hesabın var mı? giriş yap

  • bilimsel çalışmalara başlayacağı zaman yapacağı ilk gözlem hedefi belirlenmiş olan teleskop.

    james webb uzay teleskobu göreve başlayacağı ilk haftalarda 55 canri e ve lhs 3844 b isimli ötegezegenleri inceleyecek.

    55 canri e ötegezegeni:

    - dünyadan uzaklığı 41 ışık yılı
    - 1.9 dünya çapında,
    - yüzey sıcaklığı: güneşe bakan tarafta 1700 derece,
    - güneşine uzaklığı: 0,015 astronomik birim yani merkür'den daha yakın (1 astronomik birim= dünya ile güneş arasındaki mesafe)
    - yörünge süresi: 18 saat

    hızlı yörüngesi ve yüzey sıcaklığı nedeniyle lav denizleri bulunacak bir yapısı var. * bazı teorilere göre yüzeyi aşırı sıcaktan buharlaşıp kalın bir atmosfer oluşturuyor. bu atmosfer ve içindeki bulutlar güneş görmeyen bölgelere geldiğinde soğuyup lav damlacıkları şeklinde yüzeye yağıyor.

    james webb termal frekanstaki kameraları ile gezegenin varsa atmosferini ve ısı dağılımını gözlemleyecek ve üretilen teorilerin doğruluğunu gözlemleri ile destekleyecek ya da çürütüp yeni teorilerin ortaya çıkmasına neden olacak.

    lhs 3844 b ötegezegeni:

    - dünyadan 60 ışık yılı uzakta
    - 1,3 dünya çapında,
    - yüzey sıcaklığı: 525 derece,
    - yıldızına uzaklığı: 0,005 astronomik birim (güneşinden sadece 748 bin km uzakta. yıldızın yüzeyine ay'ın iki katı mesafede yani )
    - yörünge süresi: 11 saat

    bu gezegen astronomik ölçekte yıldızına "dibinin dibi" mesafesinde yakın bir gezegen. gezegenin başka yerde eriyip yıldıza karışması gerekirken etrafında döndüğü yıldız bir kırmızı cüce olduğu için hayatta kalabilmiş. kırmızı cüce yıldızlar güneşimiz gibi yıldızlara göre son derece küçük ve "soğuk" yıldızlardır. bu nedenle yanmadan daha yakınında gezegenler dolanabiliyor.

    bu gezegenin bir atmosferinin olmadığı düşünülüyor. bu sayede webb üzerindeki spektrometre cihazları ile yüzeyinin özellikleri (ne tür kayalar var, yapılar nelerdir ) hakkında bilgi edinilebilecek.

    james webb ile yapılacak olan gözlem programının ilk turunda gözlemlenecek olan bu iki gezegen sayesinde atmosferi olan ve olmayan ötegezegenlerin teleskop ile incelenmesi ile ne tür bilgilerin elde edilebileceği öğrenilecek. elde edilen bilgiler ile gelecekte yapılacak diğer gezegen gözlemlerinde nelere dikkat edilmesi gerektiği öğrenilecek.

    kaynak

    debe editi: beğenilerinize ve favorilerinize teşekkür ederiz efenim. uzay alanında meraklı insanları görmek şahsen beni çok mutlu ediyor*. uzay hakkında meraklı insanlar için şöyle bir türkçe kaynak var. daha önce denk gelmediyseniz bakabilirsiniz.

  • "sakaryada bütün taksiciler beni tanır" diyor videoda
    şehirdeki bütün taksicilerin tanıyacağı nasıl bir hayat tarzı var acaba

  • "sen seç kendine bir hayat ve öylesine yaşa, nasılsa kaldığın yerden vurgun sürdürür"

  • yolsuzluga karisanlar uzak doguda harakiri yaparlar, batida omur boyu hapis yerler, ortadoguda idam edilirler. bu ulkede bas taci edilip onune yatilirlar.

  • an itibariyle al jazeera baradei'in alıkonulduğunu açıkladı. stay tuned.

    ayrıca bazı polis memurlarının eylemci gibi giyinerek onların arasına girdiği bildirildi.

    edit 3: polisin binlerce kişiye karşı gözyaşartıcı gaz kullandığı bildiriliyor.

    edit 4: yaralılar arasında bir bbc muhabiri olabileceği söylentisi var.

    edit 5: "reports that 2 soldiers in suez had charges brought against them for refusing to fire live ammunition on protesters" bu cümle çok şey ifade ediyor. isyan tabanda makes bulmuş.

    edit 6: en az 9 kişinin öldürüldüğü bildiriliyor.

    edit 7: iskenderiye'deki gösterilere yaklaşık 170 bin mısırlı katıldığı ve bazı polislerin bile uniformalarını çıkararak gösteriye katıldıkları bildiriliyor.

    edit 8: un secretary general'i mısır liderlerine şiddeti engelleme ve iletişim özgürlüğüne saygı çağrısı yapmış.

    edit 9: bbc news güzel bir live sayfa hazırlamış: http://www.bbc.co.uk/…ws/world-middle-east-12307698

    edit 10: bu da cnn'in sayfası: http://edition.cnn.com/…t.mubarak/index.html?hpt=t1

    edit 11: türk medyasının olaya bakışı:
    http://www.zaman.com.tr/…ir-halk-ayaklanmasi-var-mi
    http://www.hurriyet.com.tr/…ya/16875592.asp?gid=373
    http://www.radikal.com.tr/…28.01.2011&categoryid=81
    http://www.sabah.com.tr/…/01/28/misirda_cuma_isyani
    http://www.zaman.com.tr/…-sarayi-yakininda-toplandi
    http://yenisafak.com.tr/…nya/?t=28.01.2011&i=300288

    edit 12: bugünkü isyanın adı reuters tarafından friday of wrath adıyla dünyaya duyuruldu.

    edit 13: bbc'e göre: the deputy general guide of the muslim brotherhood, mahmoud ezzat, tells al-jazeera tv: "the youth want the demonstrations to be peaceful but the regime uses excessive violence against the youth, such as rubber bullets and rubber bombs." he adds: "the people are demanding the basics, mainly the necessities of life, and they have the right to do so. the people also demand their freedom and the dissolution of the fake parliament."

    türkçesi: müslüman kardeşler'in genel rehber vekili mahmoud ezzat, el-cezire'ye, "gençlik, eylemlerin barışçıl olmasını istiyor ancak rejim, kauçuk mermi ve bombaların kullanımı gibi aşırı bir şiddet uyguluyor" dedi; ve ekledi: insanlar en temel şeyleri, genel olarak hayatın gereklerini istiyorlar, ve bunu yapmaya da hakları var. ayrıca insanlar özgürlüklerini ve sahte parlementonun tasfiyesini istiyorlar."

    edit 14:
    yine bbc'e göre:
    the chairman of the egyptian national security and foreign relations committee, mustafa al-fiqi, insists the government will not fall, but admits it has to take action against poverty and corruption. "police and the demonstrators both are egyptians and we feel sad for the victims of both sides," he tells al-jazeera tv.

    türkçesi: mısır ulusal güvenlik ve dış ilişkiler komitesi başkanı mustafa al-fiqi, el-cezire'ye, hükumetin düşmeyeceğinde ısrarlı olduğunu söyledi ancak yoksulluk ve yolsuzluğa karşı mücadele verilmesi gerektiğini kabul etti. "polis ve eylemciler, hepsi de mısırlı, ve iki tarafın da kayıpları için üzüntü duyuyoruz." dedi.

    büdüt: herşeyi anladım da, bu entry'i neden kötüledin ki sözlükçü?

  • insanı gerçekten mutlu edebilen ruh hali.
    sene olmuş 2010. tükettiğim 26 yıla bakıyorum da, tükettim kelimesi hüzünlü görünse de mutlu oldum ben. peki nereden çıktı şimdi bunları yazmak? söyleyeyim. bilmiyorum. belki de biliyorum ama itiraf edemiyorum. belki bu satırları benden sonra sen okursun, belki dönüp yüzümde anlamsız bir gülümseme ile ben okurum.

    çocuktum. pek dişimi fırçalamazdım. bir gün dişim ağrıdı. sonra çürük olduğu ortaya çıktı. o diş çekildi. dişçi, o dişin tekrar çıkmayacağını söylese de hayallerimi yıkmadım ben. o dişin hep çıkacağını düşündüm. sonuçta o diş çıkmadı ama çıkacağını düşünürken mutluydum.

    5 liralık loto ile milyonlar kazanmayı hayal ettim hep. 15 milyonda bir ihtimal olduğunu hep biliyordum fakat olmayacak 14,999,999 ihtimali değil olacak 1 ihtimali hayal ettim. 5 liraya bi kaç gün mutluluk ve hayaller satın aldım. ve o 5 lira hiç boşa gitmedi.

    internet siteleri yapmaya başladım. dandik fikirler ve kodlamalarla bir gün facebook kadar büyük ve zengin olacağımı düşündüm. olmadı, olmazdı da zaten. ama hayalini kurmak güzeldi.

    bas gitara başladım, üniversitede konserler verdim. ilk tam şarkımı çaldığım zamanı unutmuyorum. dünyaca ünlü bir gitarist olacağımı düşündüm. arkadaşlarım dışında iyi çaldığımı düşünen çıkmadı. olsun, mutluydum.

    dostoyevski okudum. onun gibi yazabileceğimi düşündüm. oturdum kısa kısa şeyler yazdım. sonra dönüp okuduğumda sıradan bile olamayacak kadar kötü yazdığımı fark ettim. ama mutluydum.

    arabalara hep ilgim vardı. eski bir arabam olmasını ve onu toplamak istedim. bunu başardım. ama başardığım zaman aldığım hazzın onu hayal ederkenki kadar fazla olmadığını fark ettim. arabaların motorları hep bana çok saçma geldi. makine mühendisliği okudum, yeni bir motor tasarlamak istedim. ama okulda sağolsunlar hayalini bile kurdurmadılar. evet belki tasarlayamayacaktım ama hayal edebilirdim.

    zamanda geçmişi gösteren bir makine tasarladım. onunla dünya üzerinde herhangi bir zamana bakabilip gerçekleri görebilecekdim. avukatları oldum olası sevmedim. niye sevmediğimi de anlayamadım da gerçi. makinam sayesinde avukatlara gerek kalmayacaktı. geçmişte ne olduysa oturup izlecektim. acayip mutluydum dünyayı değiştirecektim.

    insan sadece gelecekteki mutluluğunun hayalini kurarken gerçekten mutludur diye bir laf duydum. benim hep boyumdan büyük hayallerim oldu. birçoğunu gerçekleştiremedim. olsun. yine de bir gün bu yazıyı okursan gülümse ve benim mutlu olduğumu düşün. oldum. gerçekten.

  • çok alkol alan bir babaydı. evde de huzursuzluk, tartışma sık yaşanıyordu. hiç detaylara girmeyeyim, bir çocuk ne hissederse onu hissediyordum.
    ama hiç unutmuyorum anne tarafımın bir tanıdığı olan kişinin düğününe gitmiştik. dayımla babam düğün sonunda yerlerde oynuyorlardı. ikisi de küfelik olana kadar içmişlerdi. 8 veya 9 yaşlarındaydım daha.
    o kadar utanmıştım ki! onun sarhoşluğundan çocuk halimle ben utanmıştım.
    zaten ilerleyen yıllarda ev içindeki sorunlar daha da artmış, annem daha fazla dayanamamış, yurtdışına iş vesilesi ile gitmiş ve bir daha da dönmemişti.
    beni aldırtmaya çalışmıştı ama velayetim babaya verilmişti. kendi kurtulmak istediği cehenneme beni bırakmıştı.
    yıllar sonra "eğer gitmeseydim, dayanamazdım" demişti ama benden dayanmamı beklemişti! ya ben de dayanamasaydım, ya öyle sorunlu bir insan yüzünden yanlışa sürüklenseydim, kendime bir şey yapsaydım?
    ama yapmadım, güçlenmeyi seçtim. ufacık yaşımda söz verdim kendime "pes etmek yok" dedim.

    anneannemin yanına kaçtım 17 yaşımda. sonrasında bir şekilde hayatımı toparladım derken eşimle tanıştım, uzun bir birlikteliğin ardından evlendik. hani hep denir ya "kız çocukları babasına benzeyen insanları bulur" diye. eşim babamın tam tersiydi.
    hayatımda verdiğim en doğru kararlardandı. güzel bir ailem olmadı ama kendim güzel bir aile kurdum. ileride ne olur bilmiyorum ama 2 yıllık birliktelik ve 20 yıllık evliliğin ardından ben de ondan razıyım ve eminim o da benden razıdır.
    beraber elele verdik, çok çalıştık, çabaladık ve şimdi birçok şeye sahibim hayatta, şükrediyorum.

    yıllar sonra baba kişisi telefonumu bulmuş, beni aradı görüşmek için. 22 yıl aramadı, ne haldeyim sormadı. evlenmişim, çocuğum olmuş, maddi olarak iyi durumdayım, arıyor!
    hayatıma sokmadım çünkü aradığında bile sarhoştu. ama onun tarafından olan akrabalarımdan duydum "hayırsız evladım" ben. ne kolay birini yaftalamak hayırsız diye. bir kendi evladıma bakıyorum, içimdeki sevgiye, gösterdiğim ilgiye, verdiğim çabaya bir de kendi babama.

    hayatta herkesin bir sınavı var. kiminin içine doğduğu aileyle, kiminin kurduğu aileyle, kiminin maddiyatla, kiminin çevresiyle, dış görünüşüyle, sağlığıyla vs.. ama herkesin öyle ya da böyle bir sınavı var. kiminin sınavı ağır, kiminin daha kolay. bazı şeyler kader ama bazılarını da biz seçiyoruz. başımıza gelen kader ama seçimlerimiz bize ait.
    o yüzden mümkün olduğunca isyankarlığa yönelmeden durumu kabul edip seçimlerimizi sağlıklı yapmalıyız. başka hayatımız yok çünkü.
    ayakta dimdik durmaktan başka bir yol bilmiyorum ben.

    sonradan gelen düzenleme:
    kimileri de içerliyor, mesaj atıyor "ne de olsa babadır" diye. keşke herkes sizin gibi çiçek çocukluk yaşasa keşke. ama maalesef her evin içi kendi eviniz gibi değil. en son görüşmemizde benim yüzüme karşı "seninle görüşsem de olur görüşmesem de. benim için önemli olduğunu mu sanıyorsun?" diyen bir babayla, yirmi iki yıldır arayıp sormayan bir babayla görüşmediğim için kusura bakmayın kendimi suçlu hissetmiyorum.

    bana babalık ettiyse rahmetli k.pederim etti. beni öz çocuklarından ayırmadı, bağrına bastı. gönlüm sadece onu baba biliyor. içimden gele gele de hep "babacım" dedim.
    herkes aynı değil. her gün haberlerde görüyorsunuz harcanmış çocukları. çocuk dünyaya getirmek ayrı, anne/baba olabilmek ayrı.

    kendi ebeveynlerimden nasıl ebeveyn olunmayacağını öğrendim en çok.

  • benimki bazen uyandiktan sonra "ikindiyi simdi mi yoksa biraz sonra mi kilsam" diye dusunen emmi gibi oturuyor, icim bir hos oluyor, aciyorum. sen yat uyu ben kilarim senin yerine diyesim geliyor.