• çok bilindik sıradan bir konuya sahip gibi görünse de, şu zamana kadar izlediğim "kopamıyorum çok fena bağımlılık yapıyor" dediğim, üç beş günde gece gündüz izleyip bitirdiğim tüm diziler arasında en farklısı, en etkileyicisi olarak kalmıştır. zira televizyonda; belli bir saatte yayınlanan, reklamlarla zevkin içine eden hiç bir diziyide takip etmedim. ally mcbeal hariç. başından sonuna kadar 1 bölümü bile kaçırmadan izledim. tektir.*
  • birinci sezonunun sekizinci bölümünde angela petrellinin farklı isimle oynadığı tarihi dizi.
  • lise yillarimda -ortaokul bile olabilir- hergün cnbce'de kacirmadan izledigim dizi idi.

    bir grup hepsi birbirinden ariza avukat, savci, hakim ve müvekkilin cevresinde dönüyordu olaylar. ama ally mcbeal'e yogunlasilmisti tabii ki. tam al birini, vur ötekine durumu vardi.

    ally mcbeal'in hukuk okuma hikayesi de cok komikti. billy'e yakin olabilmek icin harvard hukuk'a girmisti kendisi. (o dönemlerde ayni kafada olan cok iyi bir arkadasim oldugundan hic yabanci gelmemisti bu mevzuu)

    ally'nin cok iyi zamanlari oldugu gibi; acayip dibe vurdugu, akil ve ruh sagligini tamamen kaybedip baska alemlere daldigi zamanlar da oluyordu. "bu kizin yüzü hic gülmeyecek mi?" diye dertlenmek de bize düsüyordu. sebep erkekler, iliski olaylari, ya$ krizi gibi durumlardi tabii ki..

    müzikler de cok önemli bir rol oynardi. olaylari genelde müzik esliginde izlerdik. zaten i$ cikisi falan bara gittiklerinden, orada piyano calip sarki soyleyen ablanin sarkilarini da mutlaka dinlerdik.
    akildan cikmayan bir sahne mesela:
    larry'nin, ally'nin dogumgününde barda sting'le beraber "every breath you take" söyleyerek yaptigi sürpriz:
    http://www.youtube.com/…kjc_2-ivgme&feature=related
  • show plus'da tekrar yayınlanmaya başlayan dizi.
  • 5 sezon boyunca koca bulamayan karakter.
  • adliyelerde süründükçe kendisine bol bol küfrettiğim dizi karakteri kadın.

    bir neslin ağzına sıçmıştır bu dizi. tahminen 23-28 yaş aralığında bir grup kadın henüz orta okul-lise çağlarında ally kızımızdan etkilenip avukat olmaya karar vermiştir.

    hayır güzel, eğlenceli, izlemeye değer. yeniden yayınlanmaya da başlamış. sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. şimdi bir nesli daha etkileyecek belki. dizinin başlarken bir uyarı yayınlansa bari; türk hukuk sistemiyle ilgili olmadığı gibi dünyada da yok böyle şeyler, kanmayın sakın diye.
    zamanında bunları diyelerdi biz hiç bu yollara girer miydik? suçumuz neydi bizim?

    --- spoiler ---
    tanrıya dava açmışlardı bir bölümde. bundan etkilenmeyecek bir insan evladı var mıdır yahu!

    --- spoiler ---
  • sabah huysuzluğumu alıp götürmüş, mükemmel olmanın diğer insanları neden huzursuz ettiğini bir kez daha sorgulatmıştır.
  • friends'i 1 haftada bitidiğimde hissettiğime benzer bi hissi, 5 sezonunu 2 ayda izleyip bitirdiğimde hissetmeme neden olmuş dizi ve bu dizinin asıl karakteri. beni neden bu derece içine çektiğini asla anlayamayacağımı zannederken, muhtemelen aşka olan inancımı tekrar yerine getirdiği için bu kadar sevdiğimi anladım. ally bile 5 yılda başına gelen bu kadar şeyden sonra hala aşkı arama gücünü kendinde bulabiliyorsa ben de başarabilirim sanırım.
    ayrıca lorelai gilmore'dan sonra hayalimdeki mükemmel kadın/eş kişiliğine katkısı en fazla olan dizi kişisi sanırım ally mcbeal'dır... yani onu bulma ihtimalimi daha da azaltan kişi diyebiliriz...
  • ally'nin anormalliği (kime göre neye göre) mütemadiyen oflatıp puflatsa da zeka parıltılı sahnelerinde kahkahaların bastırılamadığı dizi... transseksüalite ve fish eleştirisi gibi konularda güzel bir feminist bakış yakalamış olmalarına rağmen renee'de somutlaşan 'erkek dünyasına adapte olmuş kadın güçlüdür'le ve google araması yapan birinin bile daha hakim olacağı freud göndermeleriyle hayal kırıklığına uğratan dizi.
  • bıdık zamanlarımda her hafta hiç kaçırmadan izlediğim, robert downey jr'lı bölümlerini ölümüne bir duygusallıkla izlediğim dizidir.
    şimdi bir kaç bölümünü tekrar izleyip maziyi yad ettiğimdir.
    seviyorum.
hesabın var mı? giriş yap