aşk

• ''aşk bize güç veren tek özgürlük yitimidir'' ^*
  
  ''aşk: f (karanlık)''^*
  
  ''aşk, paradoksal bir fonksiyon olarak düşünülebilir, karanlık bağlamında iki ters dürtüyü içermesi nedeniyle. bunlardan birisi, kişiyi kendisi hakkında olabildiğince çok şey anlatmaya (bilgi aktarmaya), kendisini daha, daha çok paylaşmaya, öteki'ni iyice içine almaya, kendi karanlığını azaltmaya yöneltir. karanlığı azaltmaya yönelik bu dürtü varlığını kısmen, yaşamın, ne kadar çok şey ortaya konursa o kadar zenginleşmesine borçludur; bu anlamda bir ilişki emperyalizminden söz edilebilir belki: büyümek, birlikte büyümek önemlidir. diğer dürtüyse, bazı şeylerin karanlıkta kalmasında diretir. bu direnç bir yanıyla bir'leşme sürecinde tek olarak, farklı, ayrı, müstakil ve biçimli bir birim olarak kalmak, kimliğini korumak istemenin ürünüdür; bir yanıyla da karanlığın içeriği kişiye/kültüre göre değişse de, kategorik olarak, kişinin, kendisini görülmek/olmak istediğinden farklı gösteren/olduran şeyleri saklı tutmak; görülen/gösterilen bağlamında tanımlanacak varoluşunu, bu tanım üzerinde belirleyicilik konumunu koruyarak, yani neyin karanlıkta kalacağını kendisi belirleyerek, yaratmak istemesinden kaynaklanır.''^*
• (bkz: tutkulu aşk)
  (bkz: arkadaşça aşk)
  (bkz: oyun gibi aşk)
  (bkz: mantıklı aşk)
  (bkz: sahiplenici aşk)
  (bkz: özgeci aşk)
• bir öyküdür.
  
  hatta birden fazla öyküyü barındırır her kişi içinde. başka bir deyişle; her kişinin bir ve bir kaç öyküsü vardır. karşı tarafla uyum gösteren öyküyü yaşayabilen, ideal öyküsünü içinde bulunduğu öyküye uyarlayabilen, aşkı karşılıklı bir mutlulukla yaşayabilendir.
  
  ya da ideal öyküyü bırakıp, gerçekliğe yakın olan öyküyü karşısındakinin öyküsüyle bağdaştırabildiğinde yaşanabilendir.
  
  özetle; ideal öykünün ve diğer öykülerin farkındalığının olması, bu farkındalığın birliktelik sırasında uyumla sürdürülmesidir belki de...
  
  (bkz: aşk bir öyküdür)
• ambivalan duygu bütünlemesi...
  
  yaklaşma-kaçınma halinin en belirgin, en karmaşık, en çetrefilli, en duygu yüklü çikolata koyuluğu...
  tüm karşıt duygulanımları, nasıl-neden olduğu önemsenmeden, yaşamasına izin veren lamekan, kalıcı hasar ve yapıcı etkilere gebe bir yaşantı...
  sorgulamaların benmerkezciliğiyle birlikte sosyal sorgusuzluğun gün doğumu...
  tamamen öznel, tamamen bireysel, tamamen içedönük, tamamıyla bencillik, arsız bir masal,...
  
  sırt çevirildiğinde tamamen "o"na dönük. özgürlüğün farkındasızlıkla bütünüyle yitimi, içgörü yitimi, çevreye ve kendine olan olumlu ilginin yitimi, kendine yönelik olumsuz tutum ve düşüncelerin hücumu,...
  
  ve ardından gelen farkındalıkla toparlanabilme, yenilenebilme kapasitesiyle birlikte yeni aşklara, yaşantılara göz kırpma...
  yaşamı kaldığı yerden sürdürme ve mükemmel duygulara kapı aralama... günü yakalama oyununa dahil olma...
  
  "
  taze hikayelerle yamanır yaralı bellek
  tuzak yeni tehlikelerle gövdelenir
  hiç kullanılmadıkları boşluklarda
  sanrısını tetikleyen kelimeler
  tanıdık bir yabancılık kazanır
  başkalarına anlatıldıkça
  çınlayan eşyanın
  teslim aldığı
  hayatların bilgisi
  sızamaz esrarımıza
  her iklim kendi mutlağını ararken
  kilitli hayallerin yer değiştirdiği aynalardan
  aynalara yepyeni bir boşluk kalır
  "
  
  ^**
• "
  bir ilişki nasıl olmalıdır-birinci manifesto, madde 8: herkesin kendine ait bir karanlığı olması gerektiği, tartışılmaz bir gerçektir.
  
  madde 29: dil iletişim kurmak için başvurulan son araçlardan biri olmalıdır. bir çelişki gibi görünse de, konuşmak şarttır. bu, koklaşmanın ve telepatinin önemini hiçbir şekilde yadsımaz.
  
  aşkı besleyen en önemli etkenlerden biri güvendir: kişinin karanlığının, öteki tarafından ihlal edilmeyeceğine duyulan güven. bu da saygıdan doğar: gösterilmesi gerektiğine inanılan ya da gösterilmesi istenen şeyleri gösterilmeden görmeye çalışmayacak kadar saygı duymak öteki'nin karanlığına.
  
  madde 13: her insanın duvarları vardır. her duvarın gedikleri vardır. ilişkide dürüstlük, insanların birbirine verdiği ve bu gedikleri gösteren haritaların doğruluk derecesiyle orantılıdır. orantı sabiti 1.7'dir.
  
  madde 14: duvarlara işemeyiniz.
  
  "
  
  ^**