• baba olmak anne olmak gibi değil bir kere bunu unutmayın. çocuk olunca bir şeyler olacak ve hisleriniz değişecek diye bekliyorsunuz ama öyle bir şey olmayacak. annenin 9 aylık hamilelik dönemi, fizyolojik değişiklikleri, hormonlara bağlı olarak duygu durumları her zamankinden farklı olduğu için annelik bambaşka bir şey. bir an kaptırıyosunuz kendinizi ve baba olunca sizde de böyle değişiklikler olacak sanıyosunuz ama böyle bir şey söz konusu değil.

    sadece dünyaya çok sevimli ve çok sevdiğinizi düşündüğünüz biri gelecek. ilk günler neden ben çok fazla bir şey hissetmiyorum diye kendinize kızmayın, çünkü sizin hormonlarınız da ve vücudunuzda bir değişiklik söz konusu değil, tek değişiklik sosyal hayatınızda olacak.

    ilk günler daha dikkatli olmak üzere eşinize yardımcı olun. anneler var nasıl olsa onlar yardımcı olur havasına girmeyin. eşinizin sizin motivenize en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemdir ilk dönemler. başka kimseden değil sizden bir şeyler duymak, size dokunmak, sizle dertleşip, çocukla ve kendisiyle ilgili anlatmak istediklerini en çok size anlatmak isteyeceklerdir. o yüzden eşinizle normalde olduğundan daha çok vakit geçirip onu anlamaya yönelmelisiniz. çocuk doktorları der ki artık patron bu çocuk o ne isterse anlayıp yapacaksınız ilk zamanlarda bu doğru fizyolojik olarak ama unutmayın evde annenin ruh hali iyi olursa çocuk ve evde kim varsa onlarda iyi olacaklardır. çocuk patronluğu annesine yapsın bırakın ama asıl patron annedir, onun gönlünü hoş tutun.

    henüz çok az olan tecrübelerime göre baba çocuğuyla ne kadar çok severse sevsin bağlarını hemen kuramıyor, belki yıllar alıyor bu bağın kurulması bu süreçte iletişiminiz kısıtlamayın çocukla tabii, ancak size ihtiyacı olan asıl kişi eşinizdir bunu unutmayın.
  • önceliklerinizin bir kısmı istiyerek, bir kısmı da istemeden de olsa değişecektir. bunlara hayıflanmak yerine kısa zaman aralıklarında bulduğunuz fırsatları değerlendirin.

    zaman zaman çok sıkıldığınız bunaldığınız anlar olur ancak bunların hepsinin geçici olduğunu unutmayın.

    ne yaparsanız yapın gözünüzün içine aşkla bakan o iki gözün kıymetini bilin, tv gibi gereksiz şeylerle zaman geçirmek yerine onu kollarınızın arasına alıp günün yorgunluğunu atabileceğiniz dingin müzikler dinleyebilir ya da o'na kitap okuyabilirsiniz.
  • evdeki hiç bir şey size ait değil. o iki velede ait bunu bilin.
  • baba adaylari eslerine nasil davranmalidir bilmiyorum ama cocuklariyla mutlaka yakin olmalidir. otorite falan hikaye tamamen. erkek cocugunuz varsa sizi model olarak goruyodur, kiz ise kahraman olarak. yani ne yaparsaniz, nasil davranirsaniz karsiliginda onu goreceksinizdir. gercekten cocugunuzu onemsiyorsaniz ki onemsiyorsunuzdur. ona vakit ayirin, ne kadar yorgun olursaniz olun onu dinleyin. cok sacma sorular sordugu donemler olacaktir ama yine de sizin onu dinlemeniz kendini birey yerine koymasini saglayacaktir. zaten cocuk belli bi yasa geldikten sonra o iletisimi kurmak cok zor sizi sadece para makinesi olarak gormeye baslayabilir. ergenliginde ilgi gordugu sacma sapan ilk erkekle gorustugunde sok olmayin sonra. onlarin yaslari kac olursa olsun sizin sevginize muhtac oldugunh unutmayin.

    bebek bakimi falan bunlarla zaten ilk basta ilgilenen bi suru insan olcaktir ama siz de bi isin ucundan tutmayi ogrenin. yazik zaten butun yuk annenin omuzlarinda en azindan bebekle ilgilenip esinizin biraz uyumasini saglayabilirsiniz.
  • biraz daha sabredin çocuğunuz yürümeye başladığında ekmek almaya, ayak işlerinize vs. onu gönderirsiniz.
  • ilk 6 ay tecrübeleri:

    öncelikle uykusuz gecelere hazır olun,

    ilk aylarda asla anne gibi hissedemeyeceksiniz, sorana çok mutluyum deseniz de içinizde bi nötr bir duygu yaşayacaksınız, moral bozmayın, zamanla düzelecek,

    anneye hem duygusal olarak hem de bebek bakımı konusunda yardımcı olmaya çalışın,

    bebek ne yaparsanız yapın ağlayacak, sızlanacak, huzursuz olacak, az uyuyacak, bir yeri kızaracak, gazı olacak, ateşi çıkacak ve bunlar olurken annenin eli ayağına dolaşacak, telaşlanacak, sakin olun çünkü öyle durumlarda hem bebek hem anneyle ilgileneceksiniz, derdiniz bir iken iki olacak,

    işi gereği sürekli şehir dışına gidip gelenlere kötü haber, ben 3 4 saat görmesem burnumda tütüyor sıpa,

    son olarak 4 aylık civarı artık sizi tanımaya başlıyor, akşam işten geldiğinizde sizi görünce heyecanlanıp gülmeye başladığında dünyanın en mutlu adamı olacağınızı unutmayın.
  • öncelikle eşinize yardımcı olun. bütün gün oturuyor bile olsa çok yoruluyor emin olun. hamileliği biz erkekler anlayamayız. ve muhtemelen ödleri kopuyor korkudan. o yüzden destek olun toleranslı olun, yardımcı olun ona, sığır gibi oturmayın, çalışın.

    çocuğunuzu çok sevin ama sevginizi her fırsata gösterin, mal babalar gibi uzaktan, içinizden sevmeyin, dışınızdan da sevin. çocuklar sevgiyi bilmek değil, hissetmek isterler ve buna su gibi yemek gibi ihtiyaç duyarlar. kişiliğinin sağlam olmasını istiyorsanız, sevginizi gösterin.

    gerektiği zaman cezalandırın ama aşağılamayın, küçük düşürmeyin, kalbini kırmayın, dövmeyin. onun bir kişiliği var. ne sorarsa on milyarıncıda bile sakince cevap verin. onlara güzel örnek olun, ne yaparsanız onlar da onu yaparlar. küfür ederseniz o da eder, sigara içerseniz o da içer. ayna gibi yani.

    kısacası insan olun, eğlenmeyi eğlendirmeyi bilin. eşinizi ihmal etmeyin ama bu arada. onu da sevin ki çocuk onu da görsün.
  • eğer bebeğiniz gecenin bir yarısı, altını ıslatmamış olduğu ve hasta ve aç olmadığı halde sürekli patlayacakmış gibi ağlıyorsa hatta yüzünün rengi ağlamaktan değişmeye başlamışsa panik yapıp üç buçuk atarak acilin kapısına dayanmayın.büyük olasılıkla anne sütü yetersizliğinden oluşan koliktir
  • allah kimsenin başına vermesin ama çocuklar her an inanılmaz kazalar, hastalıklar ile yetişkinleri şaşkına çevirir.

    bebek bekliyorsanız, şimdiden kendinizi hazırlayın. çok yüksek ateş, havale, aşırı kusma, şiddetli düşme, bir yerini yarma, aşırı ishal gibi durumlarda ne yapacağınızı, evinize en yakın ve güvenilir ambulansı, arabanız yoksa en yakın hızlı güvenilir taksi durağını öğrenin.evinize en yakın en güvenilir hastaneyi öğrenin. 7/24 arayabileceğiniz bir çocuk doktoru bulun. ilkyardım gerektiğinde paniksiz nasıl gerekli hareketleri yapacağınızı öğrenin. bunların özetini bir kağıda çıkartın (acil numaralar dahil), bir kopyasını da (şimdi yoksa da ileride hazırlayacağınız) bebek çantasına koyun. ayrıca, bebek doğunca bebeğin kimliğini ve aşı karnesini o çantadan başka yere koymayın.

    sadece kazalar için değil, bir bebeğin neden sürekli ağladığını, bebeğe nasıl bakılacağını da öğrenip hazırlıklı olun. anne birden manyağa dönmüş şekilde "düştü düştü çok kanadı kan fışkırdı düştü" diyebilir, uykusuzdur, annelik hormonlarıyla baş edemiyordur ama siz her duruma hazırlıklı olun. kan durdurmayı, çocuğu sakinleştirirken hazırlanıp çıkmayı öğenin.

    önemli diğer konu: ilk aylarda çocuk odası şart değil ama yapacaksanız çocuk odasının ve evin geri kalanının bütün eşyalarını sabitleyin. sehpa üstü tv kalmaması dahil. çocuk doğduktan en geç bir sene sonra evdeki bütün dolaplara emniyet kilidi takın. en kullanışlısı şu:
    https://i.hizliresim.com/5gjkvz.jpg

    bebek bakımıyla ilgili basit ama özet okumalar yapın. eşiniz gidip 4 saat uyuduğunda annenizi aramak, eşinizi uyandırmak zorunda kalmazsınız. kendinize güvenirsiniz. zaten biraz canınızı düşünüyorsanız, bebeği olan kadını uyandırmayın.

    puset, oto koltuğu gibi pahalı ihtiyaçları 2. el edinmeye çalışın, eş dost bu konuda bir numaradır, bebeği büyüyenler her şeyini dağıtır.

    son olarak, çocuğu travmaya sokmayacak ninniler, şarkılar öğrenseniz çok iyi olur. babaların göğsünde bebek uyuturken söylediği inanılmaz şeyler var gerçekten. güzel şeyler anlatın bebeğinize. "sen kimseye aşık olmayacan, babanın minik kızı olarak kalacan" diye ninni tutturan var, yapmayın.
hesabın var mı? giriş yap