• bu memleketin topraklarında kanlarını döken ingiliz, fransız, avustralyalı, yeni zelandalı, hintli kahramanlar!
    burada, dost bir vatanın toprağındasınız. huzur ve sükun içinde uyuyunuz. sizler, mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız.
    uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! gözyaşlarınızı dindiriniz. evlatlarınız bizim bağrımızdadır.
    huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.
  • karşılığı avustralyalı bir anne tarafından şöyle bir mektupla verilmiştir;

    --- spoiler ---
    “gelibolu topraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, alicenap sözleriniz hafifletti. gözyaşlarımız dindi.
    bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşetti. yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde
    dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine ata
    demek istiyoruz. çünkü, yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın
    sözleri gibi yüce, ilahi. evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla...”

    avustralyalı bir anne
    --- spoiler ---

    anlayamayan gençler de belki şimdi anlar.

    edit: çok soran olmuş gerçek mi diye.
    ben kanberra büyükelçiliği sitesinden alıntıladım, sitenin bilgi notları bölümünden okunabilir.
    site ara ara uçtuğundan bu da ekran görüntüsü.
    bu arada "@oturdugu yerden konusan adam"'a da link için teşekkürler.
  • tuylerimi diken diken eden cumleler iceren mektuptur.

    dusman dahi olsa, insana ve onu dunyaya getiren anaya deger vermenin ifadesidir. diger bir deyisle, yaradilani yaradandandan oturu sevmenin tarifidir. anlayana...
  • eger ataturk'un du$manina boyle saygi gostermesini anlayamiyorum diyorsaniz, du$manin kim oldugunu iyi anlamaniz gerekir..

    turk milleti, 1. dunya ve kurtulu$ sava$inda 7 duvelle sava$mi$tir ancak boylesine duygusal bir mektup sadece anzaklara yazilmi$tir.. bu bir tesaduf degildir.. canakkale'de birbirine kur$un atanlar, turk, avustralyali, yeni zelandali gencler olabilir ancak icinde bulunduklari sava$ ingilizler ve almanlarin sava$idir.. bugun canakkale sava$ini du$undugunde i$galciyi "ingiliz" olarak tanimliyorsan ve avustralya'yi du$man bir devlet olarak anmiyorsan, onun altinda da ayni sebep yatar..

    1. dunya sava$inda avrupa'nin buyuk abileri sava$irken, en tehlikeli gorevlere hep somurge devlet askerleri gitmi$tir.. fransizlar, afrikalilari, afrika'daki somurge alanini geni$letmek icin kullanmi$. ingilizler, anzaklari, tamamen bir intihar gorevi olan anzak koyu gibi yerlere indirmi$.. almanlar da osmanli askerlerlerini kafkaslara tirmandirmi$tir..

    dolayisiyla iki somurge devlet kar$i kar$iya geldiginde, taraflarin birbirine du$manlik hissetmemesi gayet normaldir.. bir tarafta anadolu'nun bagrindaki koyunden padi$ah tarafindan gorevine cagrilmi$ mehmet; diger tarafta dunyanin obur ucunda, turkiye'nin yerini haritada bile gosteremeyecek olan jonny, krali tarafindan avrupa'yi kurtarmasi gerektigine inandirilmi$.. canakkale sava$inda, iki taraf askerlerinin birbirleriyle yardimla$ma hikayelerini biraz ara$tirirsaniz, bu sava$a neden "son centilmenler sava$i" dendigini gorursunuz..

    diyecegim odur ki, ataturk'un, hayatini sava$arak gecirdigi devletlerden, sadece anzak askerlerine boylesine saygi gostermesi tesaduf degildir.. bunu anlayamayanlarin, ufuklarini lise tarih kitabindan biraz daha oteye geni$letmesi gerekir..
  • bende mi bir sorun var diyen arkadaş, evet sende bir sorun var.

    orada hitap edilenler, "düşman"ı yöneten kodamanlar değil; gemilere doldurularak getirilmiş, hayatlarında ilk kez gördükleri ve düşman sandıkları bir ulusa mağlup olmuş gençlerdir, çocuklardır. ve anneleridir.

    kendilerinin ne kadar seçme şansı vardı bilmiyorum ama annelerinin olmadığı kesin.
  • duygu yüklü cümleler barındıran mektuptur. atatürk'ün düşmanına dahi ne kadar değer verdiğini gösterir. gerçek anlamıyla "insani" olan cümlelerdir.

    atatürk'ün ne kadar büyük bir devlet adamı olduğunu, çağının ne kadar ilerisinde bir kişi olduğunu bana bir kez daha hatırlatmıştır.
  • gerçek dünya liderinin yazdığı mektuptur. o her zaman annelere saygı duyar tıpkı peygamberimiz gibi. birileri gibi anneyi meydanda asla ve asla yuhalatmaz.
  • üzerinden kürt dallamalarin ideoloji konuşturduğu ulvi mektuptur. ama o iğrenç ideolojinize göre cevap verecek olursak, tamamen masumlara karşı yazılmış mektuptur. savaş emir komuta işidir. oradaki askerler emre itaate zorunludur. ve evet bu yüzden masumdur. ama isyan bir emir komuta değil inisiyatif almaktır. ve eğer sen isyan edip adam öldürüyorsan doğal olarak öldürülmen gerekir.
    işte atatürk buna uygun olarak davranmıştır. nasıl ki yunan ile savaşının ardından o yunan bayrağının suçu olmadığını bildiği için çiğnemediyse burada da aynısını yapmıştır. o yüzden aynı şekilde onurlanmak istiyorsanız bu mektubun muhatapları kadar masum ve şerefli olmanız gerekir. ama sizde o yok ve olmayacak.
  • bir zamanlar savaşılmış yabancı bir halka ithafen yazılmış böyle bir mesajın, skimsonik futbol takımı taraftarlığı motivasyonuyla bile kendi insanına kin güdebilen yurdum andavalı tarafından anlaşılamaması son derece normaldir tabi ki..
  • 'insan' olanın anlayabildiği, kalanların da 'ne gerek var' , 'şov bunlar' vs diye karalamaya çalıştığı lakin insanın insana verdiği değeri en iyi anlatan cümlelerdir..
    hiçbirimizde böylesine bir 'saygı' kalmadığı için insanı da, doğayı da, dünyayı da öldürdük...
hesabın var mı? giriş yap