• rahmetlinin albümü çıkardı. cuma gecesi "bir başka gece" programında 2 veya 3 tanesi çalardı. "ahmet bey'in ceketi, hapşu ve hala kızı zehra" şarkılarını bu programda izlemiştim. sonra en kısa sürede kaseti alınırdı. babamda eski plakları da vardı. küçücükken plağı takar "halhal, yeni bir gün, aynalı kemer" şarkılarını dinlerdim. üniversite zamanlarım "müsadenizle çocuklar, tut-i mucize-i guyem, ömrümün son baharında" gibi harika şarkı ve yorumlarla geçmiştir. harika sözleri ve besteleri vardır. telwvizyon programı olan "7'den 77'ye" zamanının fenomenidir. " domates,biber, patlıcan" şarkısı bu programın ülke tanıtımlarında fon müziğidir. içine kapalı bir ülkede evrensel olmayı becermiş bir sanatçıdır. (o dönem ayrıca cem karaca ve erkin koray gibi megastarları da çıkartmıştır). en az 4 kuşağın sevgisini kazanmıştır. her bayram sabahı "bugün bayram" şarkısının çalınması bir klasiktir. "arkadaşım eşek, kazma ve ayı" şarkıları çocukları hala yakalayabilmektedir. vefatı dünyada üzüntüyle karşılanmıştır. geride "gülpembe, dönence, allahım güç ver bana, yine yol göründü gurbete, bahçede hanımeli, kol düğmeleri, sakız hanım ve mahur bey" ve adını hatırlayamadığım bir dünya şarkılar bırakmıştır.
  • yaşaydı bu sözlükteki başarılı olan kim varsa linç eden hater tayfa tarafından sabah akşam yerin dibine sokulurdu.
  • barış manço fransa'da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur. küstah bir spiker vardır ve barış manço ile dalga geçmektedir.
    sürekli, " işte türk, yani barbar, vahşi vs. demektedir.

    barış manço daha fazla dayanamaz ve spikere:

    " yanınızda kâğıt para var mı? " diye sorar!

    bu soruya spiker şaşırır ve

    " evet var ama n'olacak " der.

    barış manço ısrar edince spiker cebindeki kâğıt paraları çıkartır.

    bu olaydan az önce barış manço canlı yayında "anahtar" adlı şarkısını söylemiştir. bu şarkının bir bölümü şöyledir:

    " beş akif- bir saat kulesi, iki kule-bir fatih, beş fatih-bir
    mevlana, iki mevlana-bir sinan" (barış manço / anahtar şarkısı / darısı başınıza albümü / 1992).

    bu şarkı bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler o dönemdeki türk parası olan banknotların arkasında fotoğrafı olan kişilerdir...

    barış manço spikere sorar:

    " bu paranızda fotoğrafı olan kişi kim? "

    spiker: "general ."

    barış manço diğer paralardaki fotoğrafları olan kişileri de sorar, spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır,

    "general, amiral, "komutan" spikerin bu "falanca
    general, falanca amiral, falanca komutan" cevabından sonra, bu sefer de barış manço cebinden türk paralarını çıkarır.

    ve barış manço der ki:

    bu parada fotoğrafı olan kişi mehmet akif ersoy'dur. şairdir...

    bu fotoğraftaki kişi mevlana'dır. düşünürdür...

    bu paradaki fotoğrafı olan kişi fatih sultan mehmet'dir. adaletin sembolüdür...

    bu paradaki kişi ise atatürk'tür. "yurtta barış, dünyada barış" diyen kişidir. bizim paralarımız bunlar.
    biz türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına şairlerimizin, düşünürlerimizin, bilim adamalarımızın fotoğraflarını bastık...

    siz fransızlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz için paralarınızın arkasına hep savaş adamlarının
    fotoğraflarını basmışsınız!" der...

    barış manço'nun bu müthiş cevabından sonra televizyon yöneticileri canlı yayını keserler ve spikeri yayından alırlar, başka bir spiker yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar.

    yeni spiker barış manço'dan ve türklerden özür diler.
  • müzik endüstrisinin işleyişini kurcaladığı ve mesaj verdiği için öldürüldüğü teoriler arasında.

    https://www.youtube.com/watch?v=2yiddftkejg
  • aynalı kemer ince bele,
    bu can kurban tatlı dile,
    seher vakti bir güzele vuruldum.
  • ''aşk, ortaokul yaşlarında, ilkokul son sınıfta başlayıp ortaokul son sınıfta falan biten bir his. buna ilk aşk deniyor ama, ilki sonu hepsi o, başka bir tane daha yok. ondan sonra, onun benzerlerini yaşıyor insan hayatta. sigarayı ilk içtiğiniz gün gibi: ondan sonra devamlı sigara içiyorsunuz hayatınız boyunca, alışıyorsunuz. sonra sonra da, söndürmesini öğreniyorsunuz. derken marka değiştiriyorsunuz, filtreli alıyorsunuz, daha lüksünü, daha pahalısını alıyorsunuz, askerde asker sigarası içiyorsunuz… yani buna benzer bir olay aşk, benim kanımca. yani benim aşk üzerindeki düşüncelerim nev-i şahsına münhasırdır. onun için ilk son diye ayırmam, bence aşk bir defa olur, ondan sonra onun değişik türlerini yaşar insan.''
  • dünden beri benden öte benden ziyade şarkısını dinlediğim efsane.
  • modern türk müziğinin son ozanlarından kendisi bana kalırsa. halk şiiri tarzı sözleri, son kısımda adının geçmesi falan hep bana bunu hatırlatır. ayrıca kendisi şahsına münhasır bir kişiliktir, uzun dalgalı saçlarıyla, gezgin ve adı gibi barışçıl kişiliğiyle türk gençlerine örnek olmuş çok sevdiğim bir zattır. en sevilen şarkıları sanıyorum, dönence, anlıyorsun değil mi, arkadaşım eşek, kara sevda, gül pembe, dağlar dağlar, unutamadım, sarı çizmeli mehmet ağa şeklinde sıralanabilir. (aslında hepsi güzeldir, hepsini tavsiye ederim)
  • türkiye sınırlarında yaşamış muhtemelen en entelektüel müzisyen. istanbul kadıköy’de yaşadığı evi müze haline getirmişler. sadece bir odayı aldığı farklı farklı kategorilerdeki ödüllere ayırmışlar. kendi elleriyle yaptığı tablolar evin duvarlarını süslüyor. evin tasarımından tutun eşyaların seçimine ne kadar özenli ve kaliteli olduğu anlaşılıyor. fakat garip bir -bence-fetişi var manço’nun; yüzükleri. yüzük şeklinde bir dolapta gotik veya black metal gruplarının taktıklarına benzer bir koleksiyonu (bdsm kemerler dahil) var. sanki dani filth olacakmış da kazara türkiye’de doğmuş gibi*.
hesabın var mı? giriş yap