ateistin islamı müslümandan daha iyi bilmesi

• farazi bi deneyle ispatlayabiliriz biz de (haberdekinden daha kolay bi şekilde hem de).
  
  sokaktan yüz adam çevirin, "ahzab 53" deyin (numarayla olmazsa "misafir ayeti" diye ipucu da verebilirsiniz), kendisine müslüman diyen yirmi kişi bu ayeti size söyleyebilirse dişimi kırarım.
  
  ateistlerin yüzde doksanından azı söylerse yanına kafamı da kırarım.
  
  "ateist dinsizliğine dayanak olsun diye daha fazla şey biliyor" demenin gereği yok.. sonuçta daha fazla biliyor mu biliyor. bu bilgisini neye kullanıyor ayrı mesele. hem zaten biz de aynı şeyi diyoruz işte, daha fazla bilirsen dinsiz olursun diyoruz. farklı bi şey demiyorsunuz ki..
  
  "ateistin bilgisi dindarın imanının yanında bi hiç" lafının da ne gibi bi kıymeti var anlamadım. dindar bilmediği için iman ediyorsa, o zaman bilmemesi (ve dolayısıyla imanı) nasıl onore edici bi şey oluyor ki. ama zaten halis dindarın tarifinde bile vardı bu. fazla sorgulamayacak, fazla bilmeyecek.. e yine bizim dediklerimizden farklı değil.
  
  aynı şeyleri söyleyip nasıl tartışabiliyoruz lan..
• ateistin ateistlikte devam etme sebebi de budur...
  
  (bkz: din toplumların afyonudur)
• ateistin ateist olma sebebinin en iyi ve en kısa açıklayıcısı
• normaldir.
  
  cunku muslumanlarin cok buyuk bir kismi kur'an'i zaten okumamistir. okuyanlarin cogunlugu da arapcasini okumus, anlamini bilmeyenlerden olusur...
  
  bu realite ortada dururken, islam'in kaynagi olan kur'an'i okumus olan ateistler elbetteki siradan bir muslumandan cok daha fazla bilgi sahibidir...
• ele aldığımız "ateist örneği"ne ve ele aldığımız "müslüman örneği"ne göre değişebilen durum..
  eğer ateistimiz; "kızlar ateistlere veriyormuş, ben de ateist olayım" tipinde bir ateist ise yanlış durumdur tabiki.
  ancak ülkedeki genel ateist profiline ve genel müslüman profiline, o halkın %99'u müslüman denilen profile bakılırsa çok çok doğru bir durumdur.
  
  ateist olan kişinin zaten ateist olma sebebi bazı şeyleri zamanında araştırıp, bilip, öğrenip, üzerine islam tanrısı "allah'ın kendisine verdiği iddia edilen akıl ile" yorumlar yapmasından kaynaklanır.. zaten ona "o düşünce yapısını, o karakteri, o yorumlama yeteneğini o allah vermiştir".. neden bir tanrı kendisi verdiği akıl, mantık ile o yönde düşündüğü için ateşlerde yaksın veya neden mantığına ters gelen bir şeye gene de inandı ve bazı ritüelleri yerine getirdi diye memeleri yeni tomurcuklanmış bakire huriler ile seks yaptırsın ki. bu öğelerin arkasındaki gerçeği görmüş kişidir islamı bir müslümandan daha iyi bilen ateist.
  çünkü o dini araştırıp öğrenirken "tarafsızca" bakmasını bilmiştir, bilgili olarak tabir edilen bir müslümanın kur-an veya ilmihal okurkenki gibi "müslüman gözlüğü ile" okumamıştır.
  
  1) önce bu ateist (veya agnostik) adayımız sıkı bir islami eğitimden geçer. çocukken namaz kıldırılır, tefsirler, ilmihaller okutulur. karabaş tevcitleri ile kur-an okuma öğretilir. abi evlerine, cemaat evlerine yollanıp, oralarda yıllarca zaman geçittirilir.
  
  2) bu kişinin aklı, mantığı yavaşça gelişir, kişiliğini bulur. dünyaya bir müslüman gözünden değil de, şöyle yukarıdan, bulutlar üzerinde bir kameradan bakmasını bilir, müslümanlığın, islamın, daha doğrusu din denilen olgunun nelere hizmet ettiğini yavaşça kavramaya başlar. insanların, kitlenin nasıl da kafalandığını ve bu afyon altındaki kitlenin nasıl da istenilen yöne yönlendirebildiğini yavaşça kavrar.. sonra bir "tövbestafurullah" çeker.. "böyle şeyler düşünememeliyim, tevbe yarabbi" der ve bir nafile namaz kılar. tanrının kendisine verdiği akıl mantık ile, o aklın mantığın, kişiliğin gerektirdiği şekilde düşünceler ürettiği için pişmanlık hissi yaşar. korkar. bir tanrının kendisini ateşlerde yakacaği fikrinden korkar.
  
  3) bu kişi, o kutsal kişiyi, peygamber efendisini tanır. ayetlerin, surelerin hangi olaylardan sonra indiğini öğrenir. o peygamberden önceki arapları inceler. bu arapların nelerle meşgul olduklarını öğrenir. çünkü içinde yetiştiği ülke türkiyedir, halkının çoğunluğu müslüman, çevresindeki kültür müslüman bir kültürdür. ilk önce islamın tarihini ve altyapısını öğrenmesi doğal olanıdır. ve o mucizevi dediği şeylerin aslında ne kadar basit şeyler olduğunu görür.. en basitinden bir örnek olması için; "allah" denilen şeyin mesala kabedeki en büyük putun ismi olduğunu öğrenir.. hz. muhammed'in babası abd-ullah'ın da taptığı bu "allah" isimli puta tapan ve bu putun bulunduğu kabe çevresinde çırılçıplak dönen arapların, paganların inancını aynen copy-paste ettiğini öğrenir.. daha bir çok inançtan, hatta en fanatik müslümanın bile güleceği inançlardan yapılan copy-paste'leri görür.. ama bu düşünceden de hemen rahatsız olur.. bir tövbestafurullah daha çeker, bir nafile namaz daha kılar. böyle şeyler düşünmemelidir. bu düşünceleri aklına "şeytan" olarak tanımlanan "canlı" getiriyordur. bu tuzaklara düşmemelidir.
  
  4) bu kişi inandırıldığı, sadece inanç olan şeylerin iddia ettiği şeylerin tamamen tersini kanıtlayan somut şeyler görmüştür.. sadece bir adet örnek olması açısından mesala; bir homo erectus fosili görmüştür.. bu gözleri ile gördüğü ve bildiği bir şeydir artık.. inandığı değil.. bildiği.. halbu ki bizler mükemmel homo sapien olarak yaratılmamış mıydık?
  
  5) yıllar geçer.. geçer geçer ağlar.. yavaş yavaş diğer dinleri de araştırır. okudukça okur. ve bütün herşeyin insan yapımı, bazılarının gerçekten iyiye yönelten ama "yalan" şeyler olduğuna, "kitle kontrol edici araçlar" olduğuna artık emindir.. çevresine, dünyaya şöyle bir bakması yeterlidir bunun için.. kendisini yöneten liderin mesala.. her işe hamdolsun gibi bir kelime ile başlamasının.. veya dünyada "din" bahane edilerek kurulan sistemlerin, düzenin..
  
  kendisi iyi bir insan olduğu zaman içinde hissettiği mutluluğun en büyük ödül olduğunu kavramıştır.. ilerde huriler ile seks yapacaği için bir fakire zekat vermez.. o fakiri sevindirmek ve içinde huzur bulmak için para yardımı yapar en azından.. hala şaşırtıcı bir şey görmüş ilkel afrika kabilesi insanı gibi tanrılara kurbanlar adamaz.. tanrılar için kan akıtmaz..
  
  tanrı var mı yok mu diye sorulduğunda "bilmiyorum, lanet olsun bil-mi-yo-rum, 1500 senedir inandırılıp duruyorsunuz.. bilmiyorum" diyebilecek kadar rahatlamış, kuş gibi hafiflemiştir.
  
  6) ekşi sözlüğe yazar olur.. gelir bunları yazar..
  konuşsa sabaha kadar konuşacaktır.. anlatacak çok şeyi vardır aslında.. yıllarca neler neler yaşamıştır, görmüştür.. ancak üşenir.. ` :swh`
• (bkz: turan dursun)
• şu başlık altında bile kabak gibi ortaya çıkan durumdur. adam kendini savuncam diye recmin uygulanabilir olduğnu söylüyor amk. daha ne desen boş bunlara.
• genelleme içeren hatalı bir önerme..
  
  tuhaf bir örnekle gidelim.. abartalım ki anlamayanların gözüne girsin iyice.. genellemelerden o kadar sıtkım sıyrıldı ki sevgili genellemeci kardeşim, ev hanımlarının zeytinyağlı sarmayı plaza kadınlarından daha iyi bilmesi üzerine bile tartışmam.. zira nice iş kadını tanıyorum ki benim diyen ev kadının cebinden çıkarır yemek ve lezzette.. bu işlerde taşıdığın sıfatın sana getirisi üzerinden konuşmak gerek..
  
  mesela bu satırları yazan müslümanlığı ile gurur duyar.. ve buna karşın hiçbir ateisti aşağılama düşüncesi taşımaz.. çünkü kendinden daha iyi şoför, daha çok kitap okumuş, daha iyi yüzücü, daha bilgili, daha hızlı koşan birileri elbet olabilir.. bu birilerinin içinde üyesi olmakla övündüğü dinini kendisinden daha çok okumuş, araştırmış birileri de olabilir.. bundan daha doğal ve güzel bir şey yok..
  
  her durumda benden daha iyi olabilir birileri.. belki daha güçlü.. bundan utanacak değilim.. bilakis öğrenmeye çalışırım sıfatını, dinini, ırkını, sosyal statüsünü önemsemeksizin.. zira karşımdaki insan benden daha iyi.. ellerinden öperim.. ateistse bana ne.. ellerinden öperim..!
  
  keşke o ateist de bu acizin yaptığı gibi yapabilse de "ateist"liğin ötesinde insan olmayı becerebilse.. o zaman ne bir müslümana saldırma gereği duyar, ne de kendine "müslümanım" diyen kendini bilmezlere bakıp herkesi bir tutar..
  
  insanların kıymetleri yaptıkları işe göredir.. ayağının tozu olanlara bile köle olacağım o peygamber, mekke fethinden sonra kabe anahtarını bir müslümana değil, işinin ehli olana bıraktı.. hicret sırasında kendi canını bir müslümana değil putperest bir mihmandara emanet etti..
  
  yani benim güzel kardeşim.. ben müslüman olmaklığımla, senin olmamaklığınla övündüğün kadar övünmüyorum.. bir ayna tut hele kendine.. pek çok şeyi ve hatta benim dinimi bile benden daha iyi bilebilirsin.. ben de diz çökerim ayağının dibinde seni memnuniyetle dinlerim.. keyifle, vecd ile, minnettarlıkla.. iyi ki varsın islamı benden daha iyi bilen ateist.. hep varol.. ve dinini anlat bu aciz kardeşine.. anlat ve dinleyelim memnuniyetle..
  
  ama genelleme yapma.. bunu bana yapma da dinlerken şüphe etmeyeyim bildiğini iddia ettiklerinden..
• genellemek yanlış elbette ama bunda bir doğruluk payı var. bazı ateistler (bu durumda müslüman ülkelerdeki ateistlerden bahsediyoruz) gerçekten de kuran'a müslümanların çoğundan daha fazla hakimdir. bunca yıllık tecrübelerimden rahatlıkla söyleyebilirim: ortalama müslüman kuran'ı baştan sona okumuyor, önemli bir kısmı hiç okumamış, sadece birkaç önemli duayı ezbere biliyor ve kendi toplumunun örfleriyle şehir efsanelerinin kaynaşmasından oluşan bir kokteyle islam olarak inanıyor. hele özellikle türkiye'den bahsediyorsak ortalama türk vatandaşının "onlarınki gerçek islam değil, benimki gerçek islam" diyerek kendine ait bir islam yaratması ve dinde yer alıp da beğenmediği yönleri dışlaması gibi bir durumu var. bunların nedenleri ayrı bir entry konusu. anlatmaya çalıştığım, bir ateisti karşısına alan o "ortalama" müslümanın kendi dinine dair bilgisizliği.
  
  tanıdığım ateistlerin bir kısmı zamanında ateist değilken, nüfus kağıdı kontenjanından müslümanken islamı iyice anlamaya çalışmış ve bunun sonucunda ateizme varmış insanlar, bilgiler de bir bonus olarak cepte kalmış.
  
  kimisi de sadece meraklı ve gerçekten azmedip öğrenmiş. ister düşmanını tanıma, ister halkını tanıma amacıyla yapılsın, doğru bir hareket. neticede bu koşullarla çevrili yaşıyorsa iyice öğrenmesinde tuhaf bir şey yok.
  
  bu sadece türkiye'yle de sınırlı değil elbette. irlandalısından suudi arabına tanıdığım türlü ateistler (toplanıp ayin falan yapmıyor kimse, yıllar içinde denk gelip tanıştığım veya yazıştığım çeşitli insanlar) toplumlarının dinine gayet hakim.
  
  ideal bir dünyada ateistin bunları bu kadar detaylı bilmeye ihtiyacı olmaması gerekirdi. ama şöyle bir sorun var: ortalama dindar, kendisi gibi düşünmeyip de kendisiyle aynı toplumda yaşayanlardan rahatsız oluyor (ama onlara sorarsanız bize sonsuz hoşgörü gösterecek kadar büyükler!). bunların önemli bir kısmı farklı olandan hesap sormaya hakkı olduğunu düşünüyor. mesela işyerinde oruç tutmadığınızın fark edilmesiyle didik didik ediliyorsunuz, "müslüman değilim" demeniz yetmiyor, illa ki hesap vermeniz isteniyor. "senin orucuna karışmıyorum, sen de tutmamama karışamazsın" veya "ben sana dinini sormuyorum, bu seni hiç ilgilendirmez" demek de işe yaramıyor, darbeli matkaba dönüşüp insanı hayattan bezdiriyorlar. kendimi ateist olarak tanımlayalı kemiksiz 23-24 sene var, okulda veya işte istisnasını görmüş değilim. karışmama inceliğini gösterenler maalesef azınlıkta kalıyor.
  
  eğer bir ateist karşı tarafın bilgisizce fikir saçacağı konularda sağlam bilgi sahibi ise "kapa çeneni ve beni bir daha da rahatsız etme" mesajını karşısındakine birkaç sert ayarla verebiliyor. ondan sonra sürekli arkasından konuşuluyor ama kimse de gelip bulaşmaya cesaret edemiyor, amaç da bu zaten: nefes alabileceğiniz boşluğu yaratmak. yoksa bize ne, başkasını rahatsız etmedikten sonra isterse mikrodalga fırına tapsın.
  
  not: işin bundan çok daha garip bir yönü de var. o da islamı iyi bilen bir müslümanla islamı iyi bilen bir ateistin tartışması. bu durumda müslüman, ateistin tezini savunmak için göstereceği kanıtları, başvuracağı kaynakları, bulunacağı alıntıları zaten biliyor. bunları elbette yalanlamıyor ama başka bir şey yapıyor; var gücüyle "çeviriyor". zaten bu spor dalında asırların deneyimine sahipler. "evet orada öyle yazılmıştır ama o döneme göre / şu koşula göre / aslında orada kastedilen başka bir şeydir". e öyleyse belki de hepsini yanlış anladın, belki hepsi başka bir şeyin sembolü, belki adem'le havva iki prokaryot, belki nuh'un gemisi üzerinde bolca bakteri üremiş bir ceviz kabuğu? sonu yok bunun. isteyen istediğine inansın ama gelip de inanmayandan hesap sormasın. ateistler de biricik ömürlerinde değerli vakitlerini islamı öğrenmeye çalışmakla harcamasın.
• mantıklı bir durum olabilir, şöyleki;
  eğer bir konuyu yalayıp yutmuşsan ve bu konu kişiye göre tutarsızlık, eksiklik veya mantıksızlık içeriyorsa o konuyu savunmaz veya arkasında durmazsın. ateistlerinde durumu bu olsa gerek.