arayışlar
-
arayış halinde kişinin kendini kaybetmesi,gerçeklerden uzaklaşması da mümkündür.
(bkz: aramak)
(bkz: kaybetmek) -
murat yilmazyildirimin buyu albumunden bir sarki.
kafi geldi tek bir bakis atesler dindi
kalan kuller gozu yasli vedalarla silindi
dusunceler onceye gidip geldi boyutlar degisti
farkina vardim kurgularin karisikliginin
milattan once yasadik su bozgun kirik carpismalari
takvimler degisti guzellesti
bir ben oldum sevgili
coskular bir bir cogalirken
egilimlerim dogrularla flort ediyor
uzaniyorum alem-i diyarlara
gecmis dusuyor kurdugum koprulerden
yuruyorum ucurumlara, feryatlarim duyulmuyor
los isikli ucuz mevkilerden
kudretli baylar ve cazibeli kadinlar geciyor
gece vakti yorgun demlerimden...
ayni bedendeydi beynimi dagitan tum yanilsamalar
icimde devlesen askin gozlerine baktigi yerdeydi
dusunceler sonraya gidip geldi; sozcukler yeserdi
farkina vardim oyunlarin sarmasikliginin
milattan sonra yasadik su doygun aylik bulusmalari
takvimler degisti, guzellesti
bir sen oldun sevgili
kuskular bir bir azalirken
duygularim yanlislari vuruyor birer birer
uzaniyorum alem-i diyarlara
bereket yagıyor cizdigim resimlerden
kosuyorum taslara ciceklerim dokulmuyor
duslemli ozlem limanlarima ait gemilerden
istahli kalpler ve doygun golgeler iniyor
gunduz vakti ahsap merdivenlerimden
kalbim duracak ve baskalasacak
gocmen huzunlerin goc alacagi zamanlar geldiginde
demet demet gozyaslarimda yasadigim dunya
ikimizi birden uyandiracak yenilenmis bir sabah vakti
kafi gelecek artik hayat,
kavusmalar gercege donusunce... -
istekleri, beklentileri, belki kabullenişleri ya da belki karşı çıkışları, hayata ve kendi benliklerine bakışları birbirinden farklı olan insanların hayatlarından kısa bir kesiti; bir kadının eski ve yeni yaşantısındaki varoluşu etrafında basit bir dille anlatan lou andreas salome'un kitabı.
ana karakter o kadın, onun hikayesi, onun arayışları. kitap hem onu hem çevresindeki farklı karakterleri tanımanızı sağlayan incecik bir kitap. -
lou andreas-salome'un mutlaka okunması gereken kitabı, hatta bir günde bitiyor oldukça da ince. özellikle insan ilişkilerine önem verenlerin keyif alacağını düşünüyorum.
ayrıca şöyle güzel anekdotlar da mevcut;
"şimdi, bunu kendime karşı netleştirmeye çalıştığımda şaşkınlık içinde şunu düşünüyorum: bilinçle kavradığımız ve yaptığımız şeylerin, bireysel gelişimimizle hiçbir ilgisi olmayan gizli kalmış duyusal izlenimlere kıyasla hayatımız üzerindeki etkisi ne kadar az." -
65 sayfalık salome eseri.
kitabın ismi farklı bir beklenti oluşturdu bende o beklentiden ötürü beklediğimi bulamadım ama kötü bir kitap demek değil bu elbette. kısa olması, hikayenin okuyucuyu içine alması gibi sebeplerle çıtır çerez gibi başladığınız gibi bitirmeniz işten bile değil.
tavsiye edilir.
(bkz: modern klasikler serisi) -
"ben seni niçin seviyordum ki? bilincine varmadan da olsa benden daha üstün yanların için, gerçekten benden daha yukarılarda, daha seçkin, daha zarif ve ışıltılı olduğun için. ben yoksunluktan, karanlıktan ışığa gelir gibi geldim sana. ayrıca niye olmasın ki? bizi ruhumuzun ıssızlaşmasından kurtaran,mesleğimizin tekdüzeliğini dengeleyen böyle kadınlar değil midir? meslek hayatında, orada üstün olabiliriz; karar veren, emreden, altımızdakileri yönlendiren biz olabiliriz; fakat sevdiğimiz kadının karşısında, orada bu kötü hırs kalmıyor, inan bana. o zaman yine çocuklar gibi sade ve iyi oluyoruz; armağanlarımızı almak, başımız kucağınızda en güzel düşleri dinlemek istiyoruz." .
-
lou andreas-salomé'in yazmış olduğu mükemmel kitaplardan bir tanesi.
freud'un yakın arkadaşlarından olduğu bazı yerlerde bir zamanlar freud'un kendisine aşık olduğu aynı zamanda onu reddettiğine dair söylemler de var hangisi kesin doğrulukta bilmiyorum lakin freud ve psikanalitik kuramdan etkilendiği ve kitaplarında bunun izleri oldugu yadsınamaz bir gerçek.
arayislarda bir erkeğe kayıtsız şartsız teslim olmakla, ondan bütünüyle bagimsizlasma arasında gidip gelen bir kadının hikayesi anlatılıyor. kitabin sonunda kadin karakterimiz kendi benligini keşfederek 'katlanmayi' secen kadinlarin kusaklar boyu olusturdugu zincire eklemlenmek yerine, potansiyelini hayata gecirerek ozgurce, dolu dolu yasamayi seciyor. lou burada biraz da kendisinden bahsediyor tabi.
--- spoiler ---
"şimdi bunu kendime karşı netlestirmeye çalıştığımda şaşkınlık icinde şunu düşünüyorum: bilinçle kavradigimiz ve yaptığımız şeylerin, bireysel gelişimimizle hicbir ilgisi olmayan gizli kalmış duygusal izlenimlere kıyasla hayatımız üzerindeki etkisi ne kadar az."
"kendi yasadigi sarhoslugu benim belki de paylaşmamış olduğum hiç aklına gelmedi, bunu bir an bile aklından geçirmedi. bir diğerinin duygularını anlayabilmek için sevgi gerekir kuskusuz; fakat tutkunun belli bir derecesinde sevgi, sevilen kisinin duygu dünyası da dahil olmak üzere dıs aleme hicbir duyargasi uzanmayan, dolayısıyla kulak vermediği ve algilamadigi için de rahatsiz edici bir itirazı olanaksız kılan kör bir bencillige dönüşüyor. tutkulu aşk yalnızlığın en uç ve en son durağı gibi." -
godot gelir aklima her arayis lafini duydugumda.
-
afşar timuçin'in bu sevda böyle gider isimli kitabında yer alan şiiri: arayışlar
bir parça rüzgâr var mı sizde
uzaklardan ama çok uzaklardan
çağıran en güzel sevinçleri
ben böyle bir depremi bekler gibi
susarken bir köşede
sizde bir akşam var mı
fulyalı, akasyalı, menekşeli
siz de bir can yaprağı bulunur mu
üzerinde bilinmedik gemiler
demir alıp kıyıdan birer birer
bilinmedik yerlere gider olsun
beni çeker götürür mü kendimden
açmazımdan en tutarsız yerimden
söker alır mı beni
sizde bir gök parçası bulunur mu
düşler gibi geçtiği turnaların
sizde bir gündüz var mı
çiçek gibi açtığı sabahların
yalnız ve derin uykularda
çocuklar gibi hep koşan
bulutlar var mı içinizde,
oyalı, sırmalı, kadife işlemeli
sizde bir başka zaman var mı
bütün yıldızlarında gül döşeli -
günümüz kadınlarına erkeğe hizmet
etmek zor geliyor, ama bana inan ki, bizim için en iyisi bu ve ben sevgili baban için bunu her zaman yaptım.
uzun vadede hiçbir erkeği bize hükmeden bir erkeği
sevdiğimiz kadar sevemeyiz."
"ah, anne, buna inanmak isterdim,"
* soluksuz okunabilen kısa bir lou andreas-salome öyküsü.
bir erkeğin, doktor olan bir erkeğin itaatine girmeye ramak kalmışken (nişanlılık bozulmaktadır) içindeki yaratım sesini duyan adine'nin ressamlıkla beraber gelişen mutlu dünyasını , erkeğe boyunduruk olmadan kendi özgücüyle ayakta durmasını anlatan şiirsel bir kitap .
(bkz: lou andreas-salome)
(bkz: arayışlar)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap