• yozgat-kırıkkale-kırşehir-kayseri-sivas kökenlilerin memleketine, parası olanın da ege kıyılarına gitmesi sonucu huzurun zirve yaptığı şehir.

    trafik yok. herkes birbirini selamlıyor. açık olan mekanlar müşteri bulduğu için el üstünde tutuyor. seğmenler'de yiyen içen çöpünü topluyor.

    bakın isteyince olabiliyormuş demek ki.
  • 20 temmuz - 31 ağustos tarihleri arasında meclisin tatil olması, adli tatilin başlaması, çalışan kitlenin büyük çoğunluğunun memur olması dolayısıyla (bkz: 40 gün izni çakıp tatile gitmek) terkedilmiş şehre dönüşmektedir.
  • köylüsü köyüne, sonradan görme zengini tatile gittiğinden gerçek sahibine kalan kent. bak başlığını kirleten bile yok, oh ne güzel, mis...
  • musluktan akan suyu hiçbir şekilde kullanılmaması gereken şehir. çay hatta yemek yaparken 1 damla bile kullanmayın. türkiye'nin içerik olarak en pis ve sağlıksız suyu olabilir. normalde musluk suyunu evde hiçbir şekilde tüketmeyiz ama yakın zamanda dışarıda musluk suyundan yapılmış bir çayı içtikten sonra 2 kişi zehirlendik. imkanım olsa banyoda bile damacana su kullanacağım, o derece. zamanında bir vatandaşımızın çektiği, uzun süredir yarılarak izlediğim bir videoyu bırakayım buraya.

    https://www.youtube.com/watch?v=fllabdeon3u
  • kafamda binbir önyargıyla gidip yine de büyük ölçüde sevmeyi başardığım şehir. istanbul'a göre kıyaslama yapıldığında,

    eksiklerini saymak gerekirse;

    - manzara yok. ankaralıların manzara saydığı şeyler maalesef aslında manzara falan değil. yargıtay cumhuriyet başsavcılığı diye manzara mı olur? bir de karşısına teraslı avm koymuşlar, gülünç. seymenler'de gün batımı dediler, o da cacık.

    - güzel kız sayısı sıfıra yakın, ben hiç görmedim ama mutlaka vardır diye sıfıra yakın diyorum.

    - ulaşım işi yaş. dolmuşların fiyat politikası ne lan öyle? her yer herkese 2.75 tl, çok mantıksız. ego o kadar fena değil ama öğrenci bileti 1.75 tl sanırım, o pahalı. halk otobüsleri ego'ya dahil edilmeli. paralı otobüs-kartlı otobüs ayrımı kötü.

    - trafik terörü estiren apaçiler.

    artıları;

    - ulaşım meselesi dışında ucuz. kıyafetler falan kendiliğinden %30 indirimle başlıyor, daha da indirim varsa tadından yenmez oluyor.

    - lokantalar iyi, etler lezzetli, ürünler taze. hizmet güzel, samimi.

    - görece planlı bir şehir, her yer rahat bulunuyor, haritayı ezberlemek vice city haritasını ezberlemek kadar kolay.

    - yazın nem olmaması. (kışın dondurucu olduğunu az çok tahmin edebiliyorum, tam artı sayılmaz hava koşulları.)
  • önümüzdeki pazar-pazartesi 37 dereceyle sakinlerini muhlama yapmaya niyetlenen şehir. herkese bir söğüt gölgesi kampanyamıza katılmak ister misiniz? şurayı imzalayın lütfen. teşekkürler.

    ps: amazon'dan afrika iklimine geçişle ilgili şikayetleriniz için avuçlarınızın iç kısmı yukarı bakacak şekilde dirsek hizasında kaldırıp, "göklerden gelen bir karar vardır" departmanı ile temasa geçiniz. yine bekleriz.
  • uzun aradan sonra gelip bahçeli de iki bira içince kendimi yine üniversite öğrencisi sandiran şehir. en çok bu yüzden seviyorum galiba.
  • bugün bana, öğlen göksu parkı kenarında hasan ali toptaş'la 3 saat sohbet ettirip akşam da barış bıçakçı'yla halı saha maçı yaptıran şehir.
  • bir vega şarkısı ama şehri görmediğimden olsa gerek çok da hissedemiyorum sanırım sözlerindeki derinliği.
  • doğup büyüdüğüm yer diye demiyorum ama 28 yıldır çilemi çeken şehir. yaşanılır.
hesabın var mı? giriş yap