• efendim her bolumunu en az 5 defa izleyip ezberlemis biri olarak, hakkinda soyleyecegim bir takim seyler vardir..

    american dad, seth macfarlane'in family guy'da kullandigi "konudan tamamen bagimsiz ve surekli populer kulture laf sokan" mizah anlayisinin ne denlu ustalikla disina cikabilecegini kanitladigi bir dizidir. evet, family guy ozellikle 4. ve 5. sezonlarinda cosup harika bir cizgiye oturmustur, ama bu cizgi, bugun de gorebildigimiz gibi, artik baymaya baslamistir.
    american dad ise bambaska bir mizah anlayisina sahip bir dizidir. algi citasi cok daha yuksektedir. evet, bir okuzun bile gulebilecegi espriler de mevcuttur. ama "aha bu komik, gul ulan" diye esprilerin buyuk bir kismini izleyicinin gozune sokan fg'nin aksine, anlamak icin kimi zaman buyuk bir kultur birikimi, kimi zaman cok genis bir hayal gucu, ama her seyden onemlisi dehset bir mizah yonu gerektirir. hatta bazen oyle cosar ki, bilincalti bazi esprileri saldiri olarak algilayabilir, izleyende rahatsizlik uyandirir. hemen orneklendireyim : 3. sezondan "42-year-old virgin" bolumundeki randy isimli cocuk tacizcisinin her kelimesi, her hareketi oyle ince ve ustaca tasarlanmistir ki, izlerken bir yandan salya sumuk sacarak gulerken beri yandan "ulan boyle sapiklar hakkaten var, ve her an cevremizdeler, guvende degiliz" hissi uyandirir.

    yani mizah acisindan ad diger butun dizilerden ayri bir yere sahiptir.

    teknik yanlarina deginelim biraz da. cizimleri fg'ye gore cok daha ciddi, usta isi, renklendirmesi daha gercekcidir.
    fg kaliteli muzikalleriyle de bilinirken, cok daha ender de olsalar ad muzikalleri en az 5 gomlek ustundurler (ornek icin bkz. lincoln lover, a.t. the abusive terrestrial, big trouble in little langley bolumleri).

    neyse, entry'e baslarken yazmak istediklerim bu degildi de "bakin ben ne kadar iyi takipcisiyim bu dizinin" izlenimi vermek istedim..

    asil konumuz sudur :

    bu dizi feci bir sekilde sicmaktadir!
    evet evet, bildigin sicmaktadir. birinci, ikinci ve ucuncu sezonlarda duzenli olarak hayvan gibi ivmelenen gulmekten tansiyon dusurme kapasitesi, mukemmel mekan kullanimi, kendine has kaotik atmosferi falan dorduncu sezonda tamamen yok olmustur!
    ve isin daha da ilginc tarafi, iki bolum haricindedir bu olay. icinde bulundugumuz dorduncu sezonun ikinci ve yedinci bolumler, az once de bahsettigim o nevi sahsina munasir film gibi ad atmosferine sahip olmasa da komedi acisindan simdiye kadar yayinlanan en komik 10 bolume rahatlikla girer. ama diger bolumler iskenceden farksiz be kardesim. hayir anlamiyorum noldu bu adamlara, anlam veremiyorum, diziyi ertugrul akbaya mi sattilar nedir..

    bitirmeden once kanimca en guzel 5 -ya da hadi 10 olsun- ad bolumu listesi cikartayim :

    1- the 42-year-old virgin (s03e06)
    2- the one that got away (s04e02)
    3- meter made (s03e02)
    4- irregarding steve (s02e08)
    5- joint custody (s02e19)
    6- phantom of the telethon (s04e07)
    7- with friends like steve's (s01e22)
    8- big trouble in little langley (s03e04)
    9- oedipal panties (s03e11)
    10- tearjerker (s03e10)

    ulan daha bir ton mukemmel bolum var ama neyse..
  • --- spoiler ---

    stan yatakta tv seyretmektedir.

    stan: shoot him! shoot him!

    ekranda stan'in izledigi televizyon belirir ve susam sokagi oynamaktadir.

    elmo(tv'de): ha ha ha! big bird, just share it with cookie monster!

    stan: don't trust him! he just pretends to eat cookies, but he never swallows anything!

    --- spoiler ---
  • family guy gibi hikayeden bağımsız espriler kullanmak yerine; gidişatı bölmeden yapılan esprileriyle, eleştirileriyle benim için family guy'ı sollamış olan dizidir.
  • 11 eylül'den sonra amerika'daki yabancılara bakış açısının değişmesi ve paranoyaklaşma durumu ile dalga geçmektedir. yalnız bazen dalga geçer gibi görünmekte iken esasında bu paranoyaya inanılıyormuş hissini de uyandırmıyor değil. diyaloglar ve baş karakter üzerine yoğunlaşıldığı görülmekle birlikte yine amerika'da bir ailenin anlatılması bir yenilik olarak görülemez. konu ve kapsam bakımından yenilik vaat etmemekle birlikte, diyaloglar ve olayların ilgi çekiciliği korunduğu takdirde tutabilecek izlenebilir şahane bir çizgi dizi olmuştur. family guy'daki gibi belden aşağı espri gibi görünen ama sonra laf oyunu ile kurtarılan olaylar rtük vari mekanizmalardan veto yiyebilir. yine de seth macfarlane bu konuları pek takmıyor.

    çok yeni bir buluş olmasa da, hoşça vakit geçirterek kendini izlettiren yaklaşık 21 dakikalık çizgi dizidir. tam ismi "american dad!" tir. ailenin soyadı da smith'tir gözden kaçmasın.
  • family guy kadar cabuk isinilamayan,ama isininca yeri geldiginde ustun esprileriyle kihkoh ettirten, tamamen amerikalilarin gerizekalica dusunceleriyle (ortadogudan gelen her insanin bombalama istegiyle yanip tutustuguna inanmak gibi) dalga gecen cizgi dizi. kahraman cia'de calistigindan dolayi herseyi abartmak mumkun olmus.
  • cumhuriyetçi amerikan ailesine giydiren animasyonlar arasında evrimin son noktası ve bazı bölümleri itibariyle en iyi halkası.

    family guy'ın yaratıcısı seth macfarlane imzalıdır ve macfarlane sanırım family guy ile birebir aynı özellikleri taşımasın diye famil guy'ın yaydırdığı ve yardırdığı geridönüş sahnelerini american dad'e koymamıştır. belki de insanlar bu yüzden bazı göndermeleri family guy'daki kadar komik bulmuyor.

    açılış jeneriğinde silahıyla, marşıyla ve asker selamıyla cia'e koşan stan'ın her bölümde amerikan kafasının en acınası örneği olan devleti göklere çıkarırken yoksulları ezme davranışını tekrarlaması bir, didaktikliği dağıtmak için aynı anda uzaylı roger'ın apolitik ama anti-otoriter bir şeyler saçmalaması iki.

    henüz hiç seyretmediyseniz veya ısınamadıysanız stan'ın cia'de beynini bir at ile değiştirip at yarışında koştuğu bölümden başlamanızı tavsiye ederim.
  • güldürüyor ama öyle arkadan kahkaha efekti verip "burada gülünecek" diyen diziler gibi değil, harbi gülüyorsunuz, zekice olduğu için gülüyorsunuz, politik göndermeleri yerli yerinde kullandıklarından gülüyorsunuz, tipler hem gerçek hem de gerçeğin karikatürize edilmiş hali olduğu için gülüyorsunuz, kısaca gülüyorsunuz. hem de güldürürken düşündürmek gibi bir misyonu da var, cidden.

    bir de bunun güldürürken öğreten versiyonu olsa, okullarda, üniversitelerde seyrettirilse.
  • eğer bir gün filmi çekilirse francine karakteri georgia king'den başkası olamaz. olmamalı.

    http://www.imdb.com/name/nm2415436/
  • az önce yine stelio contos 'lu bölümüne denk geldiğım, bölümdeki müziğine yarım yarım yarıldığım mükkemmel dizi.
  • cia ajani bir aile babasinin ailesini yonetme bicimini anlatiyor. cocugunun kizlarla arasi olsun diye guc sahibi olmasi gerektigini dusunup okulun baskan secimlerine saibe katiyor ve bu benim isim diyor, esi emlakcilik yaparak kendisinden fazla kazandi diye sirketin genel mudurunun kopegini rehin alip butun personeli isten kovduruyor.
    aslinda amerika'da istihbaratcilarin devletin kendilerine tanidiklari yetkileri kotuye kullanmasini cok guzel elestiren bir tv serisi. pek sikimde degildi ama bir videosunu gorunce lan su seriye biraz bakinayim diyerek daldim izledigim bolumlerinden memnunum.
hesabın var mı? giriş yap