• gazi universitesi'nde mayis 2000'de birinci ulusal ileti$im sempozyumunda 21. oturum'da "ozgurluk-ozgurlukculuk" konusunda katilmi$ biri.. (bkz: tanimam etmem)
  • ankara hukuk mezunu bir insandır. lakin beş yıl avukatlık yapıp akademisyenliğe terfi etmiştir. terfi etmek de neyse. avukatlık yaparken elbette daha cok para kazanılabilir diyerek kendi lafımı balla bölmüş oldum. neyse efendim bu şahıs marmara üniversitesi iletişim fakültesinde araştırma görevlisidir.

    benim dikkatimi cekmesi de, askerlik sonrası sendromundayken odasına gelen öğrencilerle yaptığı tren rayları izdüşümü başlıklı konuşmadır. bu konuşma sonrasında kendisine hep tren rayı izdüşümü demek geldi içimden. ve fakat bu konusmadan yaklaşık bir ay sonra evlendiğini öğrenince anladım ki evlilik hiçbir bünyeye iyi gelmemekte, nezaketten öldürmekte, sürrealizme salmaktadır

    akademisyenliği konusunda yorum yapmak isterdim lakin kendisinden ders dinleme imkanım hiç olmadığı için yorum yapamıyorum. ilginç bir şahsiyet olduğu ise aşikar. artun bey, tren rayı izdüşümü,"lady gaga living in post-weimar germany" tadında bir nezaket... benim bildiğim bu kadar a canlar.
  • kendisi marmara üniversitesi iletişim fakültesi’nde bir dönem (hala devam etmekte midir bilemiyorum) iletişim hukuku derslerini vermiş nadide öğretmenlerdendir. sayesinde john fowles aşığı olup collector'ı favori kitabım ilan ettim, otomatik portakal dedi stanley kubrick ile tanıştım, mavi-beyaz-kırmızı dedi büyülendik, star wars dedi o da bizim gibi bir jedimış eskiden (şimdi yoda olabilir ya da yaş haddinden obi van kenobi de diyebiliriz, bilemedim) dedik. öğrenciyken kendisinin konuşmalarını hayran hayran dinler, not alır üstüne de keşke minyatür haline getirsek bir kapsüle koyup sürekli yanımızda taşıyabilsek gibi fantastik düşüncelerimiz olurdu. bu dünya için fazla idealist, fazla naif, fazla saygılı, fazla düşünceli, fazla bilgili, fazla alçakgönüllü… özetle bu dünya için fazla; belki naboo’da yaşaması daha kolay olurdu ya da paralel evrenlerimizin en iyisinde…
  • "türkiye'de kamusal alan ve televizyon: vatandaş televizyonundan tüketici televizyonuna dönüşüm" başlıklı doktora teziyle 'bir akademisyenin kalitesi doktora tezinde ortaya çıkar' iddiamın bir kez daha doğrulanmasını sağlamış olan akademisyen.
    yakınlarda keşfettiğim diğer isim ise (bkz: emek çaylı rahte)
  • marmara üniversitesi iletişim fakültesinin kıymetli akademisyenlerindendi kendisi. dersleri kaçırılmayan akademisyenlerdendi. hâlâ orada mı bilemiyorum.

    gözlemlediğim kadarıyla herkesle arası iyiydi. harika bir iletişimci, gerçek bir entelektüel ve tam bir beyefendiydi.

    kendine has bi' giyim tarzı vardı. sayısız kadife ceketiyle önümüzden her geçişinde bütün hatunlar derin bi' iç çekerdi. ben de sohbetinin hastasıydım. hemen her konuda, zihin açıcı, paradigma değişimi yaratacak düşünceleri ve ünlü düşünürlerin bolca yaptığı vurucu alıntıları vardı.

    iletişim hukukunu da, distopyen film sevmeyi de o öğretmişti bizlere. zaman zaman aklıma gelir, haberi olmadan özlem ve minnet duyarım kendisine, bizlere katkıları için.

    eğer buraları okuyorsa, isterim ki; bunları bilsin ve bir tebessüm yaratsın, kalbini ısıtsın düşüncelerim...

    (bkz: özlenen akademisyenler)
  • marmara üniversitesi iletişim fakültesi'nde iletişim hukuku derslerine giren kıymetli akademisyen. çalıştığım için okula pek uğrayamasam da şevkle, tutkuyla ve o muzip gülümsemesiyle ders anlatışı kendisine hayran bırakıyor. eğer dişi olsaydım peşinden ayrılmazdım. mezun olmadan kendisiyle bir ahbaplık ilişkisi kurabilirsek ne mutlu bana.
  • harika bir hukuk bilincine sahip, oldukça görgülü, selamı sabahı eksik etmeyen bir akademisyendir. bunun yanı sıra sınavları geç okumasıyla ünlüdür, soran olursa "bach dinlerken puanım kıt oluyor, mozart dinlerken daha şen oluyorum daha iyi notlar verebiliyorum" der.

    ayrıca derslerinde öğrenci bırakmaktan çekinmez, ancak geçmek isteyenler için bir önerim olsun. kafanızdaki özgürlük sınırlarını kaldırdığınızda artun avcı'nın verdiği derslerden kalma ihtimaliniz azalır. zira kendisi azılı bir özgürdür!

    bir de lisans çağına gelmiş insanlara okuma alışkanlığı kazandırmayı da iyi bilir. sokrates'in savunması, dava, yabancı, venedik taciri, albay chabert ve tabii ki suç ve ceza okumanız için bu kitaplardan soruları uygun bir biçimde sınavlarına yerleştirir.
  • kahvaltıyla kafayı bozmus bir hocamız, seviyoruz kendisini sair adam
hesabın var mı? giriş yap