• beslenen köpeği bir odaya hapsediyorsan, odanın penceresini açık bırakıp her sabah ananın amına gidiyorsan ve o köpek sabah erken saatlerden akşama kadar o odanın penceresinden kafasını çıkarıp gelene geçene havlıyorsa sadece apartmanda köpek beslediğini sanmıyosundur, aynı zamanda azılı bir orospu çocuğusundur.
  • yan binada besleyen bir kansız var. fulya' nın göbeğinde o gariban köpek abartısız günün 20 saati havlıyor. hayır yani koca köpeği evin her ne kadar bahçe katı olsa bile etrafta bulunan insanlara be her şeyden önemlisi o köpeğe bunu yapmaya ne hakkın var? sorsan hayat arkadaşım, varım yoğum der. kimse gelip yok efendim onların yaşam hakkı var, sen sesten rahatsız oluyorsun diye köpek mi beslemeyelim diye duyar kasmasın. beslemeyeceksin arkadaşım. apartmanda o koca köpeği beslemeyeceksin. kimse senin günde iki saat seveceğin köpeğin 24 saat havlamasını çekmek zorunda değil. dur ben bi belediyeyi arıyayım.
  • yahu bizim komşunun bir köpeği var. final dönemleri yaklaştı ve ben ders çalışamıyorum. en yakın kütüphane 1 saat uzaklıkta ve gidiş geliş 2 saat kaybolacak eğer kütüphaneye gidersem. kapılarına not bıraktım hiç takmadılar muhtemelen. yahu çıldırıyorum. köpek keşke sadece evin içinde havlasa. dış kapının önüne geçiyor ve orada havlıyor. binanın içinde yankılanıyor sesi aynı zamanda. kafayı yemek üzereyim.

    ya şimdi bu enrty'e duyar kasacak bir sürü dallama çıkacak da birader bu sadece final dönemleri için değil, kitap okuduğum, bir şeyler karaladığım anda kulağımdan eksik olmayan ucube bir ses. minicik de hayvan aynı zamanda. ondan o ses nasıl çıkıyor acaba?

    evde köpek beslemek dünyanın en bencilce şeyi bana kalırsa. hani uysal bir şey olur anlarım da tam üst komşum ve aptal bir hayvana sahip. kafayı yiyorum. bu yasal olarak yasak falan değil. bunun bir çaresi yok mudur acaba diye merak ettiğimdir.. uyarılarım onların umurlarında olmuyor nedense.
  • bunu yapan barzolar genellikle sokak düğünü yapıp insanları rahatsız eder.
  • bencil magandalarin yaptigi terbiyesizlik.
  • genel itibariyle hayvanları severim.yani doğadaki hiçbir canlıya bir garazım yoktur.ama hali hazırda görgü kurallarından nasibini alamamış bazı kimselerin daha temel insan duyarlılığına sahip olmaktan aciz olması ve bir hayvanı sabahtan akşama kadar evde ciyaklatması sinirlerimi hop hop hoplatıyor

    an itibariyle pazar günümü yine zehir etmekte.daha evvel kaç kere buna bir önlem almaları konusunda uyardıysak ta aynı pervasızlık devam ediyor.az çok gözlem yapan bir insan olarak aslında sorunun sebebini anladım.dikkat ediyorum ne zaman kapıları açılsa ya da herhangi bir kapı açılsa köpek avazı çıktığı kadar havlıyor.neden mi? belli hayvan sabahtan akşama kadar 3 metre yere sıkışmış.hoplayıp zıplayacağı dağa taşa koşabileceği bir alan olmadığından strese girmiş.sahibi büyük ihtimal günde 15 saniye başını okşar mı biliyorum.gerisi millete eziyet.sırf kendi paşa gönlü istiyor diye köpekle beraber insanların huzurunu bozabileceğini zannediyor.

    diğer taraftan internetten nedir ne değildir nasıl bir yaptırımı olabilir diye araştırdığımda, bütün veriler köpeğin azıma dahi sıçsa hiçbir şekilde bundan sikayetçi "olmamam" ve anlayış göstermem gerektiği şeklinde.bir dakika ya nasıl? şimdi birisi hiçbir şekilde bakımını ve eğitimini yapamayacağı ve yüksek ihtimal "ben uğraşamıyorum bununla ama bir kere de almış bulundum ayrılamıyorum ne yapayım buna katlanacaksınız" mantığıyla hareket eden ve sabahtan akşama kadar gecenin geç saatlerinde dahi havlayan hayvana ve ev sahibine anlayış mı göstereyim.açıkça ilan ediyorum peygamber değilim kimse kusura bakmasın

    başta da belirttiğim üzere hiçbir hayvanla bir husumetim yok.millet isterse evinde komodo ejderi veya timsah beslesin beni hiiiiiç ilgilendirmez.ama artık şu bakamadığınız hayvan üzerinden acıtasyon yapıp duyar kasmaktan vazgeçin.bir kere bu hayvanlar doğduğundan itibaren ya kafese ya da 3-5 metre yere hapsedilmiş.sizin o filmlerde gördüğünüz 250 metre kare , büyük bahçeli , havuzlu müstakil villanız varsa sorun yok tabi.ama zaten 10 dairenin sıkış-tıkış yaşadığı bir apartmanda hem hayvana hem de millete eziyet etmeyin.
  • üst katımdaki moron bir de hayvanı yatak odasına kapatıyor tüm gün havlıyor.aşağıdaki yukarıdaki uyuyamasın diye çünkü akıl beyin yok.
  • insanların hayatta kalması ve yaşamlarını sürdürürerek deneyimlerde bulunması için tasarlanmış alanlara girmiş hayvandır. sokakta yaşasa daha sağlıklı olacaktır.

    ama sorsan o bir hayvan değildir...
  • 68 desibel gücündeki köpek havlamasını bebek ağlaması ile bir tutanlar gidip beyinlerine yazılım güncellemesi yapsınlar.
  • evde çok zaman geçirmem. sadece ay sonlarında hesap kitap işlerini yaparken başka meselelerle bölünmemek adına evde çalışırım.

    bizdeki işleyiş şu şekilde:

    topak gibi bir yavru terrier'i olan yeni rus yan komşu hayvanı banyoya kilitler ve evden çıkar. bizim topak haklı olarak çıldırır ve (banyo boşluğu) apartmanı inletmeye başlar. benim alt katımda oturan ve küçük bebeği olduğu için rahatsız etmemek adına ses sistemimi dahi kullanmadığım sevimli iranlı komşunun bebeği köpeğin bu haykırışlarına kayıtsız kalmaz ve uyanır. tahmin edeceğiniz üzere o da ağlamaya başlar.

    bir süre sonra bebeğin annesinin çabalarını duyarım. bebek zor da olsa susar. ama bizim topak hala ortalığı yıkmaktadır. çünkü yalnızdır ve sevdiği insanlar tarafından banyoya kilitlenmiştir!

    bu beş saat kadar sürebilir. (eve ne zaman gelirlerse) hatta yavrucağızın psikolojisi o kadar bozulmuştur ki, aile geldikten sonra bile havlamaya devam eder. ayarını bozmuşlardır bi kere.

    ben burada hayvana kabahat bulmam. çünkü ne zaman denk gelsek deli gibi üzerime koşan, yalak bişey. hayvanın tek istediği ilgi. terrier bu başka ne isteyebilir zaten?

    meseleyi çok uzatmadan şunu söylemek istiyorum. yaşadığım ortama uygun diye on gündür ingiliz bulldog araştırıyorum. huyu nedir, ne yer, ne içer, sosyal midir, hangi ortamlarda rahat eder - sahibini de rahat ettirir, nasıl eğitilir diye resmen ders çalışıyorum.

    ama öyle görünüyor ki, bazıları için hayvan = oyuncak.

    sıfır eğitim, sıfır iletişim, evden çıkarken hayvanı banyoya kapat ki, delirip eşyaları parçalamasın - ama hayvan saatlerce göt içi kadar banyoda gırtlağı yırtılana kadar ağlasın, hem kendisinin hem de dinlemek durumunda kalıp hiçbir şey yapamayan komşularının psikolojisini bozsun.

    bunu hayvan sevgisiyle açıklayamazsın.

    bir köpek bağırıyorsa rahat değildir. sen bu hayvanı sahiplenirken o'nu rahatlatacağının sözünü veriyorsun. sözünü tutamıyorsan defol git.
hesabın var mı? giriş yap