• olmamış bu sefer cem abi. gora gibi güldürmedi, yahşi batı gibi hikaye de yoktu. yazık oldu 2 saate. para kazanayım diye çekilmiş saçma bir film sadece.
  • valla o "bu ne lan böyle?" dedirten fragmanından sonra az bir beklentiyle girdim salona. filmi başlatan şenay züccaciye tanıtımı da fazlasıyla sıkıcı olunca "birazdan sıkıntıdan kolumu kesebilirim" diye düşündüm ama neyse ki jenerikten sonra (jeneriği de güzelmiş) film eğlendirmeye başladı. komik anlar-espriler mevcut. pek tabii tamamı komik değil ve bazı tarafları da "yeter artık" dedirtiyor ki bu taraflarına değineceğim. ama sonuçta beklediğim kadar sıkıcı çıkmadı ve keyifli vakit geçirdim. amacını yerini getirip eğlendirdi. yosi mizrahi'nin ingilizce bilen cfo tayanç karakteri şahaneydi. can yılmaz'ın kaderci ismail bey karakteri beni askerliğime götürüp 90 km hızla eski mi eski iveco'yu kullanırken "ölürsek kaderimizde varmış" diyen manyak kaderci arkadaşımı hatırlattı. o da eğlenceli bir karakter olup yurdumun sığırlığını iyi yansıttı. şenay ise cem yılmaz'ın klasik karakteri. arif aslında onun adı. iskender de denebilir. boris mançov ise komutan logar. ilber ise maradona denebilir.

    (spoiler içerebilir)

    şenay'ın gora'da bile kartını dağıtan arif'ten tek farkı işi. birisi halı gibi pek çok şey satıp turizmle de uğraşan birisi, diğeri 7 cücelerin heykellerini satıyor. konuşmalarından hal ve hareketlerine kadar arif ve şenay arasında zerre fark yok. kiloları bile aynı. kızları (özge özberk ve irina ivkina) tavlama şekilleri de aynı. öte yandan boris de logar'dan farksız. logar gibi standart/klişe bir kötü kahraman. ikisi de güç peşinde, ikisi de zengin karakterler vs. kadın karakterin bu iyi (arif/şenay) ve kötü (boris/logar) arasında kalması burada da işlenmiş. işlenmiş demişken... artık yeter mevzusuna gelelim. cem yılmaz gora'dan beri aynı öyküyü anlatıyor aslında. bir türk uzaya kaçırılırsa ne yapar? bir türk bir milyon yıl öncesine gitmek zorunda kalırsa başından neler geçer? bir türk sofya'ya giderse başından neler geçer? bir osmanlı vahşi batı'ya giderse başından neler geçer? bakalım bu "bir türk"ü (yani arif'i) daha nerelere gönderecek? bakınız bunun adı "kendini tekrarlamadır". bu türk uzaya gidince oradaki kızı tavlar, gezegeni kurtarıp dünya'ya döner. bu türk bir milyon yıl öncesine dönünce oradaki insanları da örgütler, onlarla maceralar yaşar ve sonra kendi zamanına döner. bu türk sofya'ya gidince sittin dil bilen kötüyü mağlup eder, kızı kurtarır, işlerini yola koyar, tabii sofya'yı da bu kötünün şerrinden kurtarmış olur. bu türk vahşi batı'ya gittiğinde de görevini yerine getirip kızı (demet evgar) tavlar. yani cem yılmaz bu filmlerinde hep aynı şablonu kullanıyor. eğlenceli filmler yapıyor mu? evet. ha gerçi bazen yahşi batı gibi zerre güldürmeyen filmler de çıkıyor cem'den. ama genelde filmleri eğlenceli ama onda daha iyisini yapabilecek potansiyel var bence. mesela hokkabaz.

    neyse, demem o ki cem yılmaz burada da aynı şablon ve karakterleri kullanmış. eğlenceli bir film. fakat artık daha farklı karakterlere sahip filmler görmek istiyorum ben. pek yakında mesela o farklı filmlerinden. zafer belirttiğim "türk" karakterlerinden farklıydı. keza film de salt komedi değildi. hokkabaz gibi dram unsurlarını içeriyordu. fena da değildi. bakalım bir sonraki cem yılmaz filmi hangisinin (gora mı, hokkabaz mı) izinden gidecek. sonraki yılmaz filmine kadar esen kalın.
  • cem yılmaz ağabeyini almış filminde oynatıyor, ben garibim ağabeyimle bir bilet alıp şu filmi izleyemiyorum..
  • ilk fırsatta sinemada izleyeceğim filmdir.

    cem yılmaz bu ülkede üreten, deneyen bir isimdir. yapmış olduğu işleri seversiniz sevmezsiniz ama kolaycılığa kaçmadan, emek vererek insanları güldürmeye çalışan bir sanatçıdır. güzel insandır da, kalite adamdır. ben kendimi bildim bileli cem yılmaz bizim kuşağı güldürmüştür. o yüzden bende yeri ayrıdır. çok severim, yaptığı her işi de satın alırım. param gidecekse yüzümü güldürene gitsin .

    başarılarının devamını diliyorum. umarım film çok iyi gişe yapar ki bence ortalığın mına da koyacak şu yokluk ortamında.
  • 'zamanımı bu filmi izlemeye harcayacağıma duvara bakarım kişisel olarak daha mantıklı bir iş yapmış olurum' demiş sözlük yazarı kardeşimiz ..
    senin mantıgını s.kiyim demek istiyorum kendisine,filmi izlememesine ragmen bu nasıl bir önyargı anlayabilmiş degilim.sen git duvara bak iyiyse bizde bakarız ama şimdiden spoiler verme heycanı kaçmasın .
  • "barış manço / boris mancov" esprisini filmde cem yılmaz söylerken, fragmanda çetin altay söylüyor.
  • fragmanından dolayı düşük beklentiyle gittiğim ama gayet beğendiğim cem yılmaz filmi. gora şablonunu kullanmış yorumuna katılıyorum, hatta bence tam olarak öyle. ama eğlenceli eli ayağı düzgün bir aksiyon komedi olmuş sevdim. diğer salonda geniş aile yapıştır vb. filmler vardı, onlara bin basacağı herkesin malumu...

    pek yakındayı beğenmeyen kitle(ben) bunu gönül rahatlığıyla izleyebilir, başı çok hızlı-komik olmasa da git gide toparlıyor ve iyi bitiyor.

    edit: filmde türkiye'nin güncel durumuna laf atan birkaç durum, başta da böyle hoş birkaç karakter var. "filmin derdi olmalı yea" diyenler de o kısımları görüp sevinebilirler.
  • eşleşmenin diğer tarafında neler döndüğünü merak ettiren karışıklıktır.

    pamuk prenses ve kırk haramiler?!? çok acayip olabilir. haramiler prenses ile hızlarını alamayıp kötü kalpli kraliçeyi ve hatta kraliçenin sihirli aynasını dümdüz edebilirler.
hesabın var mı? giriş yap