• her sene torunları, oğulları ve en önemlisi kanlarını akıttıları devletleri tarafından hatırlanan askerler. her sene yeni bir heyecan, her sene yeni bir baslangıc onlar için...
    http://www.anzacsite.gov.au/

    düşman askerlerine esir düşenleri arasında en şanslılara türklere düşenlerdir. her ne kadar imkansızlıklardan dolayı yaralı olanların birçoğu ölmüşse de sağlıklı olanları rahat işlerde çalışmış, askerden daha rahat hayat sürmüşlerdir kısa bir süre..
    http://www.awm.gov.au/…enyears/ww1/turkey/index.asp

    avustralyalı ve yeni zelandalılar için gelibolu'nun önemi tartısılmaz. o yüzden buradaki savasla ilgili birçok hikaye, efsane uydurulmustur. bunlardan en önemlisi, gelibolu'da anzakların verdikleri ölü sayısıdır. halbuki gelibolu'da 33.512 ingiliz askeri ölmüs, 7,636'i kaybolmus, 78,000'i yaralanmıstır. bu sayı anzaklar için 8000 ölü 18.000 yaralıdır. bu sitede efsaneler ve doğruları var.
    http://www.diggerhistory.info/…/gallipoli-facts.htm

    anzakların birinci dünya savasındaki resmi tarihini okumak için bean'in kitabından daha iyisi bulunmaz. bunun bilincinde olan devlet bütün kitabı online okuma fırsatı veriyor merak edenlere....
    http://www.awm.gov.au/histories/index.asp
  • (bkz: anzak omer)
  • aslında konuyla son derece alakasızken dünyanın bi ucundan bi ucuna ölmeye, öldürmeye gönderilmiş insan. bi zaman playsite'ta ne zaman avusturalyalı biriyle tavla ya da satranç oynasam nerelisin sorusuna verdiğim cevap yüzünden pis türkler, siz şöylesiniz böylesiniz şeklinde tepkiler alıyordum gerçi bizim türk milliyetçileri bile göçmenim diye pis çingene, dönek yunan filan derken bu ne ki de ve de bunu söyleyenler yüzde yüz avusturalyayı temsil etmiyor. ama belliki görmemişin savaşı olmuş hesabı birileri birilerinin beynini yıkıyor. orda da, burda da. işte acı olan bu. yaralarımıza pansuman yapmak yerine sürekli deşerek kanatmak.
  • (bkz: digger/9)
  • yanlış yönlendirilme ile türklerin çanakkale'de savaştığı ordu sanılan ancak aslında o ordunun bir parçası olan iki tümen büyüklüğündeki askeri birlik. çanakkale savaşında müttefikler toplam 10 tümen asker göndermişlerdir. ( gereksiz bilgi : türk ordusu 6 tümenle savunmaya başlayıp zaman içinde 22 tümene kadar yükselmiştir ama bizim iki tümenimizin mevcudu bir ingiliz tümenine ancak ulaşırdı) bunlardan iki tanesi anzak, bir tanesi fransız, üç tanesi ingiliz düzenli (regular), bir tanesi deniz ( marine), üç tanesi de kitchener'in yeni ordusuna aitti. yani ordunun %70'i britanya adası ve irlanda'dan gönderilmişti.

    ingilizler çanakkale savaşında 8 ayda kaybettikleri ( ölü olarak 36.000 anzaklar hariç) toplam askeri, neredeyse somme savaşının ilk 24 saatinde ( 24.000 ölü ) kaybettikleri için ( ve de muharebeyi kaybettikleri için) pek anmazlar çanakkaleyi biz ve anzaklar kadar.
  • (bkz: anzak otel)
  • vietnam savaşı'nda da amerika'nın yanında yer almış, hatta 550 civarı kayıp vermişlerdir.
    bu birlikte yer almak herhalde ne şehittir ne gazi durumu olsa gerek. senin olmayan savaşlarda ne gezer durursun bre gafil.
  • "at 10 o'clock he, birdie and myself landed to inspect a battalion of australians (9th battalion of the 3rd brigade). i made them carry out a little attack on a row of windmills, and really, they did not show much more imagination over the business than did don quixote in a similar encounter. " ian hamilton, gallipoli diary

    çanakkale savaşı (aslında birinci dünya savaşı'nın bir parçası olduğundan muharebesi denmeli) sırasında itilaf devletleri'nin o bölgedeki tüm kuvvetlerinin kumandanı olan ian hamilton'un bizzat yazdığı gelibolu günlüğü"nden. donanmanın çanakkale boğazı'nı geçememesinin ardından, kara harekatı kararı alan hamilton'un mısır'daki takviye birliklerini teftişi sırasında anzaklar hakkında yazdıkları mealen şöyle:

    "saat 10'da o (general d'amade), birdie ve ben bir avustralya taburunu (3. tugay 9. tabur) teftişe gittik. askerlerden bir dizi yeldeğirmenine karşı küçük bir saldırı yapmalarını istedim ve gerçekten de don kişot'un benzer teşebbüsünden daha fazla bir tasavvur gösteremediler."
  • mısırlı bir katip tarafından uydurulan kısaltmadır.

    australian and new zealand army corps olarak sınıflandırılan askerlerin kayıtlara girdisi yapıldığı esnada bir mısırlı katibin en sonunda sıkılıp, "eytere be... anzac" şeklinde kısaltmasıyla katipler arasında da çokca yayılan bir kısaltma haline gelmiş.
  • geçen gün, çanakkale'deki anma törenlerinde, dünyanın öbür ucundan gelen anzakları gördüm televizyonda. hem avustralyalılar, hem de yeni zelandalılar, toplama bir insan kalabalığından ulus yaratma konusunda o kadar başarılı olmuşlar ki, aradan geçen onca yıla rağmen aynı duygularla gelip anıyorlar kayıplarını.

    sonra dönüp kendimize baktım. muzaffer sarısözen'in yedi bölgeden yedi türkü ile düzenlediği yurttan sesler programından bugüne, ilerlememişiz, gerilemişiz sadece.

    ortak noktalarımızı değil, farklılıklarımızı öne çıkarmış, kafasını kazandan çıkarmaya çalışanı ayaklarından tutup geri çekmiş, sonra da kafasına basmışız.

    ayrıca: (bkz: #33661279)
hesabın var mı? giriş yap