• muhteşem bir renk kullanımına sahip disney animasyonu. fakat, pocahontas benzeri insan çizimlerinde bir parça bile değişiklik yapılamamış olması üzücü. mole adlı karakter muhteşem yapılmıştır, tavsiye ederim.
  • bilgisayarlı animasyonların gırla gittiği bir dönemde gösterime giren ve çok seyredilmeyen film.walt disney bu ve sinbad örneğinden sonra elle çizilen animasyon dönemini bitirmiştir.

    (bkz: zamanında değeri anlaşılamamış filmler)
  • hikayemiz 1914 yılında geçer ve baş kahraman esas oğlanımız, hayatını kayıp kıta atlantis'i bulmaya adamış arkeolog, dilbilimci, tarihçi ve kayıp bir kıtayı bulmak için her ne gerekiyorsa ondan, ayrıca gayet gözlüklü bir arkadaş olan milo thatch'tir. pek tabii ki atlantis'i bulmak her babayiğidin harcı değildir ve bunun için geniş alınlı koca gözlüklü olmak dışında kendisine inanan insanlara ve bir de ekibe sahip olmak gerekmektedir. günün birinde hayatının fırsatını yakalayan mangal yürekli civanmert delikanlı milo, beraberinde hiper yetenekli insanlardan oluşan bir grup ve "o ne lan öyle" bir gemi ile atlantis'e doğru yola çıkar. olaylar gelişir.

    hızlı aksiyon sahneleri, yaran replikleri, süper komik ve orijinal karakterleri ile mutlaka seyredilmesi gereken bir animasyon film bu. ağzında kibritle gezen türk hapishanesinden kaçırılmış bombacı eleman ve kızılderili kırması iri doktor sweet ayrıca hasta olduğum karakterler oldu, bunu da söylemeden geçemiycim. esas oğlanın sünepelikten süper kahramanlığa evrimi sırasında esas kızı kurtarıp sonsuza dek mutlu yaşamaları masalına 1914'ün dünyasından attığı çizikler ekseninde gelişen hikaye zihnimizi fazla yormayıp seyir zevkimizi şahlandıraraktan olayını ortaya koyuyor.

    bonus: milo'nun sesi bir yerlerden tanıdık geliyordur mutlaka, ya (bkz: michael j fox)
  • karakterlerden biri(sanırım patlayıcı uzmanı ve ismi kostebek idi) bir turk hapishanesinden(herhalde osmanlı hapishanesi) yeni kacmıştı. bu detay hep kafamı kurcalamıştı. neden turk hapishanesi? ne demek istiyorlar? kacmasi zor oldugundan mi, cehennemden beter bi yer oldugundan mi? hikayeyi etkilemeyen boyle onemsiz bi detayin editorler tarafindan silinmemesi beni killandirmisti. the midnight express'in yarattigi bi paranoya olsa gerek. ulan dur yoksa.?
  • gösterime girdiği vakit sırf afişiyle bile bizi bizden almış, heyecana boğmuş olan filmdi. zîrâ martin mystere mâcerâlarıyla büyümüş, sayfalar dünyasında onunla birlikte atlantis'in (ve de mu'nun) gizemleri peşinde koşturmuş bir nesilin böyle bir filmden etkilenmemesi mümkün değildi. fakat yıllar geçtikçe edinilen bilgiler ve hatırlanıp birleştirilen ipuçları gösteriyor ki, disney ortaya orijinal bir fikir çıkarmamış, intihalin âlâsını yapmış. miyazaki şaheseri "tenkuu no shiro laputa"yı ve ondan ilham alınarak çekilen "fushigi no umi no nadia"yı dikkatle, tekrar izledikten sonra bu filmi izlediğinizde o kadar çok benzerlik buluyorsunuz ki, şaşırıyorsunuz. üstelik o incelikli japon çizgileriyle karşılaştırınca disney'in çizgileri daha bir kaba saba, inceliksiz geliyor. özellikle de helga ve audrey karakterlerinin mimikleri "bizler, siz nasıl diyor, ee, biraz erkek fatma'yız, o yüzden bu kadar kastıkça kasıyoruz." dercesine abartılı geliyor, bunları tespit edince de yıllar önce verdiğiniz puanları tekrar gözden geçirmek zorunda hissediyorsunuz.

    lâkin karşılaştırmayı bir kenara bırakabilecek ve intihalin hayâl kırıklığını bir nebze unutacak olursak, afişte o sular içinde yükselen "a" harfi ve filmde atlantis'in her bir karesi/detayı etkileyici gelmeye devam ediyor.
  • yaklaşık 17 yıl sonra tekrar izlediğim disney filmi. çocukluğumdaki etkiyi yaratmadı ama yine de güzeldi.

    yalnız ne çok adam öldürülmüş ha. disney çizgi filmleri arasında en çok adam öldürülen film olabilir bu. bakın ölmekten de bahsetmiyorum, basbayağı onlarca insan öldürülüyor filmde.
  • çocukken sinemada izlediğim ve bir adet mcdonalds oyuncağına sahip olduğum çizgi film. mole'un sahip olduğu şu oyuncağa sahiptim ancak artık kim bilir nerede?

    film güzel bir konusu olmasına rağmen (eldorado gibi) ortalama bir çizgi film olarak kalmış. çocuklara yönelik yapılmış olsa da ne yazık ki saçma hollywood klişeleri içeriyor. (oysa pixar öyle mi?)

    --- spoiler ---
    örn. filmde zaman zaman gösterilen yüzlerce atlantisli askerler krallarını öldürürken vs. nerede? filmin bir kısmında sanki atlantis'te yeni gelenler, kral, kralın kızı varken bir kısmında insanlar var. en azından ufak bir çatışma, bir komplo ile insanların kaybetmesi vs. olsaydı.

    herkesin ana karakterin yanına geçtikten sonra askerleri atlantisten giderken durdurmamaya çalışmamaları neden? sonra peşlerinden gidip durdurmaya çalışıyorlar. o da kral konuşunca.

    gelenlerin günler süren yolculuk ile (hatta kamp kurarak) geldiği atlantist'ten dönmek isteyen askerler, her nasılsa, anında istedikleri yere dönüyorlar.

    bir de elbete askerler ile atlantislilerin savaştığı sahneler var. :/

    kralın kızı büyülü bir şekilde parlayıp götürülüp, kurtarıldıktan sonra ne hikmetse birden yükseliyor yeniden atlantisi kurtarıyor. e o zamana kadar bu neden olmadı? kızın o meydana mı gelmesi gerekiyordu? eğer öyleyse neden bu durum rastlantısal bir şekilde yapıldı.
    --- spoiler ---
  • dünyanın en basit senaryosunun uygulandığı yapım, eleştiri anlamıda değil, en çok izlenen avatar bile bu senaryo ile aynı.

    önce keşfer,
    sonra aralarına katıl,
    ihanet,
    sonra kurtuluş.
  • disneyin en underrated filmlerinden küçüklüğümde soundtrackları ile kendimden geçip mahallemizde atlantisi arıyordum bu film yüzünden . her çocuğa izletilmesi gereken bir filmdir
hesabın var mı? giriş yap