• düşünüyorum bir spor dalı olsun ki insanlara hem yarar sağlasın hem de eğlendirsin. basketboldan daha iyisini bulamadım. ülkemizde basketbola duyulan ilgi gün geçtikçe artıyor ve bu müthiş bir şey.
  • basketbolun, insanlığın icat ettiği en muhteşem spor olmasından dolayı katıldığım önerme. bu kadar bağımsız değişkenin bir arada olduğu, hızlı ve eğlenceli bir başka spor dalı yoktur. basketbol hem bireysel hem de takımsal başarıyı ödüllendirir. vücudun her bölgesinin kullanılması estetik açıdan nitelikli görüntüler yaratır ve oyuncu açısından zengin bir deneyim sağlar. pek çok detaylı kural içermesi, maç içindeki varyasyonu artırır. aynı zamanda futbol veya voleybol gibi pek çok sporun aksine tek başına da oynanabilir, potanın yüksekliği ve darlığı ile topun her defasında elinizle kaldırmanız gereken 500 gr'lık ağırlığı başlı başına bir challange sebebidir çünkü; örneğin futbolda boş kaleye şut atmanın pek keyfi yoktur. ayrıca takımda pivotundan guard'ına kadar herkesin skora katkı yapması beklenir, herkes sayı atarak yıldız olabilir ve kişisel tatminini yukarıya çekebilir. kimse defansta beklemek zorunda kalmaz. aynı zamanda bu sporu ülkemizde oynayan kesim az çok orta-üst sınıf olduğu için daha centilmendir, insanların oyunda birbirine gereken saygıyı gösterme ihtimali daha fazladır.

    küçükken futbol maçlarının çoğuna mahalle abileri tarafından alınmadığım halde az ötedeki basketbol sahasına gidince kimsenin dışarıda bırakılmadığını görür ve şaşırırdım. basketbol maçları mutlaka kişi sayısına göre hesaplanır, sayı fazlaysa tek maç yerine kısa maçlardan oluşan turnuvalar düzenlenirdi. bugün bile türkiye'deki profesyonel futbol takımlarına baktığımızda abiciliğin ve dışlamanın olduğunu hala görürken, basket takımlarımızda yerli-yabancı ayrımı olmaksızın belli bir bütünlük ve arkadaşlığın yaşanmaya devam ettiğini görürüz. bu da bu sporların doğasındaki farkın bir yansıması gibi geliyor bana. sonuç olarak basketbol bir mucizedir, moruklayana kadar oynanması gerekir.
  • katıldığım önerme. basketbolun değerini bu covid sürecinde daha da iyi anladım. ankara'da yapılan kurumsal ligde çalıştığım takımın kurumuyla maçlarım oluyordu. normalde üşengeç biriyim ancak basketbol oynarken çok verimli spor yapıyordum. haftada 3 gün antrenman, 1 gün maç. sağlıklı olma hissi. hayatın bir rutine bağlanması. maçlardaki heyecan. özleniyor. umarım bu kötü günler bitince tekrar o rutin ama güzel hayatımıza geri dönebiliriz. covid döneminde o dönemde elimizde olan özgürlüğün değerini daha iyi anladım.
  • topun yuvarlak deliğe doğru yol alırken ki zaman ve buluşma anı paha biçilemez bir haz. bir de haşırtt diye deliksiz girdiyse tadına doyum olmaz.
  • doğrudur. lisede sınıfın en kısalarından biriydim. baskete bi başladım boyum misler gibi uzadı. show time ve beyin verdim gibi salak salak kelimeler de kullanılır oynanırken sıkça.
  • futbol da oynayan biri olarak katıldığım görüş.
    beden gelişimine faydalarının yanında futboldan daha zevklidir oynaması.
  • basketbolda bulduğum hazzı başka hiçbir şeyde bulamadım. parkeye çıkmayı, caddebostan'da moda'da tek pota çevirmeyi o kadar özledim ki. bütün gün 2k20 oynayıp gece nba izledikçe altı aydır top görmeyen oğlan gibi delleniyorum.
  • diğer sporların aksine basketbol sürekli gelişen bir spordur, kareem çok mu uzun o zaman kolejde smaç yasaklanır. pivot çok mu güçlü oldu, o zaman boyalı alanda 3 sn den fazla durmak yasaklanır. oyun çok mu yavaşladı, 24 sn'de hücum etmek zorundadır takımlar, vs vs.
hesabın var mı? giriş yap