• yıllar önce galatasaray üniversitesinin partisinde barmaidlik yapmıştık, aklımda kalan:
    - tekilaya limon suyu katarak plastik bardakları tuza batırıp hazırladığımız margaritalar
    - bedava içki isteyenlerin çokluğu
    - bedava içki dağıtıyormuşuzcasına 1 saniye bile nefes almadan içki yetiştirmeye çalışmamız
    - denize karşı kurulmuş barın arkasında topu topu 2 metrekarelik alanda 3 kişi 5 saat boyunca koşturmacamız ve bu arada denizi görememiz :)
    - gecenin sonunda en yorgun halimizle piste fırlayıp kudurmamız
    - gecenin en sonunda ayakta durmaktan morarmış ayaklarımızı sıcak su dolu küvete batırıp bayram eden ayaklarımızla sevinç çığlıkları atmamız
    - ve aslında çok keyifli ve bir o kadar da eziyetli bu gecenin sonunda 1 kuruş almamız
    - organizasyonu yapan arkadaşın paraları cebe atıp ertesi sabah bodruma tatile gitmesi...
  • zevkli meslektir ama yorucudur. garsonluk kadar zor değildir, çünkü barın arkasında olmak içtikçe sapıtabilen müşterilerle aranızda bir korunak perdesi gibidir. ayrıca servis hizmeti haricinde sohbet etmek, kokteyl hazırlamak gibi bi hayli zevkli iki opsiyonunuz daha vardır. bar müşterisi iyidir. geneli mülayim içicilerdir, arıza çıkarmaya gelenler bara gelip oturmazlar pek. o yüzden kanımca garsonlar daha zor bir iş başarırlar.
  • dolgunluk seviyesinden midir, alkol düzeyinden midir bilinmez,
    bunların koşturanına aşık olunabilir pek ala
    yahut öylesine hislenilebilnir...
    ayıp olduğundan mıdır, dumur olunduğundan mıdır bilinmez,
    bu emekçi tayfasının ortalığı doldurmuş yüz bin ayı,
    bir o kadar adam, kadın, çoluk, çocuk, ve bilahare sabah beşe doğru olacak insan içinde
    -topyekün sarhoş olsunlar diye- koşuşturması,
    körfezde saman yolunu hisarbuselik şarkısı*
    dayanılmazdır emin olun. bir de bunların kadınsı hatları vardır; maid olduklarındandır ihtimal...
  • bu aralar merak saldığımdır.

    bir zamanların ergence boş beleş "içelim sarhoş olalım" kafası yerini "onu da deneyelim bakalım, bunu da deneyelim nasılmış"a ve az içki ile maksimum keyif yaşama kafasına bıraktı. bu kafa bende ilk başta şarapla başladı. farklı bölgelerden, farklı üzümlere ait şarapların peşinde koştum bir süre. özellikle de yerel küçük üretici şarapları kovaladım. bunun için gittiğim yerde yörede üreticileri hep önceden araştırdım ve gittiğimde de önceliğim oralardan şarap almak oldu.

    son zamanlarda ise biraz daha eğlenceli, neşeli, tatlı-tuzlu şeyler ilgimi çekmeye başladı. gittiğim her yerde bara oturup menüde bilmediğim şeyleri denemeye başladım. barda oturup barmen/barmaidi izledim. bir mekanda içkiyi içmenin en güzel yeri bence bar. öyle koltuklara yayılayım falan açmaz oldu beni. bar taburesi üstünde vitrindeki şişelere baka baka içmeyi sevdim. şimdilerde ise bu içtiklerimi (hatta içmediklerimi) evde yapma merakı sardı beni.

    meslek itibariyle tabi ki gerçekten barmaid olamıyorum. bu nedenle ben de kendi evimin barmaidi oldum çok da güzel oldu çok da güzel iyi oldu... arkadaşlar bir araya geldiğinde özellikle çeşitli kokteylleri deniyorum. kendime bir bar kokteyl seti ve buz kırma aleti aldım.

    henüz çok renkli menkli şeylere girişmedim ama martini, margarita, mojito, pina colada, bloody mary, sangria, long island tea gibi tarifleri sıradan denemeye başladım. sonuçlar gayet güzel oldu.

    sıra değişik malzemeli adı pek duyulmamış kokteyllere de gelecek.

    bu konuda bana bilgi veya tüyo verebilecek arkadaşlar/barmaidler/barmenler varsa beni yeşillendirin, aydınlatın.
  • türkiye sınırlarında bugüne kadar gördügüm en güzel,en inanılmaz yüz hatlarına sahip olan bayanın sadece sulu bira doldurmak suretiyle yaptığı işin adıdır.genellikle bu tür barmaidler o barın kazanç ve kar tablosu gibidir.çalistigi barin sulu bira satisini 6-7 kat arttirir..bizzat sahit olunmustur.*
  • (bkz: ben).. gorunndugunden zor... aksam 8 sabah 5... memur olsam bu kadar olur.. durmadan icki doldur her muhabbete ortak ol.. selam veren herkesi tanimaya calis "ulan bunun adi neydi" diye... cunku tanimayinca alimiyor baylar bayanlar... bardak yetistir.. birayi kopuksuz koy kopuklu koy yok vodka.... su an beynim catlayacak gibi... gurultu cabasi.. bir sure sonra insanlardan da soguyorsun... gece klubunndeyiz diye yolli sananlar da az degil.. kendini korumanda gerekiyor... yani ksaca cogunlugun yollu gozuyle bakip beklenide oldugu ama amaci sadece para kazanmak olan icki sunan bağyandir barmaid... baska turli olanida var tebi ama o ayri :)
  • ne kadar kokteyl ve üst düzey alkol bilgisine sahip olsa da malesef ülkemizdeki vizyonsuz birey çokluğu yüzünden değersiz görülen, çoğu zaman barmen diye hitap edilen en doğrusu ise cinsiyetsiz bir meslek tanımı olarak (bkz: bartender) kelimesinin kullanılması gereken mesleğimin adı olur kendileri.

    meslekle ilgili görüş ve bilgilerimi elbette ki bartender başlığında paylaşmaya gidiyorum sözlük

    edit:imla
  • (bkz: barmen)

    türkçe'de cinsiyet ayrımı olmadığı için (ödünç kelimeler de dahil olmak üzere) yerine barmen kullanılması uygun olan yabancı sözcük.

    aynı durum hakime, müdire, aktris (aktris yerine göre kullanılması makul, pratikte farklı esaslar olabileceği için) gibi sözcükler için de geçerli.
  • üç senedir müdavimi olunan mekânda, iyi kötü zamanların şahidi olup da sonrasında üç ay boyunca kaybedilmesiyle platonik üzüntülerin müsebbibi ve fakat bir akşam dümdüz caddede denk gelince tesadüflere tekrar iman ettiren, ali yahut hızır aleyhisselamın parmağı olup olmadığı müphem olsa da anlamsız mutluluk kaynağı, uzak ama yakın dost.
  • ben türkiye'de barmaid diyen neredeyse hiç kimse görmedim. barmendir onun adı ve en asil duygunun insanıdır.
hesabın var mı? giriş yap