• adı hayvanlar müzikali olmakla beraber zebra geyik hipopotam ve fil kostümlerinin sahneye giriş çıkış yapması dışında
    hayvanlarla sesleriyle hiçbişiyleriyle zerre ilgisi olmayan organizasyon
    onca dans, enerji zıplama, sürüyle afrika konsept (giyinmeler, şarkılar ki ezberleri zaman almıştır sesler de güzeldi) gençler emekler heeep boşuna gitmiş ortaya saçma sapan bir gürültü ve hengame çıkmış o kadar. neden peki fikir yoktu da ondan...hayvandan öğrendik her şeyi hayat saftır çocuk gibi hayat çocuktur çocuklar da afrika gibi zorlama bir önermeyle bir de konsept var ama içini dolduracak öykü yoktu, gitti paralar, iğfal edildi gecemiz bu aktivite patladı vesselam...
  • türkiye’nin ilk uluslararası standartlardaki müzikal prodüksiyonu olarak tanıtılan müzikal.
    ancak bu şekilde tanıtılması sizi yanılmasın, bu standartlara erişebilmiş değildir. öncelikle kadroyu yüksek oradanda gençler ve çocuklar oluşturuyorlar. sahne gösterileri sırasında birbirleriyle konuşup gülmelere gösteri boyunca rastgelebiliyorsunuz. ayrıca birlikte/eş zamanlı hareket etmelerini beklediğiniz dansların her seferinde bir senkronizasyon sorunu var. gösteriyi yapanlar aynı zamanlarda dans etmiyorlar. zaman zaman sahneye çıkması gerekenler çıkmadığından sahnedeki bazı kişilerin sağa sola bakıp kaş göz yaptıklarını görüyorsunuz.

    bunun haricinde gerçekten kötü bir hikayeye sahip. hikayenin bir kısmında iki kardeş afrika'nın bir yerine gidiyor ve kardeşlerden biri ayy burası çok tozlu şöyle bölye diyerek bağırıp dururken biri çok güzel otantik diyip fotoğraf falan çekiyor.

    tek tebrik ettiğim yanı kostüm ve sahte dekorasyonu. eksiksiz yapılmış.

    kısaca başlığı ve tanıtımı sizi yanılmasın. bana göre okul sonu müsamerelerine benzeyen bir gösteri sunulmuş.
  • gate sahne sanatları'nın sanırım ilk işi, prodüksiyon olarak.

    uzun süre "seçmelere gelin, seçmelere bekleriz" diye duyurular yaptılar geçen sene. birkaç öğrencimi yönlendirdim, provalar için para ödenmesi gerektiği söylenmiş.
    yani sanatçı olarak gidiyorsun, seçmelere giriyorsun, ekibe seçilirsen 4 ay boyunca "eğitilmek" için para ödüyorsun.
    hayatımda duymadım böyle bir şey, ki konservatuar yıllarım seçmelerle vırt zırtla geçti.

    sonra sahnelenmeye başladığında bu işi yaratan karı-koca'nın bir röportajına rastladım.. müthiş burnu havalarda bir tonla konuşmuşlardı maalesef.
    "yurtdıışında harika müzikaller var. nasıl yapılıyor, biz niye yapamıyoruz dedik. türkiye'de sanatçılar böyle şeylere cesaret edemiyorlar, biz ettik. herkes yerinde oturuyor, biz oturmadık yaptık (oyunculardan para alarak ben de yaparım, ayrı).. " gibi...

    bir noktada da şöyle bir şey diyordu hatun; "bizim ekibimizde avukatlar, doktorlar bile var. kimi davasını bırakıp provaya geldi, kimi nöbetini bitirip koştu..."

    bu iki ifade, türkiye'de neden iyi iş yapılamadığını zaten özetlemiş. ki bu yapılan iş de "iyi"likten çok çok ama çok uzak.
    hanımefendi bunun cevabını kendi vermiş...

    1- insanlardan (ki çoğu öğrenci) müzikalde oynasınlar diye para alınmaya kalkılırsa, "iyi" iş filan olmaz, amatörlere kalırsınız.

    2-konservatuar öğrencileri ve mezunları kadrosuzluktan, ülkede opera-bale kalmamış olmasından aç gezerken, gidip avukatları doktorları alırsan (paraları olduğu için), o "ay niye bizim ülkede böyle şeyler yapılamıyor" dediğin gösteriler imkanı yok yapılamaz zaten.

    özetle; oyuncunun parasıyla sahnelenen müzikaldir.
    oyuncuların da, maalesef oyuncu, dansçı veya şarkıcı olmadığı "müzikal(!)dir.
hesabın var mı? giriş yap