• apartmanın giderleri için apartman sakinlerinden her ay toplanan para. kalemleri arasında kapıcı maaşı, kapıcı sigortası, bahçe sulama parası, apartman elektrik gideri, muhasebeci parası, temizlik malzemesi gibi şeyler vardır.

    ama en güzeli yeni taşındığım apartmanda aidat toplamaya gelen kapıcının elinde gördüğüm mobil pos makinesi olmuştur. artık apartman aidatları kredi kartı ile ödenebiliyormuş.
  • şu hayatta verilen en gereksiz para olarak görüyorum ben bunu.. hatta hayatta hiç içmemiş olmama rağmen sigaraya verilen para bile daha makul geliyor bana. yahu nedir bu paranın aslı astarı?? asansör gideri, elektrik parası filan bunlar o kadar tutmaz ki aga! görevlinin* maaşı için filan zaten o ayrı bir ücret olarak ödeniyor. bunun dışında da zaten başka bir gider olursa onu da ayrı topluyorlar. ben karşıyım buna valla..
  • biriktirdikçe apartmanın girişinden geçişimin zorlandığı kavram... her ay aslında düzenli olarak ödemek lazım tabi ama yöneticilerinde insani vasıflarını kaybetmemeleri gerek....
  • eğer düzgün, büyük vb bir apartmanınız varsa anlarım da sıradan, kapıcısız falan bir apartman için anlayamıyorum. haftada bir kez bir kadın gelip merdivenleri yıkıyor yarım saatte o kadar, ben yıkarım gerekirse nedir yani? bir de zemin katta oturuyorum, asansörle de alakam yok, üç kuruş ama yine de uyuz oluyorum.
  • bu para nereye gidiyor diyorsanız kendi yönettiğim 12 haneli apartmandan örnek vererek açıklayayım.

    yönetici ücreti: bizim apartmanda bu var. aylık 50 lira. apartmanın tercihine bakar.
    asansör bakımı: aylık 60 lira. olmazsa olmaz.
    apartman elektrik-su giderleri: 60 lira toplam.
    kapıcıya yakıt yardımı: senede bir 150 lira. kapıcı yok ama kapıcı görevini üstlenen elemana ücret vermediğimiz için bunu veriyoruz.
    temizlik malzemesi bedeli: 6 ayda bir 40 lira falan tutuyor. kapıcı kendi evine harcamazsa tabi.

    ayda toplam 170-180 lira tuttu gibi gözüküyor değil mi? böl 12'ye, daire başına 15 lira çıkıyor. ama o kadarla bitmiyor tabi. senede en az 2 defa kanalizasyon borusu tıkanır. adam çağırıp açtırırsın. milletin tuvalete attığı bez, çaput, ped boku püsürü açtırmak için 150 lira veriyorsun her seferinde.

    sonra elektrik arızaları olur. 25 senedir kimsenin dokunmadığı elektrik panosunda veya kofralarda bir arıza oldu mu kafadan 60-100 lira elektrikçiye gider.

    bahçe varsa bahçeye bir şeyler harcanır. bizde arabanın biri bahçe duvarını yıkmıştı mesela. yaptırmak için 750 lira gerekti. sonradan sigorta ödedi ama elde para olmazsa yaptıramıyorsun. para birikmesi gerekiyor.

    şansıma benim dönemimde gerçekleşmeyen ama muhtemelen 3 yılda bir olan başka arızalar da var. çatı akabilir, bodrumu su basabilir, asansör arızalanabilir, resmi kurumlardan asansöre ya da elektrik tesisatına "orasını burasını değiştirin" talepleri gelebilir, bahçe dağılabilir, sıvalar dökülebilir, boya badana eskir, lambalar patlar, diyafon çalışmaz, su sayaçlarının içinde durduğu kutular kırılır, apartmanın teferruatı ne kadar çoksa bu düzensiz ödemeler artar.

    bunlar için kasada para olması gerekiyor. ancak vatandaş öyle düşünmüyor. "bir şey olursa istersin" diyor. ne hikmetse bir şey olduğunda sen hep yazlıkta oluyorsun ama! ya da bir şey olunca millet para verene kadar çatının tepene akmasına ya da 5 kat yürüyerek çıkıp inmeye razı olacak mısın?

    insanımız henüz birlikte yaşamayı öğrenmemiş. bunun için 2 nesil daha geçmesi gerekiyor. o döneme kadar yöneticilik zor iş. apartman aidatının düzenli ödenmesi ise şart.
  • her ay 185 tl verdikten sonra 5 kere spor salonuna gittim 2 kere de havuz desen aynı paraya çıkıyor zaten deyip kendimi kandırırım.
  • bir türlü kabullenemediğim hede. zira hayatım boyunca kendi müstakil evinde, apartman dairesinde oturmuş bir adamım. şimdi bir siteye taşınacağım ve asansör, temizlik vs. masraflar için bu parayı vereceğim. umarım bu bana çalışan asansör, temiz merdivenler ve güzel bir site olarak geri döner.
  • (bkz: haraç)
  • çok saçma birşey zaten ev benim birde apartmana vergi ödüyorsun
hesabın var mı? giriş yap