli eldiven her zaman kendinizi kollamanız lazım. bıçağın kesme yönünde parmaklarınız olmayacak kalkıp dizinizin üzerine koyup oymayacaksınız gibi dikkat etmeniz gereken güvenlik kuralları var. hareketlerimiz her zaman kontrollü olmalı. ben piyasada satılan en pahalı eldiveni almıştım 160 liraya bence ucuza kaçmamanız gereken en önemli malzeme bu. sonuçta direk sizi bıçaktan kısmen de olsa koruyacak olan şey bu. genelde oymacılar ilk zamanlarda eldiven ile başlıyor zamanla çıplak ele geçiyorlar fakat uzun vadede ne kadar usta olursanız olun çıplak elle çalışırsanız o eli bir gün kesersiniz ve bu bıçaklar aşırı keskin olduğu için kesiğinizin dikişlik olma ihtimali yüksek. mutfakta kullanılan bıçaklar paslanmaz çelik oyma bıçakları ise karbon ağırlıklı o yüzden daha keskin oluyorlar. bu arada oyma bıçaklarınızı sakın su ile temizlemeyin nemli bırakmayın çok çabuk paslanırlar.

    son olarak ahşap oymacılığının ruh hali üzerine tesirinden bahsetmek istiyorum. kafanıza takılan canınızı sıkan bir şey mi var aç abi müziğini al kahveni sodanı kolanı artık neyi seviyorsan otur başına (ahşap oyma yaparken asla alkol kullanmamanızı öneririm bu iş çok dikkat isteyen bir iştir ve dikkatsizliğinizin sonucu hastanede bitebilir) oymaya başladınız iddaa ediyorum 10 dakika sonra o canınızı sıkan şeyi isteseniz de düşünemezsiniz çünkü ahşap oymak beyni inanılmaz meşgul eden bir aktivitedir. film/dizi izlerken ya da kitap okurken odaklanamayıp bıraktığım çok oluyor ama ahşap oyarken hiç böyle bir sorunla karşılaşmadım. benim tahminim şu yönde; ahşap oyarken beyin hem tetikte oluyor yaralanma riskinden ötürü hem de aktif ve yaratıcı bir hobi olduğu için arka planda canınızı sıkan düşünceler kayboluyor. bir de bir şey itiraf edeyim instagramda falan insanlar heykellerimi görüp övdüğünde inanılmaz hoşuma gidiyor. tükettiğiniz değil sanatsal bir şeyler ürettiğiniz bir hobi olduğu için hem özgüveninizi hem de özsevginizi arttırdığını söyleyebilirim. ben başlarken tamamen youtube videoları ve resimlerden falan yola çıkarak kendi kendime öğrendim. doug linker çok öğretici videolar atıyor şiddetle öneririm. ingilizce bilmeniz size çok artı sağlar ama bilmiyorsanız da moral bozmayın zaten izleyerek de mantığını kavrayabilirsiniz. yeni başlarken haliyle uzun bir süre taklit etmeniz gerekiyor şimdi yeni yeni internette görüp yaptığım işlere kendi yorumumu katmaya başladım. ilerdeki hedefim ise tamamen kendi hayal ürünüm olan figürler/heykeller tasarlamak ve bunları oymak. düşünsenize tek sınır hayal gücünüz :) yapmanız gereken tek şey bıkmadan usanmadan tekrar ve tekrar oymak. zamanla kendiniz bile hobinizi ne kadar geliştirdiğinize inanamayacaksınız.

    bu başlıkta da entryleri olan @kaotika adlı yazar sağolsun başlamadan önce mesaj attığımda çok yardımcı olmuştu. düşük bütçeyle bu işe girdiysem onun sayesinde oldu. hala iletişimdeyiz arkadaş olduk bu vesile ile :) onun yaptığı oymaları aşırı beğeniyorum çok tatlılar. umarım başlamak isteyip de bir türlü başlayamayan arkadaşlara bir nebze de olsa yardımcı olabilmişimdir. kafanıza takılan bir şey olursa mesaj atmaktan çekinmeyin lütfen.
  • türk kadınlarının seneler içinde ustalaştığı sanat dalı.

    (bkz: türk erkekleri)
  • eğe ile ilgili bir araştırma yaparken denk geldiğim bir eğitim kanalı var. ramazan yıldırım isimli heykeltıraşa aitmiş. özenli bir anlatımı var gibi. ihtiyacı olanlar için kanalının linkini bırakıyorum.
  • (bkz: adnan ziyagil)
  • birkaç yıldır boş vakitlerimde uğraştığım, beni benden alan hobim. başlığı görünce ben de tecrübelerimiz paylaşmak istedim. yazı biraz uzun oldu. durumu olmayıp okuyamayacaklar direkt tavsiyeler kısmına geçebilir. aklıma geldiğince sıraladım. eğer sormak istediğiniz başka bir şey olursa yeşillendirin.
    çayınızı kahvenizi aldıysanız başlayalım:
    ahşap oymacılığıyla tanışmam tesadüf eseri oldu diyebilirim. evimiz için mobilya bakarken ağaç cinslerinin özelliklerini hiç bilmediğimizi fark etmiştik. bunun üzerinde ağaç cinslerini araştırmaya başladığımda kendimi bir anda kaşık yapma videoları falan izlerken buldum. aylar boyunca hobiye uzaktan bakmamın ardından bir gün harekete geçmeye karar verdim. bu kararı verdiğimde maddi açıdan çok rahat olduğum bir dönemde değildim. bu yüzden ihtiyaç duyabileceğim ana ekipmanları iyi belirlemem gerekiyordu. ince eledim sık dokudum ve sonunda yapabileceğim en saçma tercihleri yaparak ilk aletlerimi aldım:).
    hobiye kaşık yaparak başlamayı düşünmüştüm. kaba işçiliği pazardan 20 tl ye aldığım çakıyla yapabilirdim. geriye kaşığın içini oymak için bir bıçak ihtiyacı kalıyordu. hemen girdim bauhaus’un sitesine. çift kirazın 4 mm lik oluklu deveboynu ıskarpelasından attım sepete bir tane. (küçük alıyorum ki aklım sıra hem kaşık oymada hem detay işlemede kullanayım sgfdsfgdfgs:)). yanına bir tane de 4 mm düz ıskarpela koydum. (nedenini bilmiyorum izlediğim videolarda herkeste vardı:)). birkaç çeşit de zımpara ekleyerek alışverişimi tamamladım.
    ekipmanlarım geldiği zaman hemen işe koyulacaktım ki ahşap oymacılığı için önemli bir eksiğim olduğunu fark ettim, ahşap!!!:). hemen gözüm balkonun bir köşesinde duran mangalda yakmak için kullandığım odunların olduğu çuvala ilişti. ağaç ağaçtır ne fark eder ki… hem izlediğim videolarda bazı abiler ekmek fırınlarında kullanılan odunları bile kullanabilirsiniz diyordu.:)))
    gözüme düzgün görünen tahta parçalarından birini alarak başladım çalışmaya. önce tahtanın üzerine şablonu çizdim. ardından kaşığın kepçesiyle sapının birleşim hizasında iki taraftan testereyle girdim. sonra uç kısımlardan ağacın su yönünü kullanarak keserle vurunca (evet keserle ??)sapın iki tarafında kalan fazlalık parçalar hemen ayrıldı. kaşığa benzemeye başlamıştı bile!!
    sıra geldi köşeleri yuvarlatmaya. aldım elime 20 tl lik bıçağımı başladım yontmaya. ilk başta gayet güzeldi. bıçağımı sürttükçe kolayca yontuluyordu. ama ağacın biraz daha iç kısımlarına gelince ne göreyim, resmen beton. olmaz böyle bir sertlik. bıçağı sanki mermere vuruyormuş gibi hissediyorum. avuçlarım, parmaklarım su topladı. sonunda bıçağım da bağlantı yerlerinden kırılınca 1. round u ağaç kazandı:)
    işlenebilir bir ağaç bulmam gerekiyordu. aynı zamanda bu ağacı bedava bulmam gerekiyordu. ben de pazardan 15 tl ye katlanır bir testere alarak ormanın yolunu tuttum. baktım ki ormanın iç kısımlarında kendiliğinden devrilmiş bir sürü söğüt ağacı var. aradım bu işlerden anlayan bir arkadaşı “söğüt ağacı işe yarar mı?” dedim, “yaramaz mı abi”dedi sakdlwkdlsk:).
    yaklaşık 35 cm çapında bir kütüğü gözüme kestirdim. el testeremle başladım kesmeye. sürt allah sürt kesilmiyor bir türlü. bir buçuk saat uğraştıktan sonra kütükten 40 cm uzunluğunda bir parça kesebilmeyi başardım. güzelce kabuklarını temizleyip eve getirdim. başladım işlemeye. ağacın desenleri renkleri harika ama gel gelelim bu ağaç da mermer gibi resmen. sonradan öğrendim ki benim söğüt diye getirdiğim ağaç yalancı akasya denen bir ağaç türüymüş. uğraşa uğraşa bu kez kaşığa benzer bir şey çıkardım ortaya. sıra geldi içini oymaya…
    aldım deveboynu oluklu ıskarpelayı küçük küçük oymaya başladım. sürttüğü yerden yuvarlak yuvarlak yongalar çıkıyor nasıl hoşuma gidiyor anlatamam. keyifli bir şekilde devam ederken çıt diye bir ses geldi, o da ne!! mütevazı alet takımımın maddi olarak en değerli parçası oluklu ıskarpelamın ağız kısmı kırılıverdi!!! o anki moral bozukluğumu anlatamam. utanmasam ağlayacam neredeyse… günlerdir uğraşıyorum; ellerim kesik, yara, bere içinde kalmış; ortaya doğru düzgün bir ürün çıkmamış; bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de bıçağım kırılmış… ama yılmadım. ağzı kırılan bıçağı bir iki mm kısaltarak yeni ağız açtırdım. bıçak işlemeyen ağacı törpü kullanarak şekillendirdim. ve bir şekilde o kaşığı tamamladım. sonrasında başka ağaç çeşitleri edindim, ekipmanlar aldım. kaşıklar, kepçeler, kuksalar, kolye uçları, heykeller, biblolar yaptım. şu an kendime usta diyemem ama çevremdekilerin övgüsünü alacak ürünler ortaya koyuyorum. iyi ki vazgeçmemişim.
    şimdi gelelim bu hobiye ilgi duyanlar için tavsiyelerime:
    1. başlamadan önce bol bol video izleyin. bu konuda çok faydalı yerli youtube kanalları var. aynı zamanda yabancı kaynakları da takip edin. illa dil bilmeniz gerekmiyor. sadece bir figürün yapılışını izlemek bile size çok şey katacaktır.
    2. başlangıçta kısa süreli workshop veya eğitim tarzı faaliyetlere katılmanın pek bir faydası olduğunu düşünmüyorum. maddi kısım sizin için önemli değilse katılın tabi zararı gelmez ama benim gibi sınırsız isteklerinizi sınırlı paranızla karşılamaya çalışıyorsanız oraya harcayacağınız kaynağı ekipmana harcamanız sizin için daha faydalı olacaktır.
    3. önce ne yaparak başlayacağınıza karar verin. sonra ekipman almaya başlayın. kaşık yapacaksanız farklı, kuksa için farklı, rölyef için farklı, heykel-biblo için farklı ekipmanlara ihtiyaç duyacaksınız.
    4. yeni başlayanlar için hemen set almalarını tavsiye etmem. yapacağınız işe göre parça parça ekipman almanız sizi gereksiz masraftan kurtaracaktır.
    5. oyma bıçağı/ıskarpela alırken ucuza kaçmayın. kullandığınız bıçağın malzeme kalitesi yapacağınız çalışmayı doğrudan etkileyecek. maddi koşullarınızın el verdiği en iyi bıçakları kullanmaya çalışın. bu konuda çift kirazın ve ahmet açık ustanın bıçaklarını öneririm.
    6. bu hobiye başlayacaksanız bıçakların nasıl bileceğini de bilmeniz gerekiyor. çünkü bıçağınız istediği kadar kaliteli olsun sıklıkla bilemeye ihtiyaç duyacaktır. bu nedenle ahşap oymacılığını öğrenmek için olduğu kadar çelik cinsleri ve bıçak bileme konusunda da vakit harcayın.
    7. bıçağınızı bilemeye üşenmeyin. bıçağınız daima keskin olsun.
    8. çalışırken özellikle ilk zamanlarda mutlaka hemen ulaşabileceğiniz bir yerde ilkyardım malzemesi bulundurun. çünkü istediğiniz önlemi alın o el mutlaka kesilecek.:)
    9. eldiven kullanımı elbette güvenliği artıran bir önlem fakat ben şahsen çalışırken ahşabı hissetmeyi seviyorum. bu nedenle bazı riskli kısımlar haricinde eldiven kullanmıyorum.
    10. her yerde yazmışlar bu tavsiyeyi ama ben de yazayım. herhangi bir uzvunuz asla bıçağın keskin ucunun doğrultusunda kalmasın. ıskarpela kesiği normal bıçak kesiğine benzemiyor benden söylemesi.
    11. kaba şekillendirme için internetten uygun bir fiyata aldığım bushcraft boyun bıçağım var. aldığım en faydalı ekipmanım diyebilirim. işimin yüzde ellisini onunla hallediyorum.
    12. maddi imkanı kısıtlı olan arkadaşlar detay çalışmaları için yapı marketlerde satılan ucuz maket bıçağı setlerini bileyerek kullanabilirler. özellikle yumuşak ağaçlarda harika iş görüyor.
    13. eğer köyde yaşamıyorsanız veya köyle bir bağlantınız yoksa muhtemelen ağaç bulma konusunda sıkıntı çekeceksiniz. parayla almanız tabii ki mümkün fakat hem fiyatlar çok yüksek hem de her zaman istediğiniz boyutta ağaç bulmanız mümkün olmuyor. bu nedenle köye gidip gelenlerle veya bahçeli evi olanlarla arayı iyi tutun??
    14. her ağaç ahşap oymacılığa uygun değildir ne yazık ki. gidip de fırının önündeki odunlardan falan almayın oyacam diye. ıhlamur, kestane, kiraz, ceviz, akçaağaç, huş, ayous; benim tecrübe ettiğim, oymaya uygun olduğunu düşündüğüm ağaç cinslerinden birkaçı. tabi bu madde elektrikli aletle oyma yapacaklar için geçerli değil.
    15. doğadan ağaç temin edeceğiniz zaman mümkün olduğunca günler önce kesilmiş toprakta beklemiş olan ağaçları tercih etmeyin. özellikle yumuşak ağaçlarda kurt olma ihtimali çok olur. ama illa alacaksanız da kütüğün uç kısımlarını değil orta kısmını alın. tabi böyle dedim diye de ağaç katliamına girişmeyin. en iyi ağaç rutin budamalardan elde edip kontrollü bir şekilde kuruttuğunuz ağaçtır.
    16. ülkemizdeki ustalar hep kurutulmuş ağaçla çalışmak gerektiğini söylerler, ben de şimdiye kadar kullandığım ağaçları hep kurutarak çalıştım ama bu konuda tereddütlerim var. çünkü yurtdışında çalışmalarında yaş ağaç kullanan da çok fazla. bir de bu işe yeni başladığım zamanlar tanıştığım bir kaşıkçı dede de akçaağacı her zaman yaşken kullanıyordu.
    17. ham ağaç kullanacak arkadaşlar için bir tavsiye: özellikle kepçe veya kuksa gibi ürünleri yapacağınız zaman ağacın özünün bulunduğu kısmı kullanmayın. çatlama eğilimi çok yüksek oluyor.
    18. kullanılacak ağaç cinsi konusuna gelince her ağacın kendine has özellikleri var. direkt en iyisi ıhlamurdur, en iyisi cevizdir diyemem. örneğin ıhlamur yumuşaktır, rahat işlenir fakat en ufak bir ters hareketinizde kırılabilir. ceviz sağlamdır fakat işlemesi de biraz daha zordur. yapacağınız çalışmaya göre seçim yapmak bana göre en doğrusu.
    19. zımpara konusunda kesinlikle üşenmeyin. en az oymaya, şekillendirmeye harcadığınız kadar zımparaya da vakit ayırın. zımpara çalışmanızın makyajıdır unutmayın.
    20. üzerinde çalıştığınız figürü herhangi bir sebeple kırarsanız hemen vazgeçmeyin. kırıldığı yeri hiç bozmadan japon yapıştırıcısıyla güzel bir şekilde yapıştırabilirseniz sizden başka kimse kırıldığını anlamayacaktır.
    21. parçalı çalışmaktan çekinmeyin. tasarladığınız figür büyükse parça parça yapıp birleştirebilirsiniz.
    22. çalışmanızı tamamladıktan sonra yağ/vernik uygulamasını geciktirmeyin. ben gıda teması olacak ürünlerde zeytinyağı veya hindistan cevizi yağı, diğer ürünlerde renklendirici yağ ve su bazlı vernik kullanıyorum.
    23. yaptığınız çalışmaları mutlaka çevrenizdekilere gösterin. alacağınız yorumlar gelişiminize katkı sağlayacaktır.
    24. yeni şeyler denemekten korkmayın. aklınıza bir figür geldiyse ben bunu yapabilir miyim diye düşünmeyin. denemeden bilemezsiniz.
    25. son olarak evliyseniz eşinizle aranızı iyi tutun. çünkü evi çok kirleteceksiniz.:)
  • kesilen ağaçların yerine yenileri dikilmediği sürece yok olacak sanat dalıdır zira dünyada ağaç kalmayacak. aynı şekilde kağıt için de ağaç kesiliyor. yazık günah.
  • elimde bir kaç ürün var ilgilenen yeşillendirebilir. görsel
    görsel
hesabın var mı? giriş yap