• amway için emek harcayan eeeeyyy türk kadını, birazcık ülken için çalışsan nerelere varırız....
    kulak kabartmış beyaz tahtada üye kazanmaya çalışan kadını dinliyorum. almış önüne 10kadını anlatıyor. çevre sağlığı, doğal hayat, çocuklara güzel bir çevre bırakma şeklinde ön girişi yaptı. herkes baş sallıyor. sanki hergün çöpe ellitane poşet atan benim... çocuklarının geleceğini düşünenler, pazar oy vermeye ne kadar katıldı veya umursadı acaba... neyse, konu ticari tarafa ulaştı nihayet, satışı veriyor coşkuyu. temel mesaj, siz altınıza yeterli eleman toplayın, oturduğunuz yerden 2binle başlayın, 10bin, 20bin kazanın diyor. ev hanımı olup hayalleri ekonomik özgürlük olanlar için ne güzel bir hayal satılıyor...
    ne garip bir dünya...
  • yıl olmuş 2014 hala mı amk dedirten "oluşum"

    sayesinde çok da değer verdiğim bi arkadaşımdan iğrendim yemin ederim. değer mi ulan, değer mi 170 liralık satış için kendinden tiksindirmeye.
  • genel olarak herkesin kısa yoldan para kazanmayı vadettiğini zannettiği, oysaki bunun tam tersine, yeterli zamanı ve emeği verdiğiniz takdirde, aynı zaman ve emeği harcadığınız diğer işlerden daha fazla, daha kalıcı gelir elde etme imkanı sunan iştir/şirkettir. algıda seçicilik herhalde, herkes kısa yoldan voleyi vurmak olarak yorumlamış anlatılanları. bunca yıldır hala var olması benzerleri olduğu iddia edilen diğer işlerden farkını ortaya koyar. bunun yanı sıra ürün kalitesi şüphe götürmezdir. benim bu noktada yeni başlayanlara, başlamayı düşünenlere yapacağım uyarı ise bu işi kiminle yaptığınız çok önemlidir...
  • benim bir akrabam baya iyi para kazanıyor. elmas seviyesinde. artık türkiyede amway zor buradan girdikten sonra ilerleyemezsiniz eskiden daha kolaydı kanımca...
  • mal gibi bir tipim var sanırım. ısrarla beni üye yapmaya çalışıyor eski iş arkadaşımın kız kardeşi.

    kız facebooktan ekledi, sürekli mesaj atıp duruyor. oradan cep telefonumu bulmuş, sürekli arıyor. çocuklu ve bekar diye hem kırmak istemiyorum hem de umut vermek istemiyorum bir yandan. ama esas niyetini anlamamışım meğerse.

    ben bir kıza çıkma teklif ederken bu kızın attığı mesajın sürekli aramalarının beşte birini yapmamışımdır hayatım boyunca, kız ise suyunu çıkardı. hergün bir sürü mesajlar ve iki dakika sonrasında aramalar. basitçe cevap vermiyorum artık mesajına. benim üzerimde bu kadar ısrar ettiğine göre hakikaten mal gibi gözüküyor olmalıyım başka açıklaması yok.
  • ürünlerinin satıcı alıcısından daha fazla olan hede.
  • hatırı için çiğ tavuk yiyeceğimiz bir arkadaşımız için amway'in satıcısı olduk. daha doğrusu eşim oldu. şimdi eş dost komşu hepsi bizden yapıyor amway alışverişini.

    satıcı olmayı kabul ettikten sonra, arkadaşımız bizi başka bir arkadaşına yönlendirdi ve işlemleri yapmak için bir kafede bir araya geldik bu ikinci arkadaşla. o da yanında başka birini daha getirmişti.

    bize hiç gerek yokken sunum gibi bir şey yaptılar, o günden sonra din, peygamber, mürit ilişkisi ve dinlerin yayılışı hakkında çok daha fazla düşünmeye başladım.

    insanları bir ideal etrafında toplayabilirseniz, müritleriniz aracılığıyla çok daha fazla kişiyi kendinize inandırabiliyorsunuz.

    benim amway'dan anladığım özetle bu.
  • herkes birbirini kaldıraç olarak kullanma niyetinde. yakın çevremi işin içine sokmak zorunda olmayacağım, kendi kendime satış yaparak para kazanabileceğim bir sistem yok mu? yok! çünkü o işler sermayesiz olmuyor. bunlarda ise güya sermayeye gerek yok ama onun yerine tüm yakın çevreni ortaya koymak zorundasın. nasıl ki para yatırdığın bir işden paranı batırmış olmamak için kolay kolay vazgeçemezsen, burada da çevrene karşı "pardon" diyemeyeceğin için vazgeçemiyorsun. bir girdin mi çıkamıyorsun. her geçen gün, "durun bi dakika burada bir yanlışlık var, herkesden özür diliyorum ve ben çıkıyorum" diyebilme hürriyetinden hızla uzaklaşıyorsun. sistem seni işte böyle içine çekiyor ve bırakmıyor. artık o andan itibaren sistem gitgide karşında güçleniyor, sen ise sistem karşısında her geçen gün güçsüzleşiyorsun ve sistemin kölesi oluyorsun. hem o ana kadar yaptıklarının yanlış olduğunu itiraf etmiş olmakdan kaçıyorsun, hem de sistemden çıkdığın anda tüm emeklerinin boşa gideceğini biliyorsun. bir noktadan sonra kendi kendine sistemi sorgulamaktan da vazgeçiyorsun çünkü dile getiremedikden sonra bir faydası yok. çaresiz hem kendini, hem de etrafındakileri kandırmaya devam ediyorsun. yüzüne bir maske takarak mutluluk pozları vererek yaşıyorsun ki bu daha da acı verici. sadece amway değil hepsi aynı bunların. tüm network satış sistemlerinin canı cehenneme!
  • çok sevdiğim değer verdiğim eski iş arkadaşım yılbaşına doğru aradı beni, telefonu tanımadığım bir kadına verdi. kadın merhaba nasılsınız faslından sonra hayatınızdan ve kazancınızdan memnun musunuz dedi. cevabım net bir şekilde evet oldu. hayatımda mutluyum işimi seviyorum kazandığım para istediğim hayatı çok şükür yaşatabiliyor bana. bir iki bir şey daha söyledi hatırlamıyorum ve telefonu arkadaşıma verdi. arkadaşım benimle görüşmek istediğini telefondaki kadının ortağı olduğunu ve bir işe girdiklerini bu işin insan kaynakları alanında olduğunu söyledi ve randevu istedi. söylediği tarihte yurtdışında olacağımı dönünce arayacağımı söyledim.
    sonra unuttum aramadım. bir ay sonra aradı ağır griptim ve yeniden arayacağımı söyledim. bu kez unutmadım aramak istemedim. ne işim olurdu benim insan kaynaklarıyla. zaten o kadar gizemli konuşuyordu ki ne olduğunu da anlamıyordum. lakin ilgili çekmiyordu.
    mart gibi yeniden aradı. bu kez dedim tamam görüşelim. zaten ne zamandır görmedim bu bahaneyle özlem gidermiş olurum.

    neyse gittim bir kadın daha var yanında.

    bana bişeyler anlatıyor. şemalar çıkarıyor. yok bu bu dilimden bu dilime geçmek istemez misin falan. ısrarla ne olduğu da söylemiyor ve ısrarla ben mevcut halimden memnun olduğumu başka bir işle (insan kaynakları olarak biliyorum hala) ilgilenmediğimi belirtiyorum.

    konuşma bitmiyor bir türlü acayip sıkılıyorum. bu arada benim arkadaşım ağzını açmıyor kadın konuşuyor sürekli.

    bana bir kitap veriyor resmen zorla. o esnada saat epeyce ilerlemiş erkek arkadaşım dışarda beni bekliyor.
    kadın bana bu kitabı okuyun iki üç sonra geri getirin ama asla erkek arkadaşınıza bu görüşmeden bahsetmeyin diyor. siktir kaltak diyemiyorum tabii. peki diyorum. ulan sevgilimden ne saklamışım bugüne kadar da bu saçmalığı saklayayım. zaten bu laf ben iyice sinir ediyor.

    benim niyetim kitabı geri getirmek değildi kargoyla arkadaşıma yollamaktı. sonra arayıp ısrar edince bir buluşmaya daha razı oldum. gitmeden önce en çok yarım saat kalabileceğimi vaktimin olmadığını söyledim.

    buluştuk ve ben ısrarla ve ısrarla yeni bir işle ilgilenmediğimi ortaklık düşünmediğimi söylüyorum. elbette hala insan kaynakları şirketinden bahsettiğimizi sanıyorum.

    zurnanın zırt dediği yere geldik ve kadın amway dedi. kahkayı bastım. ya hu dedim bu muydu. bu benim asla ve asla ilgili çekmez. bu kez ürünlerinin ne kadar kaliteli olduğundan, bu işle ilgilenen insanların ne kadar mutlu ve çok para kazanan insanlar olduğundan, toplantılarından seminerlerinden bahsetmeye başladı.
    hala açık ve net şekilde üye falan olmak istemediğimi ve konun ilgimi çekmediğini söylüyorum ben.
    o zaman dedi kadın size kişisel gelişim eğitimlerimize kayıt edelim. walla dediğim arkadaşım da bilir liderlikten, satış pazarlamaya, kişisel imajdan ikna tekniklerine kadar bir çok eğitim aldım şirkette ( ikna tekniği diye bir eğitim almadım bunu bilerek söyledim)
    baktı kadın ordan da ekmek çıkmayacak bu kez bize telefon defterinizden isim verin onlarla görüştürün dedi. katiyen bunu yapamam dedim. birbirlerine baktılar. ulan ben arkadaş hatrına gelmişim ayıp olmasın diye basıp gitmiyorum bunaldım, hangi arkadaşıma ya da hangi tanıdığıma bu eziyeti yapabilirim.

    bu kez bana tester kremler verdi. bilmediğim ürünlerin testerlarını kullanmak adetim olmadığından çekmecemde bir süre bekletip atılmak üzere aldım.
    bu kez ürün satmaya yöneldiler. ulan dedim alayıp da kalkıp gideyim. 2 tane vitamin aldım. web sayfasından üye olup 40 lira ödeyerek indirimli ürün alınabiliyormuş. alırım ben sonra dedim yok şimdi yapalım bizim bilmem ne numaramız lazım falan dedi. kilitledi bana 170 lira. neyse önemli değil ben sadece kaçıp kurtulmak istiyorum o esnada.
    sonra bana bir takım kağıtlar verdi bunları imzalayıp kargo ile 1 ay içinde göndermem gerekiyormuş süreklli indirimli alışveriş için.
    aldım ama çıkışta attım.
    sonra kadın bir kaç kez aradı kendisine numaramı vermediğim halde.
    gönderdiniz mi gönderin diye. tamam dedim kapattım. vakit geçti. bir kez daha aradı göndermedim fırsatı olmadı dedim. o zaman dedi yeniden 40 lira verin yeniden işlemleri yapalım. müsait değilim sonra konuşalım dedim kapattım. sonra bir iki daha aradı önce açmadım sonra meşgule aldım. bu arada bir iki kez daha arkadaşım aradı aynı şey için tamam dedim. hala bana yok bilmem nerde toplantımız var gel diyor. dedim pazar günlerimde keyifli şeyler yapmayı tercih ediyorum. hatta açık açık ben bir allahın kuluna makarna deterjan satamam dedim. hatta işsizken bu kadar çevrem olmasına rağmen iş arıyorum bile diyemediğimi sen biliyorsun bile dedim.

    sonra bana amwayden sayın serbest girişimcimiz diye mailler gelmeye başladı.
    yanıt verdim, sizin serbest girişimciniz değilim bana mail atmayın diye.
    bu dingiller bana açıkça üyesiniz bu mailler üyelerimize otomatik gelir dediler.
    delirdim, bir yanıt daha verdim.
    sizde imzaları bir belgem yok sadece zorla bir kez ürün almak zorunda kaldım. eğer elinizde imzalı bir belge varsa bu sahtedir ve ben yasal işlem başlatacağım diye.
    yanıt gelmedi. arkadaşım anında aradı. açmadım.
    o gün bugündür de görüşmüyoruz. görüşmem. nefret ettim, tiksindim, iğrendim.

    ulan mallar açık ve net şekilde ilgilenmediğimi söylediğim halde nedir bu ısrar. ayıp yahu ayıp.
hesabın var mı? giriş yap