• kucuklugumuzden beri surekli aile buyuklerinden duydugumuz, anneye bagirma, ekmege basma yoksa allah tas eder. cumlelerini surekli duymusuzdur ve 8 milyarlik dunyada surekli oluyodur boyle seyler peki durduk yere tas olan kac kisi var? hic duymadim.

    alakasiz bkz medusa

    ayni sekilde

    (bkz: allah'in kimseyi carpmamasi)
    (bkz: cinlerin kimseyi carpmamasi)

    gibi basliklar da acilabilir.
  • kimi kavimleri helak ettiği düşünülen allah'ın bu kötü alışkanlıklarını bırakmasından kaynaklanıyor olabilir.

    edit: ayrıca gerçekten, bir volkan faaliyetinin sebebini ciddi ciddi insanların ahlaksızlığı olarak görebilen yaratıkları göstermiştir. bilimsellik akıyor.
  • (bkz: ashab-ı kehf)
  • yaratıcı'nın "taş" niyetine yarattıklarıyla idare edin denilesi.

    kim bu taşlar diyeceksiniz, taş gibiler valla diyeceğim.
  • karınca gibi 3 metreden ötesini göremeyen insan beyanı.

    bir futbol maçı düşünün futbolcular kavga ederken hakem geriye çekilerek kimler kavga ediyor iyice gözlem yaparak tespit ettiği futbolcuları kavga bittikten sonra sarı veya kırmızı kartla cezalandırır. allah'ta yaratmış olduğu kulunu izler yaşamış olduğu hayatta ne kadar şeytani ya da rahmani kulluk görevini yapıyor cezasını ahirette verir. allah akıl fikir versen
  • sık sık aslında öyle taş değil.

    aslında orada kesin demiyor.
    aslında orada irin selleri demiyor

    diye tanrının sık sık mecaz yaptığını düşündürür.

    ağam bizle eğleniyi.
  • güzel kız gördünüz mü taş be taşşş diyorsunuz ama!
  • târihî kayıtlar, şehrin yok olmadan evvelki hâlini, tam bir sapıklık, edepsizlik, son noktaya gelmiş bir ahlâksızlık olarak bildiriyor. îsâ -aleyhisselâm-’dan yetmiş sene sonra vezüv yanardağı’nın ânî bir infilâki ile lavlar, bir anda kenti haritadan silmiş, ilâhî azaptan hiç kimse kaçıp kurtulamamıştır. ahmak bedbahtlar, alenî bir sapıklık hâlinde iken taşlaşıp kalmışlardır.

    bu hâdise, bir anda olmuştur. bütün ahlâksızlar, bu ilâhî azâba bir anda yakalanmışlardır. kalıntıları, hiç bozulmadan günümüze kadar gelerek büyük bir ibret sergilemektedir.

    kur’ân-ı kerîm’de buna benzer ânî yok olma hâdiselerinden şöyle bahsedilir:

    “(onlara) yalnızca bir tek çığlık (yetti); ânında sönüverdiler.” (yâsîn, 29)

    pompei halkı da, bu şekilde ânında yok olmuştur. yaklaşık bin dokuzyüz sene öncesinden günümüze kadar gelen o taşlaşmış bedbaht insanların çirkin manzaraları, târihin ibret tablolarından biridir.

    kavimleri helâk eden sebepler

    allâh teâlâ şöyle buyurur:

    “biz onlardan önce nice insan nesillerini helâk ettik. sen, onlardan herhangi bir kimseyi görüyor veya onların cılız bir sesini olsun işitiyor musun?” (meryem, 98)

    târihin ibret dolu sahîfeleri, âdeta bir milletler mezarlığıdır. îmansızlık, ahlâksızlık ve zulüm, milletlerin en belli başlı helâk ve yok oluş sebepleridir. îmansız ve zâlim kavimlerin “sekerât-ı mevt”i ne müthiş bir ilâhî intikam tecellîsidir. aradan geçen uzun asırlara rağmen bugün pompei, sanki ahlâksız insanların taşlaşmış ibret levhalarını sergilemektedir. sanki mânen hayvanlaşan insan siluetleri!..

    ibretle bakmayanlar için basit heykeller

    bu ibret tecellîleri, onların hakîkatini göremeyen, hâdiseleri nefsânî bir duyuşla seyreden idrâk mahrûmu alıklar için de basit heykellerden ibârettir.

    yerin dibine geçen azgın, iffetsiz ve hayâsız bedbahtların mekânı sodom-gomore’yi ve dünyâyı kendilerine dâimâ saâdet bahşeden bir taht zanneden, nefslerini putlaştıran âd ve semûd’un o taştan oymalı ihtişamlı mâlikânelerini de bugün ancak baykuşlar şenlendiriyor!..

    kaynak: osman nuri topbaş, nebiler silsilesi 1, erkam yayınları
hesabın var mı? giriş yap