• ismini duyduktan sonra merak ettiğim konya'da bulamadığım, en sonunda ankara'da dost kitabevinde bulabildiğim, içinde güzel hikayeler bulunduran, farklı bir kafa ile yazılmış okunası kitap.
  • küçük şeyler belasına yazan adam, yalçın tosun'un, ilk kitabı.

    eşcinsel ilişkiden enseste, her konuya deginmeye çalışmasa, daha mı güzel olurdu. böyle biraz tez çalışması gibi olmuş.
    onun dışında, pek güzel öyküler, başarılı bi' ilk kitap.

    - alıntı -

    ...ben belki de aşkın yanında, küçük şeyleri fark ede ede delirdim. kimsenin takmadığı şeyleri takarak kafama, sonunda sıyırdım yarım aklımı da. evet evet, sadece aşktan delirmediysem böyle olmuş olmalı..

    ...annem öldüğünde de hiçbir şey yapmadı, öylece durdu. hep durur zaten. ben de bazen öyle olurum, ama zaman zaman neşeye benzer bir şey hissederim belli etmesem bile. ama o abartır suskunluğunu. çocukken nasıldı? nasıldık biz? çocuk da mı olduk bir zamanlar?...

    ...ve yeniden inanıyorum ki, bazen hiçbir şey güzel geçmiş bir çocukluk kadar acı vermiyor...

    - alıntı -

    şimdi sırada; peruk gibi hüzünlü var.
  • kereviz, ölüler uzar ve kıpırtılı yorgan öyküleri çok güzel olan yalçın tosun kitabı.
  • uzun zamandir okudugum en iyi turk oyku kitabi. yalcin tosun ile biraz gec tanismis olmaktan dolayi uzgunum, ama nihayetinde bu kitap araciligiyla tanismis olmaktan mutluluk duyuyorum. ne desem spoiler kacacak kitapla ilgili. en basinda adinin biraz populist oldugunu dusunmustum, ama sonunda aslinda kitaba cuk oturduguna kanaat getirdim.

    bir de en sevdigim kitap tipi, incecik ama ama dopdolu.
  • ölümcül şeyler'in arasına mesela naif bir platonik aşk halinin pek güzel ifadesini de iliştiriverip, darbesini arttıran öyküler bulunduran kitap:

    "gece olup yattığında benim gibi o da sadece ikimizin yer aldığı, kısa, büyülü, parça parça biriken bu anları düşünüyordur belki, kim bilir."*
  • ismini ilk duydugumda anne ve babanin ölümlü olmasi ve olumlerini beklerken ve olduklerinde uzulmemiz gerektigini hissettirmisti. simdiyse olumlerimize ya da hayattayken cektigimiz acilara anne ve babanin da cokca sebep oldugunu, onlarin olumumuzde paylari oldugunu hissettiriyor.
  • okuduğum en iyi türkçe kısa öykü kitaplarından. sait faik'le haldun taner'le falan aynı yerlere koyarım şu an yalçın tosun'u. hatta tarz olarak çok aynı olmadıkları için, bu ilk kez okuduğum yazar benim gözümde çok çok değerli bir yerdedir.

    az bulunur içindeki her öykünün sizi bir yerinden yakaladığı kitaplar. bu kitap onlardan. umarım yazarın diğer kitapları da en az bu ismi mükemmel kitap kadar mükemmeldir.
  • benim özellikle adı üzerinde durduğum kitap. malumunuz artık başlıkla içeriğin birbirini tutmaması edebiyat açısından mühim bir pazarlama unsuru hâlini aldı. ancak kitabın başlığı ile içeriği o kadar büyük bir uyum içinde ki. aile ilişkilerinin belki marjinal belki saklanan boyutlarının aktarılması ve herhalde bütün öykülerin doğrudan ya da dolaylı biçimde ölümcül mahiyetler taşıması.

    okunmaya mutlaka değer bir kitap. öykücülüğümüzün en değerlilerinden biri hatta sanıyorum ki.
  • en mutlu olduğumuz dönemde, yani çocukluğumuzda kimlerin bizde yaralar açtığını alıp önümüze koyan kitap.

    yalçın tosun'un okuduğum ilk kitabı idi daha sonra peruk gibi hüzünlü ve dokunma dersleri kitaplarını okudum. ama hiçbiri bu kitap gibi dilimde acı bir tat bırakmamıştı.

    "gözlerimi tekrar kapattım. uyuyormuş gibi, anlarsınız. yoksa anlamaz mısınız? hiç yapmadığınızı söylemeyin lütfen. hayatın ağırlığını başka bir yerden tartmak için yapılan şeylerden biridir bu. çocukken yeni yakılmış sobanın çıtırtılarına uyanıp, yorganım gözlerimin hemen altına kadar örtülü bir halde, kahvaltıyı her sabah aynı sabırla hazırlayan annemi yarı açık gözlerle ve şaşkınlıkla izlerken aldığım zevke benzer bir durum denebilir. yorganı indirdiğiniz an artık günün gerçeği hüküm sürmeye başlar ve siz de onun bir parçası oluverirsiniz."
hesabın var mı? giriş yap