• "turkce konusmayi beceremeyen bir esegim"in esanlamlisi.
  • yapıyor olmakla aynı aileden gelen söz öbeği.

    duyduğum zaman "yaa öyle mi, ben o tip dergilerle ilgilenmiyorum" diyip mavi ekran veren suratları izlemek istiyorum.
  • kurumsal(!) sirketler de "is yapmak" anlamina gelen gereksiz tumce.
    (bkz: we have to take action)
    (bkz: ingilizce bilmek)
    (bkz: turkcell)
  • türedi ifadelerden saydığım bu söz öbeğinin, şimdiki anlamda olmasa da ahmet hamdi tanpınar'ın sahnenin dışındakiler romanında geçtiğini yeni fark ettim:
    "bize bu sefareti temin eden bazı saray mensupları için aldığımız aksiyonlar maalesef birdenbire düşmüşlerdi. ben vaktinde bunları sahiplerine gönderemediğim için zararı şahsen ödemem lazım geliyordu." (5. bsk, s. 186)
  • ilginç bir şekilde bu ve benzeri kelimeleri en az kullananlar yurt dışında okumuş olanlardır. bir ingiltere, abd vb mezunundan duyamazsınız bunları.
  • kurumsal ciks şirketlerin vazgeçilmez lafı. söyleyen sağlam abiler ablalara yakışır cidden, hiçbir şey diyemezsiniz... ama bunları gören brand new sabiler de bu kalıbı kullanmaya çalışırlar, komik dururlar...
    daha şirkete önceki gün girmiş profesyonel iş hayatı başlayalı bi ay olmamış arkadaşların maillerinde de serpiştirili görürüz bu ifadeyi bazen.

    "from: daha dün girdik buraya ama iş kitleyiverdiler hemen, sizden bu raporu almam lazım
    to : raporu verecek grup çalışanları
    subject : bilmemne raporu

    arkadaşlar merhaba,

    önceki gün grubunuzdan bilmemne raporu talebinde bulunmuştum; konuyla ilgili acilen aksiyon alınmasını rica ederim.

    tşk."

    daha çok diil 2 ay önce kariyer.nette kıçınla ilgili aksiyon alınsın diye bekliyodun, şimdi hasbelkader sağlam şirkete kapak attın diye adam mı oldun hemen? tşk.miş bi de, acilmiş hem... yöneticini cc'ye koy öyle gel, o zaman haftaya belki düşünürüz canım... tıfıl seni.
  • günün sonunda olumlu geri dönüşler almayı sağlar.
  • kendi kültürüne burun kıvıran insanların tüm köşe başlarını tuttuğu bir ülkede, harekete geçmek fiilinin yeterince "prezentabl" bulunmaması sonucu ortaya çıkmış mutant fiil.

    neden aksiyon almak? çünkü o kalite dokümanlarının, kontrol formlarının (check sheet değil lan yarraam, kontrol formu) vesairenin orijinalinde "actions" ya da "actions taken" diye bir kısım, ya da sütun var. o sistemlerin hepsi batı kaynaklı, sen de en az onlar kadar muasırsın ya, o yüzden o insanlara olabildiğince benzemek için "harekete geçmek" yerine "aksiyon almak" demeli, telefonda konuştuğun adamın adını aksan yardıra yardıra telaffuz etmelisin.

    eh sen onun gibi olmak için kendini bu kadar kasınca gavur da senin ismini cismini doğru telaffuz etmek için zerre gayret göstermiyor, on sene "onur" ile çalışıyor adam hala "aaaanır" (eşşek anırıyor sanki. aksanını sktiğim), hakan ile çalışıyor "heken" (öpsün seni heten keten). ondan sonra kültür emperyalizmiymiş, asimilasyonmuş, zartmış zurtmuş; geçin bunları.

    ödeve "peypır" deyip ondan sonra "hepsi amerika'nın oyunu, şöyle böyle, büyük ortadoğu, siaey" diye konuşan insana kobrayı nasıl salasım var anlatamam.
  • 1. harekete geçmek
    2. öncelik vermek
    3. gerekli tedbirleri almak
    4. gerekeni yapmak

    seç seç kullan, neyine yetmiyor türkçe. yukarıda bir arkadaş tespiti yapmış iyi derecede yabancı dil bilenler asla plaza dili denen garabeti kullanmıyor. nerede bir ezik, kendini kabul ettirme derdinde ingilizceyi adam akıllı öğrenemeyen birey var ise ağızlar yapış yapış. bu tiplere sessiz kalmamak lazım, bulduğunuzda katıla katıla gülün ki anlasınlar.
  • allahin unuttugu yerde "ahsiyong alak /alalim yea " versiyonunu toz toprak birbirine girmis bir mekanda duymaktan fenalik gecirdigim uyduruk ceviri cümleciği. duydukca sinirden gülesim geliyor.
hesabın var mı? giriş yap