• atatürk devrimlerine sahip çıkamadık.
  • herkes hak ettiği şekilde yönetilir, sen uygun görmesen de, bu ülke yıllardır bu partiyi seçiyorsa yapacak bir şey yok.
  • bu kadar çirkin siyasi anlayışı olan, dini bu kadar çıkarları için kullanan insanların yaşadığımız güzelim ülkeyi yönetmesini hak edecek ne yaptık?

    hep beraber ekmeğe mi bastık ya da 90’larda topluca birinin ahını mı aldık, nedir?

    nerde hata yaptıysak bir an önce onu düzeltelim. insanların bünyesi bu kadar pisliği kaldırmıyor artık.
  • oy verdiniz.
  • iki sözcükle aciklanabilecek sorunsal:

    atam izindeyiz.
  • sen birşey yapmadın büyüklerimiz yaptı

    onlara oy veren kesim dışlanırken kör kaldılar sessiz kaldılar

    laiklik ilkesini güzellikle anlatmak yerine dikte ettirmeyi tercih ettiler

    solcular azıtıp ülkede bir anda farklı rejim getirmeye çalıştılar

    solcuyum evet bunları yapanları seviyorum ama yapma şekilleri yanlıştır

    sonuçta 3insan idam edilip şimdilerde ağızlarda terorist damgası yedi
    sonuçta dün dışlanan o insanlar bugün intikam alıyorlar

    sen yürümeyi beceremeden koşmaya çalışırsan diğeri gelir ayağını kırar ömür boyu yatalak kalırsın
  • bunun cevabı taaa 50'li yıllarda dostum. demokat parti dönemi ile birlikte ülkede siyasal islam yükslmeye başladı ve o günden sonra da kitle partileri bunu kullanmaya başladı çünkü halkı en kolay bu noktadan kandırabildiler. tabi laiklik olgusunu "din düşmanlığı, dinsizlik" olarak gören başka bir grupta buna çanak tuttu (bu gün bile mevcutlar ne yazık ki) doğal olarak 50'li yıllarda çok sert bir kutuplaşma oldu. bu kutuplaşma da artarak bu günlere kadar devam etti. bu bir etmen.

    bir diğer etmen de fanatizm ve inatlaşma. yine aynı yıllarda bir siyasi fantizm yaratıldı. kişilerin oy verdiği parti liderleri ilahlaştırılmaya başlandı. özellikle iktidar erkleri bunu çok fazla kullandı. bşa gelen her iktidar kendisinin doğru olduğunu karşı tarafın yanlış olduğunu savunup durdu. ülkeyi 80darbesine götüren cumhurbaşkanlığı krizi (elbette tek neden bu değil nedenlerden biri bu), 28 şubata giden süreçte yılmaz ve çillerin inatlaşması, e-muhtıra sürecinde neredeyse tüm partilerin birbiri ile inatlaşması gibi. bu gün baktığımız zaman bunu daha sert bir şekilde görüyoruz. akp'libir kişi liderinin ve liderin ekibinin, gazetecisinin,v.b. asla yanlış yapmayacağını düşünebilir ken. chp'li bir kişi de aynı şeyi kendi lideri, ekibi, gazetecisi, yazarı v.b için düşünüyor.

    yine başka bir etmen siyasi kan davası ve siyasi miras. örneğin chp'nin mal valıklarının devlete devredilmesi yeni bir şey değil. 1950'li yıllarda dp'nin en çok uğraştı konulardan biri budur. bu gün de aynı şeyle uğraşılıyor. yine başknlık istemini ilk dillendiren kendi partisi ile bile dalaşan özal olmuştur. bu gün uygulamaya koyuldu. 28 şubat sürecinde "laiklik" adı altında yapılan ama laikliğe en büyük zararı veren bazı uygulamaların açık bir şekilde intikamının alındığını görebilirsiniz.

    ez cümle. cumhuryetin kurulduğu günden günümüze kadar geçen sürete yapılan tüm siyasi hataların sonucunu ödüyoruz. bunda a partisi, b partisi şeklide ayrım yapmak güç olur. siyasi görüşlerimizi kutsallaştırdığımız. empatiden, sempatiden, araştırmadan, düşünmekten, herkesin hata yapabileceği gerçeğinden yoksun olduğumuz sürece de bu durumu düzeltemeyiz.

    öncelikle oturup birbirimizle barışmamız lazım. bundan 30 sene, 40 sene,60 sene önce siyasilerin bilerek ya da bilmeyerek yaptıkları hataların kinini nefretini gütmekten vazgeçmemiz lazım.
  • bir jenerasyonu katlettik yetmişlerde ve seksenlerde. binlerce aklı başında yazar, gazeteci, öğrenci, kadın erkek ya kaçtı ya faili meçhule kurban gitti ya da işkencelerle öldü. denizler ölürken sessiz kaldı bu millet. gencecik fidanlar gitti. yüreğimizi ve ülkemizi cennetleştiren,renk katan, bizden daha türk gayrimüslimlerimizi eşyalarını bile vermeden kovduk. saygıyı, sevgiyi, paylaşımı, ahlakı, komşuluğu, insanlığa dair güzel olan ne varsa herşeyi silip attık. müslümanlığın arkasına sığınarak her türlü pisliğin yapılmasına müsaade ettik. mehmetlerimizin dağlarda ölmesine müsaade ettik. biz ettik biz bulduk.

    şimdi kimse bu olanlardan kim sorumlu diye sormasın. çünkü biz sorumluyuz. babalarımız, annelerimiz, teyzelerimiz, amcalarımız, dedelerimiz. sessiz kalan herkes. akp de tüm bunların sonucudur.
  • göz yumduk...
    toplumu ayrıştırmasına, toplum katmanlarının yaralarını kaşıyarak birbirine düşman edilmesine göz yumduk.
    dini bir üstünlük aracı olarak kullanmasına, dini siyasetin ortasına koyarak ortalık malı yapılmasına göz yumduk.
    siyasetçi çalar, başkası da çaldı, biraz da bunlar yesin diyerek devlet malının hamuduyla götürülmesine göz yumduk.
    yapılan hukuksuzluklar, adaletsizlikler karşısında oh iyi olsun anlayışı ile zulme uğrayana bana dokunmayan bin yaşasın diyerek göz yumduk.
    kürsülerden nefret saçarak konuşulmasına, hakaretlerin ve küfürlerin havalarda uçuşmasına göz yumduk...
    bir can bile değerliyken her gün bu ülkenin sokaklarında, dağlarında, köylerinde, kasabalarında yüreklere ateşlerin düşmesine rakamlara harflere kurban edilmesine göz yumduk...
    göz yumduk ve maalesef yummaya da devam ediyoruz.
  • müslümansınız. olmayan bir şeye inanıyorsunuz. birileri de gelip bunu değerlendiriyor. bak müslüman toplumlara. hepsinin başında bir akp var zaten.
hesabın var mı? giriş yap