• altına "helal olsun" yazan insanları görüp, başkaları adına utandığım yazı:
    işte bu kafalar öldürüyor özgecan aslan'ları...
    http://i.imgur.com/nv5hxtk.jpg

    şunu artık idrak edin: biz sizin hiçbir şeyiniz değiliz!

    (bkz: kadın namusunun bayrak yarışı gibi düşünülmesi)
    (bkz: kimsenin namusu olmayacağız)

    edit: 1- adamın üzerine gidilseydi, afişe edilirdi. tartışılan zihniyet!
    2- altındaki yorumlarla birlikte zihniyet sorgulanıyor zaten! buradaki adamın niyeti, osu, busu değil! toplumun önemli bir bölümünün zihniyeti!
    3- üzgünüm ama yanlışı yanlış bir biçimde göstermeye destek veremem! vermeyiniz!

    büdüt: kültürel çalışmaların en sevdiğim argümanı "change the words change the world"tür.
    dünyayı değiştirmek istiyorsanız, söylemi değiştirin.
    bu söylemler yanlış! dolaşımda olmaları sorun.
    söylemeye devam edeceğiz ki dünya daha yaşanabilir bir yer olsun.
  • bunun daha uç versiyonu yakında: "araca binen kadın indikten sonra kara toprağındır." diyebilirler.
  • ataerkil bir zihniyetin yansıması olan teminat sözü. toplumumuzda koruyucu ve kollayıcı figürler de eril güçler tarafından temsil edildiği için, öyle kolay kolay yıkılacak bir olgu değildir. ego tatmini.
  • ne alaka dediğim söz öbeği. sizin niye namusunuz oluyorum acaba, siz efendi gibi işinizi yapın, ben parasını ödeyip toplu taşım hizmetinizden faydalanayım, allallaa. yok arkadaş, iyi niyeti bile eğitime muhtaç bu milletin.
  • iyi niyetli bir söz bu bence. evet, benim karım minibüse bindiğinde şoförün namusu olmuyor tabii ki, bu kadar saçma salak bir şey olamaz. yine de her halta tepki göstermenin anlamı yok zira bir toplum rönesansı bir gecede yaşayamaz.

    bugün halk arasında "iyi"nin yüceltilmesi, bir kısım erkeklerin kadınlara destek olmak adına onları koruyabileceğini belirtmesi bile büyük gelişimdir bana göre. namus kavramı üzerine çok konuşmak istemiyorum çünkü talihsiz bir mesaj olduğu kadar niyetinde de bir problem yok bana göre. bırak o adam o yazıyı oraya koysun.

    eşim, üniversitede bir olay yaşamış bak onu anlatayım: normalde üç arkadaş kaldıkları evde, salonda uyuyakalmış. gece uyanıyor, her taraf sessiz. evde kimse yok belli ki. sonra odasına gidiyor ve kendi pijamalarını giymiş bir herif görüyor yatakta. meğer herif, ev arkadaşlarından birinin sevgilisiymiş ve ev arkadaşı bakkala gidip elemanı evde bırakmış. bu densizliğe delice öfkeleniyor eşim. "kimsin lan sen" ile başlayan gerginlik, karımın derhal birkaç eşyasını alıp evden fırlamasıyla sona eriyor. işte bu noktada karım çaresiz, başka bir arkadaşına gitmek için minibüse binmek zorunda. kışın ortasında, didim'de her yer ıssız. gözü dönmüş tabi aklına kötü bir şey gelmeden durduruyor minibüsü. hafif arabesk bir şarkı çalıyor. önde şoförün yanında bir de arkadaşı var. havadan sudan konuşuyorlar. sokak lambaları çalışmıyor, minibüsün farlarından başka ışık yok. eşim evde yaşadığı gerginlikten kurtulup bir anda başına gelebilecekleri tahayyül etmeye başlıyor. az önce evde yaşadığı korkunun şimdi daha beterini hissediyor iliklerine kadar. eşimin tedirgin olduğunu farkeden şoför laf atıyor: "bacım sen nereye gideceksin?" diye. eşim söylüyor işte nereye gittiğini. belli bir yerde inip 100 metre kadar yürüyecek içeri doğru. şoför "tamam kardeşim sen rahat ol ben kapının önüne kadar bırakırım seni" diyor. eşim istemese de, "yok yok tamam sen endişelenme, gittiğin yerde arkadaşın varsa ara haber ver minibüste olduğunu" falan deyip iyice rahatlatıyor kızı. nihayetinde söylediğini yapıyor ve karımı arkadaşının evine bırakıp sağ salim vardığından emin oluyor.

    bu olaydaki adamın da, başlığa konu olan şoförle aynı kafa yapısında olduğunu düşünüyorum. o adamın "aracımıza binen kadın namusumuzdur" sözü, o kadınları kendi namusunu korur gibi koruyacağını ifade etme çabası işte. şimdi düşünüyorum, eşimin yıllar önce bindiği o minibüsteki adam böyle korumacı olmasa, karımın başına bir iş gelir miydi? evet gelebilirdi. özgecan'ın katili olan orospu çocuklarıyla aynı tıynette birileriyle bile karşılaşabilirdi. kısacası, bir şoför iyi niyetini ve araca binen hanımların huzurunu sağlamak için çabasını gösterdi diye hemen tepki verilmemeli.

    kadınlar tek başlarına en az erkekler kadar bireydir elbette. kimsenin korumasına, namusu olmaya ota boka ihtiyacı yoktur. bunu doğru düzgün ülkeleri ziyaret ettiğinizde görebilirsiniz. ama burası orta doğu arkadaşım. baştan aşağı rezillikler içinde, devasa bir bok çukurunun dibinde yaşıyoruz. dedim ya, rönesans bir gecede gelmez buralara.

    sosyal evrim zaman alacak, ama sonunda güzel olacak.
  • kendini aklamaya çalışan her insan işlenen suçun bir parçasıdır. vicdanı rahat olan böyle şeyler yapmaz. zaten bütün taksicilerin ve minibüsçülerin alayı aynı tornadan çıkmış gibi duruyor, her biri saatli bomba. dün mersinde yaşanan cinayetin yarın gebzede trabzonda balıkesirde yaşanmayacağının bi garantisi yok.
  • tepki vereceğim diye inanılmaz antipatik olup haklıyken haksız konuma düşmek konusunda feministlerin eline kimse su dökemez sanırım.

    adam bir minibüs şoförü. kendince arabasına binen kadınlara bir zarar gelmeyeceğini teminat altına almak istemiş, böyle bir yazı asmış. ne bekliyorsunuz cinayetin ardından bir gecede aydınlanma yaşayıp kadın ve insan hakları, namus kavramı üzerinde kendi içsel reformunu yaşamasını mı?

    sizin gibi düşünmeyen, sizin aldığınız eğitimi almamış herkese ve onların söylediği aslında iyi niyetli olan her şeye aşırı tepki göstererek bir şeyler elde edemezsiniz anca “ehh bunlara da yaranılmıyor” algısı yaratırsınız.
  • bu ataerkil namus bekçiliği akan sözlerin yerine "arabamda güvendesin" yazılı bir sticker yapıştırsa daha uygun olacağını düşündüğüm eylem.
  • iyi niyetli bir yazıdır. genelleme yapıp bir meslek grubuna mensup tüm insanları töhmet altında bırakmayın. neymiş potansiyel tecavüzcü. zihniyetinizi sikeyim.
hesabın var mı? giriş yap