• çok iyi bir fikir, bravo einstein !
    ama şöyle bir sorun var, şehir merkezinde arsa fiyatı aynı bölgedeki bir apartman dairesinden ucuz olabilir mi acaba ? sonra demezler mi adama "bir sen misin kurnaz !"
    ben şehre uzak olurum diyorsan iş, eğitim, sağlık, sosyal aktiviteler gibi zorunlu gereksinmelere de ihtiyacım yok diyorsan o zaman at binenin kılıç kuşananın !
  • ev alıp üzerine arsa yapmaktan iyidir.

    daha karlıdır.
  • yıllardır evlerin ve arsalarin fiyatlarına bakarim. bahsedilen şehir istanbul ve ankara ise arsa alip uzerine ev yapmak cok tuzludur. mesela bağcılar gibi varoş bir semtte 150 metrekare arsaların fiyati trilyonu bulur. bursa, adana gibi nispeten büyük sehilerde ise şehir merkezinden ev almaktansa şehrin biraz dışından villa almak daha mantiklidir. tabi araba şart oluyor. arsa alip uzerine ev yaptirilabilecek en mantıklı yerler ise nüfusu 20-30 bini geçmeyen küçük yerleşim yerlerdir. arsa fiyatları ucuz, belediyelerin aldığı çeşitli harciralar azdır. ayrıca her yer birbirine yakın olduğu için merkeze çok yakın arsalar bulunabilir. evini kafana gore yaptırıp içinde yaşayabilirsin.
  • 50-60 bine imarlı, tarım arazisi olmayan arsa satan varsa bana ulaşsın. türkiye'nin her yerinde olabilir, yeterki yeryüzünde olsun, oksijen alınabiliyor olması tercih sebebim, 70 bin lira verip alacağım.
  • eğer evi baştan aşağı yapacak kabiliyetiniz ve bilgi birikiminiz yoksa bir kere çok sağlam sabra ihtiyacınız vardır. natamam evi bile alıp baştan aşağı yaptırmak bir kaç ay ve zevkinize göre 50.000 tl'den 200.000 tl'ye kadar değişen bir para gerektirdiğine göre evi sıfırdan yapmanın zaman ve para açısından maliyetini varın siz düşünün. istediğiniz şeylere sürekli "o öyle olmaz", "bence şöyle yapalım" diyen ustalara dert anlatması bir dert, usta anlamadığı için istediğiniz gibi olmadığında baştan yaptırmak bir dert. yok ben uğraşmam bir adam tutarım baştan aşağı yaptırırım istediğim gibi derseniz, o zaman o 50.000'i iç mimar tek başına alır zaten.

    bir şeyi enine boyuna düşünmeden proje yapınca böyle oluyor işte. ha ben şehir dışında 15.000'e tarla alırım, imar geçsin diye beklerim, sonra da 30.000-40.000'e müştemilat gibi tek göz bir ev yaparım diyorsanız belki olabilir.
  • nüfusu artan, şehir olarak büyüyen ya da paranın piyasada hızlı döndüğü zamanla yerleşim yerlerinin değiştiği bir şehirde tabi ki tarım arazilerinin imara açılmasını bekleyebilirsiniz ama özellikle doyuma ulaşmış göç veren hareketsiz bir anadolu şehrinde arazi alıp arsaya dönüşmesini beklemek boş bir bekleyiştir.
    şu anda arsa ancak -çok ekstrem bazı örnekler hariç- imar planı olan bir alanda olabilir. o yüzden şehrin dışlarında mevzubahis taşınmazlar cinsi muhtelif arazilerdir.
    arsa fiyatları m2ye göre değişir. ayrıca yeni parselasyon yapılmış ve belediye hizmetlerinin henüz uğramadığı arsaları ucuza kapatabilirsiniz. arsalar eğer geleceğe dönük olarak alınıyor ise yanında vergi külfeti de getirir buna dikkat etmelidir. tarım arazilerine verilen emlak vergileri ise çok cüzidir.
  • bi gün ulasilacak büyük hayallerimden biri...
    arastira arastira teorik bi muteahite dönüştürüyor insani.
    tek-iki katli bir yapiyi tesisat planına kadar tasarlayip cizebilir hale getiriyor.
  • türkiye'de özellikle karadeniz'de aşırı pahalı bir olay. çünkü arsalar çok pahalı. 2 3 ev alırsın o arsa parasına.
  • ne kadar uğraşılması zor adam varsa hepsiyle muhattap olup kafayı yedirecek, paranla rezil olacağın çılgın proje.

    müteahhit: adamların hayatı yalan dolan
    usta: işgüzarlıkta master sahibi
    malzemeci: üçkağıtçının bayrak tutanı

    - mimar mı?

    ah mimarlara laf yok.

    bu vesile ile kadın mimarlara selam ederim.*
  • arsayı uygun fiyata bulup aldıktan sonra ufak ufak yatırımlar ve bir konteynır ile taçlandırılan fikirdir. yok önüne veranda yapayım , şuraya iki ağaç dikeyim derken yavaş yavaş şekillenen ve verdiğin emeklerin bir yerde toplanılması ile mutlu olunun bir dünya uğraşıdır. daha sonralarında çükerim lan bu şehirdeki hayatı şurda mis gibi ekip biçip yaşayayım nedir bu böyle milletin ağız kokusunu çek şeklinde yapılan kaçamaklarla yavaş yavaş emeklilik hazırlıklarının yapılma safhasına geçilir. ama bunu düşünen arkadaşlara tavsiyelerim olacak.

    - araziyi alırken ulaşımı her türlü detayını düşünün.
    - çevresinde su kaynağı ve enerji olup olmamasını öğrenin.
    - komşular (en önemli kriterlerden birisi gerekirse gidin tek tek tanışın hepsiyle)
    - üzerine hemen birşeler yapmaya kalkmayın önce bir konteynır koyup belli bir süre yaşayın ki bölgeyi hava şartlarını yaşam şeklini takip edip gözlem yapın . (domuz nerden gelir , kışın nasıl olur , rüzgar nerden eser , güneşli havalarda neresi serin olur gibi)
    -belli süre deneyimlediğiniz şeyi sonra şekillendirebilirsiniz ve ev yapmak için fikir sahibi olursunuz.
    -orada bir başka insanla birlikte yaşayacaksanız onun da fikirlerini alın bence bakın burası çok önemli :)
    - çalıştığınız bölgeye çok yakın olmasına gerek yok ama yinede hafta sonları bütün mesainizi orada harcayacağınız için en fazla 1.5 saatte gidebileceğiniz bir mesafede olsun. etc.

    sonuç olarak bunun olmasını istiyorsanız orada ateş yakıp üzerinde yemek yapmak , diktiğiniz ağaçlardan meyve koparıp yemek , kümese dalıp bir yumurta alıp sabah kahvaltı yapmanın keyfi vazgeçilmez bir hal alıyor. özellikle hafta sonlarını ailenizle birlikte orada geçirmek hem yaz hem kış süper ötesi . antalya ve yakın civardaki arkadaşlara bu tavsiyelerin ötesinde alacakları yerin muhitinde yaşayan insanlarla tanışmalarını tavsiye ederim .yoksa insanlardan kaçayım derken gittiğiniz dağ başında yerli ayılarla mücadele etmek enerji sarfiyatınızı iki katına çıkarabilir.burda köylüler adamı skiy.
hesabın var mı? giriş yap