• park parası ve bunun en çok zora gideni sokaklardaki mafya adamlarına ödenen, park ücretleri, kasko, sigorta, muayene giderleri, bunlar bazan insanı heryere taksiyle gitsem daha ucuza gelirdi dedirten dertlerdir.
    kışın otomobil lastiğine zincir takma derdi,
    çok soğuk havalarda, camlardaki buzlanma. onları temizlemek için bir sürü zaman harcama,
    yine bunun bir versiyonu olan, kapı lastiklerinin buz tutup arabaya binememe, ama kapıyı açmaya hamle edildiği için kapının kilidinin açık kalması, böyle bırakıp işe gidip akşam dönüldüğünde, akşama kadar ara ara alarmının çaldığını öğrenme,
    zaman zaman yürüsem bundan hızlı giderim dedirten, büyük şehirlerdeki trafik yoğunluğu,
    muayene zamanı geldiğinde, ruhsatta muayene için yer kalmadığını görmek de bu dertler arasındadır zannımca.
  • araba sahibi olmayarak üstesinden gelinebilecek dertlerdir. ben şunca yıllık hayatımda hiç kimsenin hiç kimseye kafasına silah dayayarak zorla araba satın aldırdığına rastlamadım. kendi sikinin keyfi için alıyorsun o arabayı, ondan sonra da yok şu derdi var yok bu derdi var diye şikayet ediyorsun. etme kardeşim! kendin ettin kendin buldun neden şikayet ediyorsun ki? bir de otomobil kullanıcılarının trafikten şikayet etmesi yok mu, deli ediyor beni. kardeşim, trafik sorunu senden arı birşey değil. trafik sorunu dediğin şey senin yüzünden var zaten. senin ve senin gibilerin yüzünden. neden mi? basit. takip mesafelerinle beraber bir şeritte 15 - 20 metrelik bir uzunluğu tek başına işgal ediyorsun da ondan. dolayısıyla o şeridin insan taşıyabilme kapasitesi düşüyor da düşüyor.
  • otostopculari alip almama konusunda yasanan kararsizlik ve devaminda gelen ahlaki sorular en onemlilerinden biri olabilir.
  • öğretmen iseniz her öğrenciye baraj üstü not verme gerekliliğini de unutmamak gerekir.
    (bkz: araba çizmek)
  • araba sahibi olmak gerçekten sorunludur. hele büyük şehirlerde park sorunu daha da fazladır. mesela ben izmir'e otobüs ile gidiyorum. servis de karşıyakaya kadar bırakıyor. bizimkilerin kentkartını alıp doldurtuyorum, istediğim yere otobüs ile gidiyorum. biraz uzun sürüyor ama kafam rahat. araba kullanma stresi yok. arabayı nereye park edeceğim stresi de olmuyor. bir de araba sahibi iseniz eşi dostu istedikleri yere bırakmanız gerekiyor. eğer bırakmazsanız gönülleri kalıyor. ayrıca vergisi, muayenesi, bakımı falan derken taksi tutun daha ucuza gelir. araba bir lükstür. avantajı gece geç saatlerde otobüsün bulunmadığı zaman altınızda olmasıdır. canınız sıkıldığında bir yerlere gidebilmenizdir. istediğiniz kadar eşya yükleyin, mesela kuşadasına gidin. ancak benzin pahalı, bu bile düşündürüyor insanı.
  • ıstanbulda okurken peder bey kendi arabasını size verir araba dediysem 2012 model bi jip verir.arabayla gezmeye başlarsınız ilk 15 günde 500 liralık benzin harcarsınız, 50 lira civarı bi meblağı da otopark parası olarak ödemişsinizdir, ilk ay sona ermeden istanbul trafiğinde ilk ufak kazanızı yaparsınız, ilk trafik çevirmenizde aracın muayenesinin olmadığını öğrenip ceza yersiniz, muayeneyi yaptırmak için evraklara bakarsınız trafik sigortasını yenileyip motorlu taşıtlar vergisini ödemeniz gerektiğini farkedersiniz bunları ödemeniz 1 haftanızı alır, bu haftanın sonunda aracı muayeneye götürmek istediğinizde de aracın aküsünün bittiği için çalışmadığını görürsünüz. biraz karamsar bi tablo gibi görünse de insanların başına gelebilen durumdur. şunu öğrendim ki toplu taşıma candır.
  • x= yakıt ücreti(km/tl) x gidilen yol (km)
    y= (kasko, zorunlu sigorta, vergi, otopark ücreti, yıllık bakım ücreti..)
    z= aracın maliyeti

    x=değişken gider,
    y= sabit gider
    z= aracın yıpranma payı

    km. başına maliyet= (x+y+z)/yapılan km.

    10 yıl kullanacağınız 100.000 tl'ye aldığınız aracın 10 yılda sabit enflasyonda 50.000 tl değer kaybedeceğini düşünelim. günde ortalama 30 km. yol yapan biriyseniz ve km. başına ortalama 30 krş. yakıt kullanan bir aracın yıllık km. başına maliyeti sabit giderler dahil 1,04 tl (çevreyi kirletmenizi, trafikteki kaza riskini, olası tehlikeler hesaba katılmamıştır)

    düşünün her km.'yi 1 tl ile gidiyorsunuz ortalama bir araçla ortalama bir maliyetle.

    oysa ki şehir içinde bisiklet kullansanız ki 30 km. bir bisiklet ile alınmayacak bir yol değildir. bisikletçiler bilir.

    10 yıl sizi götürecek bir şehir bisikleti ortalama fiyatı: 2.000 tl
    km. başına maliyet= 0,018 tl

    hayırlı emisyonlar..
  • trafik sorunu
    benzin ücreti
    otopark bulma işkencesi
    delik deşik yollar
    yönlendirilmesi değişmiş olan yollar
    trafik işaretlerine uymayan dangalaklar
    kağnı gibi giden uyuzlar (genelde hemcinslerim- valla illallah hepsinden)
    zank diye önüne atlayan kendini bilmez yaya ve araçlar
    vs vs vs.................
  • istanbuldaysanız size çok sikko görünen park olayı da sorunsal boyuta ulaşıyor.
  • -zorunlu trafik sigortası
    -yıllık bakım maliyetleri
    -yakıt maliyeti (sürekli artan bir dert)
    -park yeri bulma
    -sürekli kirlenmesi nedeniyle oto yıkama maliyeti
    -lastik değiştirme
    ...
hesabın var mı? giriş yap