aşkın bittiği an

• eğer aşk yerini nefret ve kin duygusuna terketmemişse son nefesten sonraki andır. hiçbir aşk bitmez. aşk küçülür, başka duyguların altında saklanır ama aşık olunan hatırlandığında hep bir keşke ya da tebessümle ortaya çıkar.
• "fark etmez" kelimesinin sıklıkla kullanılmaya başlanacağı andır.
• çocuğunu kucağına aldığı andır.
  anne olmuştur ve aşkların en kutsalını tatmıştır.
  
  bundan sonra senin yüzüne kim bakar ulan!
• aşık olunan kişinin gözlerindeki ışıltı yerine kulağındaki kıllara dikkat etmeye başlandığı andır.
• senin bittiğin andır ulan, daha neyi yazıyorsun...
  
  bir sonraki bölüme kadar tabi :)
• en makbul olanı her iki tarafın da hırpalanmadığı andır. alışkanlıktan olsa gerek, bir müddette hafızalarda yaşar o aşk. kalbe doğru kök salmadığı sürece sakınca yoktur.
• sevgiyi aşktan üstün tutmayan/tutamayanlar için kabustur. evliliklerin bitme sebebidir. anlamıyorum. anlamak da istemiyorum. benim anne babam elli seneye geldiler evliliklerinde, yarım yüzyıl. görücü usulü ile evlendirilmeler. kavga ettiklerinde boşanmazlar yine aynı yatak da yan yana yatarlar. aşk nedir hiç öğrenemedim. annemden babamdan görmedim. tek gördüğüm sevgi ve saygı idi. o yüzden aşkın bittiği an eğer ardından sevginin ve saygının devam ettiği an değilse benim için anca kötü bir andır. onun haricinde sadece bir geçiştir bir olgunlaşmadır benim için.
• -"love has a nasty habit of disappearing overnight."
  (bkz: i'm looking through you)
• sağlam bi yemek yemeye oturduğun zamandan bir önceki an.
• yutkunma sebebinin karın açlığı olmadığı andır artık. hıçkırığa döner bazı bazı. "sırtıma vur" dersin, ne vuran vardır, ne de bir cevap.