• antihistaminikler

    histamin nedir: vücuttaki dokuların çoğunda, mastosit adı verilen hücrelerin içinde bulunan ve salgılandığında bazı etkileri olan kimyasal bir maddedir. kbb’de en önemli yeri alerjik durumlarda aşırı miktarda salgılanarak belirtilere yol açmasıdır. histaminin en önemli etkileri damarlarda genişleme, damar geçirgenliğinin artması ve damar dışına sıvı çıkması, kaşıntı, ciltte kızarıklık olarak sayılabilir. bu etkiler kbb açısından önemli olan etkileridir. bunun dışında alt solunum yollarında, kalpte, mide barsak sisteminde ve merkezi sinir sisteminde de etkileri vardır. histamin etkisini göstermek için dokularda bazı reseptörlere tutunur. bu resptörler 2 tiptir ve h1 ve h2 olarak isimlendirilir. kbb bölgesindeki reseptörler h1 reseptörleridir. h2 ise daha çok mide-barsak sisteminde bulunur.

    antihistaminik ne demektir: histaminin vücuttaki etkilerini ortadan kaldırmak için dışarıdan verilen ilaçlara antihistaminik denir. bu ilaçlar histaminin dokularda tutunduğu reseptörlere, daha önce tutunarak histaminin etki etmesini önler. histamin reseptörlere tutunduktan sonra verilen antihistaminikler ortaya çıkmış etkileri yok etmezler ancak yeni oluşacak etkilere izin vermezler.

    kaç tür antihistaminik vardır: mide barsak sistemini etkileyen h2 histamin reseptörleri için kullanılan antihistaminikler bir tarafa bırakıldığında kbb için kullanılan antihistaminikler kabaca klasik antihistaminikler ve yeni kuşak antihistaminikler olmak üzere 2 türdür. klasik antihistaminikler genel olarak gün içinde daha sık kullanılmak zorunda oldukları gibi yan etkileride daha fazladır. klasik antihistaminik olarak en sık difenhidramin, yeni kuşak antihistaminik olarakta en sık loratadin, astemizol ve cetryzin sayılabilir.

    hangi durumlarda kullanılırlar: antihistaminiklerin en sık kullanıldıkları hastalık alerjik rinittir. bunun dışında alerjinin de rol oynadığı düşünülen sinüzit ve üst solunum yolu infeksiyonlarında da kullanılırlar. başka ilaçlara veya bazı yiyeceklere bağlı olarak gelişen alerjik solunum ve cilt problemlerinde de antihistaminikler kullanılırlar. her hasta değişik antihistaminiğe duyarlıdır. bu nedenle hangisinin seçileceği hastaya göre değişir. birinden fayda görmeyen hastaya diğeri verilir. antihistaminikler genellikle ağızdan kullanılmalarına rağmen parenteral (kas veya damar içi) ya da burun spreyi şeklinde kullanılabilirler.

    yan etkileri nelerdir: klasik antihistaminiklerin en önemli yan etkisi olarak sedasyon (uyku hali) sayılabilir. bu nedenle özellikle araba kullanan ve iş makineleri gibi tehlikeli olabilecek aletleri kullanan kişiler uyarılmalıdır. yeni kuşak antihistaminiklerde bu etki çok daha azdır. bunun dışında özellikle prostatı olan hastalarda şikayetinin artması, göz içi basıncının artması (glokom), ağız kuruluğu, tansiyon yükselmesi ve bazı kalp ve sinir sistemi yan etkileri görülebilir. bazen antihistaminikler sedasyon yerine uyarıcı etki yaparak sinirlilik ve uykusuzluk hali oluşabilir. bu durum hastaya göre değişmektedir.
  • vücuda alinan yabanci bir maddeyi inhibe etmek icin vücutca salgılanan histamini ve histaminin yol açtığı kötü belirtileri (bulantı, deri döküntüsü, kaşıntı, vs.) yok etmek icin kulanılan etken maddeleri iceren ilaclara verilen isim.
  • bu ilaçların şöyle sorunları var; önceden verilmiş tepkiyi söndüremedikleri için alerjene maruz kalmadan (örneğin, mesele polen alerjisiyse, polenler meydana çıkmadan önce) alınmaya başlamalı. bir de, zaten vücut, ilan etmiş olduğu saçmasapan seferberlik hali yüzünden perişan, halsiz, yorgun oluyor, yetmezmiş gibi bir de bu arkadaşlar biniyor tepesine. uykulara, hülyalara, hayallere salıyor adamı. üstelik de, tam mevsim geçişinde, virüsler nevruzu kutlarken, gereksiz teyakkuz hali yüzünden yok yere savunmasız kalıyor vücut, bağışıklık sistemi, sigortadan kapatılarak, üst solunum yollarında neredeyse devre dışı bırakılıyor.
    adı üstünde, semptomatik tedavi işte, asıl derde deva değil ki.
    ha, bir de, balon gibi şişirir adamı antihistaminikler, böbrek üstü bezlerini tembelleştirirler uzun vadede. maalesef. üstelik, bu yan etkiler, ilaçların prospektüsüne yazılmazken, üretici şirketlerin satış temsilcilerine pek bir iyi belletilir. sonra da "ya doktor ben bu ilacı içtim ama dana gibi oldum" diyen hastalar, "aç, oku, prospektüsünde öyle bir şey yazmıyor", "boğazına hakim ol, tedavini kesme" diye geçiştirilir. doğrudan karbonhidrat mekanizmasında rol oynayan bir böbrek üstü bezi salgısının işini görmek üzere, hem de sıklıkla sistemik olarak verilen ilacın etkisi, "şişmanlamadın ayol, sudur o su, tuzu kes, geçer" falan diye, karşındakini aptal yerine koyarak, ne cüretle inkar edilebilir ki? (doğum kontrol haplarında da durum, aynen böyledir)
    sıklıkla, hafife alınıyor ilaçlar ve (yan) etkileri. dillere pelesenk olmuş yarar/zarar ilişkisi, hastanın tercihlerine göre belirlenir, doktorun danışmanlığında olsa bile. hasta ne isterse, hayat onundur, o olur.
    (bkz: hasta hakları)
  • öncelikle (bkz: #42906856)

    efendim, alerjik riniti yıllardır çeken, vücudundaki tüm anormallikler alerjiye bağlı olan (seboreik dermatit, egzama, romatoid artrit, alerjik rinit, küçük dilin uzaması) bir birey olarak doktorlardan yıllar öncesinde umudumu kestiğim için bu alanda yapılan çalışmaları kendim takip ediyorum. doktor değilim, fen hocasıyım.

    alanda bayadır halka yansıyacak ciddi gelişmeler yoktu. zaten alerjiler ile mücadele tamamen semptomları giderme üzerine kurgulanmış. semptom gidermeye de ne kadar tedavi diyebiliriz bence tartışılır.

    her neyse çok uzatmayalım. son yıllarda sevindirici bir gelişme yaşandı ve bilasten etken maddesi bulundu ispanya tarafından. bayadır da bilaxten ve alerex isimli ilaçlarla ülkemizde de bulunuyor.

    eğer kullandığınız antihistaminiklerin etkisinin olmadığını düşünüyorsanız bu ilaca bir şans verebilirsiniz. kaynakları da içeren şu sunumu tavsiye ederim, baya bilgi var içerisinde: https://file.atuder.org.tr/…upload/y3s49dgwpqqd.pdf

    ilacın fda onayının henüz olmadığını ama avrupa'dan her türlü onayı aldığını da belirteyim.
  • uyku getirmeyenlerinin olduğu ikinci jenerasyonlarının unutulmaması gereken ilaçlar. atarax birinci jenerasyon antihistaminiktir, sizi tüm gün uyutur, dengeniz şaşar. öyle bir hal-etki istenmiyorsa alerjinizi yok edecek ve ayrıca da uyku vermeyip, sedatize etmeyecek antihistaminik aerius'dur.
  • alerjik nezlesi olanlar da bunlardan alır. uyku ve halsizlik, bulantı yapar. bir tek claritine ve clarinase yapmaz.
  • antihistaminik deyince böyle pembiş pembiş, miniş miniş, sevimli minik güzel bir şey aklına geliyor insanın. antihistaminik çokzel bişey. sevin onları.
  • h1 reseptör antagonisti de denir. 1. ve 2. kuşak ilaçlar vardır.

    1. kuşak bol sedasyon yapan ve atropin gibi antimuskarinik etki bol yapar.

    2. kuşak sedasyon ve atropin gibi yan etkiler minimaldir.

    1. kuşak:

    dimenhidrinat : dramamine'dir piyasa adı. ve taşıt tutmasında kullanılır.

    difenhidramin:

    klorfeniramin maleat:

    prometazin: en güçlü antiemetik ve antihistaminiktir.

    hidroksizin hcl

    siproheptadin: piyasa adı sipraktin'dir. bu ilaç serotonin'in 5-ht2'sini hem de histaminin h1'ini bloke eder.

    2. kuşak ilaçlar:
    terfenadine, astemizol,loratadin,desloratadin,setirizin,feksofenadin

    2. kuşak antihistaminiklerden önemli olanlar: loratadin, desloratadin ve terfenadine'dirler.
  • uyku problemini geçtim ben de depresyona sebep oluyor. tabii ki yaşadığımız sürecin de etkisi ile birleşince ortaya daha da çok çıktı. bir süre kullanmamam gerekecek. yoksa uyuşukluk/uyku/mutsuz hissiyat ile iş hayatım sallanacak.
  • insanın ayakta uyumasına sebeb olan, alınmadığında alerjinin etkisini arttırmasından, alerji yüzünden insanın insanlıktan çıkmasını önleyen ilaç türü.
hesabın var mı? giriş yap