• ister nasırlı olsun, ister çatlaklı ya da çalı gibi; saçınıza, yüzünüze, yanaklarınıza değmesini en çok istediğiniz şeydir. şu kadar ki, dünyanin en yumuşak, en değerli kürkünün temasına tercih edersiniz. emektardır, cefakardır, çilekeştir, sizi bugünlere getirendir. gün gelir anne yatağa düşer, şuurunu kaybeder, gözleri görmez olur. o haldeyken yüzünüze dokunduğunda bile, sizi tanıdığını hisseder, avucunu göz yaşlarınızla yıkar, kokusunu ciğerlerinize doldurur, şefkatini dilenirsiniz. çaresiz evladın tedrici vedasıdır bu.
  • (bkz: bizim elimiz değil fatma anamızın eli) ile kesişim kümesi en yüksel eller işte bu ellerdir.
  • insana, eşyalara değen bişeydir bu, kurabiye gibi hissettirir insanı.
  • şefkat sözcüğünün bir annede barındığı yer. insanın içini ısıtır, güven hissi verir. saçları okşadığı vakit uyutur, uyku hapı gibidir.
  • şu aralar kendisi uzak olduğundan, o ellerin kokusunu kendi ellerimden alabiliyorum. çamaşır suyuna karışmış yemek kokusu.
  • gül reçeli kokar.
  • öpülesi en güzel eldir. tene dokununca merhemdir. mis kokulu bahardır. yenen yemekte lezzettir. her sabah sizi uğurlamak için sallanan en güzel eldir. size edilen dualar için açılan en temiz eldir. ateşinizi ölçen termometredir. kulağınızı çekmesinden utanmadığınız tek eldir. size verilen emeğin emektarıdır. ilk adımları attığınızda size güç olandır. cebe konan ilk harçlığın kaynağıdır. suratınızda patladığında yerinde güller açan dünyanın en güzel elleridir.

    (bkz: dünyanın en güzel elleri)
  • başınızı okşayan ve her daim sıcak olan yumuşacık eldir. nasıl da güzel kokar o el. bazen çamaşır suyu kokar, ilkokul birinci sınıftaki kızı daha güzel yazı yazabilsin diye elinde yeşil pelikan silgiyi tutar sıkıca, silgiyle çamaşır suyunun kokusu birleşir. bu kokunun yerini hiçbir şey alamaz. öyle bir eldir ki anne eli, dokunduğu her şeyi güzelleştirir. mümkün değildir o elden çıkan yemeğin lezzetinin kötü olması. doktor olacak olmasına rağmen hala güzel yazı yazan kızının saçlarıyla başka hiçbir el onunkinin oynadığı gibi oynayamaz. hiçbir el o elin yumuşaklığını vermez, her düştüğünde elinden tutmaz. ellerini maddiyatta unutmuş olsam da annecim bana verdiği hissiyatı unutmuyorum hala hissediyorum. huzurla uyu biriciğim.
  • seneler evvel sanırım ilkokul yılları komşuya asker oğlundan gelen mektup konuşuluyordu mahallede. hala hatırladığım bir kısmı vardır. belki bir asker klişesidir ama duyunca ilginç* gelmişti: "biz elleri ojeli değil nasırlı anaların evlatlarıyız." evet bunun gibiydi.
  • süper kek yapan eldir..
    arkanızı her zaman toplayan eldir..
    ağrıyan sırtınıza usanmadan masaj yapan eldir..
    saçınızı okşayıp, sırtınızı sıvazladığınızda bütün kötü enerjiyi alan, o varken asla yalnız olmayacağınızı hissettiren eldir..
hesabın var mı? giriş yap