hesabın var mı? giriş yap

  • maalesef! en güzel alanlar sigara içenlere ayrılıyor; bize de kıyıda, köşede oturmak kalıyor ki kapalı alanda bile sigara kokularına maruz kalıyorsun çünkü yan tarafta yarı açık-yarı kapalı sigara içenlere ayrılmış yerden kokular buram buram geliyor.
    ama tabi sigara içme özgürlüğü, saygı duyacaksın falan...
    içmeyene saygı yok, özgürlük de yok. buram buram içine çekeceksin dumanı, içmediğin sigaranın kokusu sinecek üstüne, parkta bile pofur pofur maruz kalacaksın, çocuk varmış umurlarında değil! parklar da onlar için her yer onlar için ya da otobüs durağında duraktan uzakta duracaksın; cafelerde kıyıda, köşede oturacaksın maalesef!

    sonradan gelen düzenleme: tabi her zamanki gibi bencillikleri malum "kendinize göre sigara içilmeyen mekana gidin" diye salık veriyor! acaba sigara içilmeyen cafe dışarıda nerede?
    kışın totonuz donmasın diye açık alanda ısıtıcılar harıl harıl çalışıyor nerde donuyor toton yalana bak!

    açık alanda duman altı olmuyormuş muş! yanında sağdan soldan bir sürü kişi içsin bakalım duman altı oluyor mu, olmuyor mu! nefes alamıyorsun.

  • 10 dakika içinde 2 üst üste frikik golü yazmıştır. bu da ronaldo'nun geçen sezon 50+ maçta attığı frikik golüne eşit.

    biri 24 metre civarı, yan ağlara.
    biri 19 metre, çok yakın ama baraj üstünden, tam 90'a.

    yıllardır ronaldo kanat oynuyor (zannedip) ağlıyorlar, messi 1 yıldır sağ kanat oynuyor. kanadı geçtim, orta saha oynuyor artık. ona rağmen gol sayısı arttı, asist sayısı tavan yaptı.

    adama ne deseniz kapağı bırakıyor ki bunlar zaten hikaye.

    messi sakat geçirdiği aylar dışında 2008/2009 sezonundan beri tarihin en iyi futbolcusu. 2 frikikten yazdı diye değil, ocak'ta 5. ballon d'or ödülünü kazanacak diye değil. golleri, asistleri yüzünden de değil.

    22 kişilik bu oyunu michael jordan gibi domine edebildiği için. izlediğin en iyi forvet ve aynı anda izlediğin en iyi orta saha olduğu için.

    biz raul ölümcül golcü diye büyüdük:

    messi = 423 gol (546 maç)
    raúl = 423 gol (1,003 maç)

    zidane, pirlo, iniesta, xavi daha nice efsane orta saha izledik. hepsinden daha iyi orta saha, hepsinden çok asist yapıyor, hepsinden daha iyi oyun kuruyor, domine ediyor, hücumu yönetiyor. bugün bu efsanelerin videolardan izlediğimiz uzun ve ara paslarından bir maçta 10 tane atıyor.

    messi ligin hem gol hem asist kralı oluyor.
    şampiyonlar liginin hem gol hem asist kralı oluyor. kaç kişinin dikkatini çekmiştir bu?

    ilk golünü 10 yıldan biraz uzun zaman önce attı. adamın kötü oynadığı maçları zar zor seçebiliyorsun. yaşı büyüdükçe oyun kalitesindeki artış şaka gibi.

    işte bu yüzden onu başkasıyla karşılaştırmak çok abes. çok absürd. frikikleri herkes atar.

    geçen sezondan gol atmadığı maç söyleyeyim size açın izleyin; iç saha ve deplasman manchester city maçları ve ligde athletic bilbao, san mames deplasmanı. youtube'dan istediğiniz maçı açabilirsiniz.

    bir adam gol/asist yapmadan futbol maçını nasıl domine eder izleyin.

    -----------------------

    edit: geçen sezonun en iyi performanslarından birini ben paylaşayım. ligin en zor deplasmanlarından birinde, unutulmayacak bir maç oynadı;

    san mames: https://www.youtube.com/watch?v=3bfhlqbrxle

    bu adam kadar oyuna etki eden, hangi pozisyonda oynadığı belli olmayan, bu kadar geride top alıp bu rakamlara ulaşan, neredeyse dokunduğu her topu olumlu kullanan ve rakibe zarar veren, savunulması bu kadar zor, atamazsa attıran bir adam yok. 10 yıldır rakipleri bu adamı durdurmak için plan yapıyor, o hala en iyi sezonunu yaşayabiliyor.

    şu anda aktif olarak izlediğimiz her futbolcunun yeri dolar. bizim için özel de olsalar yerlerine daha iyileri gelebilir. daha çok gol atanı, asist yapanı, çalım atanı, daha yeteneklisi, daha hızlısı...

    tek bir şeyden eminim; messi'nin bıraktığı boşluk asla dolmaz.

  • binlerce yıl boyunca matematikçileri uğraştırmış ancak şu zamana dek sonuç alınamamış ve imkansız olduğu kanıtlanmış dört ünlü problemdir.

    kanıtlar ileri düzey matematiksel tecrübe gerektirdiği için burada her birini açıklamak imkansız olacağından ilgili kişilere her bir problem kanıtının linkini bırakacağım.

    pergel ve cetvel kullanarak açıyı üç eşit parçaya bölmek:

    yabancı literatürde angle trisection olarak bilinen problemdir.

    problem bir açıyı 3 eş parçaya bölmenin imkansız olması ile ilgili değildir. problem bir açıyı pergel ve cetvel yardımıyla 3 eş parçaya bölmenin imkansız olması ile ilgilidir.

    diyelim ki bir cetvel ve bir pergeliniz var. bu iki araç yardımıyla bir açı oluşturdunuz ve açıyı iki eş parçaya bölmek istiyorsunuz. bu işlemi üç adımda kolaylıkla yapabilirsiniz.

    1. adım: pergelin ucu açıyı oluşturan doğru parçalarının kesiştiği noktaya getirilir ve açıyı oluşturan doğru parçalarını kesecek bir yay çizilir.

    2. adım: pergelin ucu çizilen yayın doğru parçalarını kestiği noktalara getirilir ve her iki noktadan da kesişim yerlerinin ortasına iki farklı yay çizilir.

    3. adım: cetvel yardımıyla doğru parçalarının kesiştiği nokta ile ikinci adımda çizilen yayların kesiştiği noktanın üzerinden geçecek bir doğru çizilir.

    böylelikle görselden de görülebileceği üzere çizilen doğru açıyı iki eş parçaya bölmüş olur.

    ancak pergel ve cetvel yardımıyla bu işlemde yapıldığı gibi bir doğru parçasını üç eşit parçaya bölmek imkansızdır.

    bu olayın imkansızlığı fransız matematikçi pierre wantzel tarafından 1837 yılında kanıtlanmıştır.

    basit okuma

    kanıt

    daireyi kareye dönüştürmek: yabancı literatürde squaring the circle olarak geçen matematik problemidir.

    o kadar parlak zihin o kadar uzun süre boyunca bunu yapmayı deneyip başaramamış ki, matematikten tamamen ilgisiz konularda bile imkansız görünen işler için kullanılan bir kalıp haline gelmiştir. mesela ingilizler imkansız görünen görevler için "squaring the circle" derken fransızlar aynı kalıbı "c'est la quadrature du cercle" şeklinde kullanırlar.

    problemde yapılmak istenen şey aslında basit görünen bir iştir. kişinin tek yapması gereken bir daire çizmek ve bu dairenin alanını hesaplayarak bu alana eşit alanı olan başka bir kare çizmektir.

    ancak daire dediğimiz geometrik cismin pi ismini verdiğimiz aşkın sayı ile bağlantılı doğası bu işi imkansız kılar.

    diyelim ki bir üçgeni kareye çevirmek istiyoruz. bu durumda yapmamız gereken şey üçgenin tabanına indirilen dikme ile taban uzunluğunun çarpımını ikiye bölerek alanını hesaplamak ve ortaya çıkan sayının kökünü almak.

    herhangi bir kenarı üçgenden alınan kök uzunluğunda olan bir karenin alanı çizdiğimiz üçgenin alanı ile eşit olacaktır.

    ayrıca bu işlem pergel yardımı ile görseldeki yöntem kullanılarak da yapılabilir.

    ancak bu durum daire için geçerli değildir. çünkü eğer bir dairenin alanına eşit alana sahip bir kare çizmek istiyorsak, daireyi doğrusallaştırmamız ve ortaya çıkan doğrunun uzunluğunu tam olarak bilmemiz gerekir.

    bir dairenin çevresini oluşturan çizgiyi doğru haline getirdiğimizde elimize 2*pi*r şeklinde bir uzunluk çıkar. bu uzluğu kullanarak alanı daireye eşit bir kare çizmeyi deneyebiliriz ancak pi uzunluk ne demek ki?

    mesela bir kişiye 3,14 tane elma vermek mümkündür ama bir kişiye pi tane elma vermek mümkün müdür?

    mümkün olmadığını alman matematikçi ferdinand von lindemann şu şekilde kanıtlamıştır.

    bu konuda belirtmek istediğim önemli bir şey var.

    daireyi kareye çevirmek yalnızca öklid geometrisinde imkansızdır. gauss geometrisinde mümkündür.

    küpü çiftlemek: yabancı literatürde doubling the cube olarak geçer ve aynı zamanda delos problemi olarak da bilinir.

    amacımız kenar uzunluğunu bildiğimiz bir küpün hacmini ikiye katlayan küpün kenar uzunluğunu bulmak.

    diyelim ki bir kareyi çiftlemek istiyoruz. bu karenin alanı b^2 olsun. yapmak istediğimiz şey 2(b^2) alanına sahip bir karenin kenarlarının uzunluğunu bulmak.

    bu işlemi yapmak oldukça basittir. herhangi bir karenin köşegeninden oluşturulacak başka bir karenin alanı, ilk karenin alanının iki katına eşit olacaktır.

    ilk karenin köşegenini hesaplamak ikinci karenin kenarını hesaplamak demektir.

    ancak aynı şeyi bir küp için yapmaya çalıştığımızda işler karışır. çünkü aynı daireyi kareleştirme probleminde olduğu gibi, bu problemde de karşımıza irrasyonel sayılar çıkar.

    eğer x isimli bir doğru parçası ile x^3 hacmine sahip bir küp yaparsak, bu küpün iki katı hacme sahip olan küpün hacmi 2(x^3) olacaktır.

    2(x^3) sayısı y^3 sayısına eşit olsun.

    bu durumda y^3 hacmine sahip küpün bir kenarı y sayısının üçüncü dereceden kökü olacaktır.

    eğer x uzunluğuna 1 dersek y uzunluğunun (2)^1/3 olacağını görürüz.

    tıpkı pi elma veremeyeceğimiz gibi, (2)^1/3 elma da veremeyiz.

    bu problemin imkansız oluşu da 1837 yılında pierre wantzel tarafından şu şekilde kanıtlanmıştır.

    cetvel ve pergel ile üçten fazla kenarı olan düzgün çokgen çizme:

    bu problem özünde açıyı bölme probleminin bir uzantısıdır.

    eğer çizmek istediğimiz çokgenin kenar sayısı üçten büyük ise o çokgeni çizip çizemeyecek olmamız çokgeni çizerken açıyı üçe bölme ihtiyacımıza bağlıdır.

    zamanında açıyı bölme probleminin bir çözümü olmadığı için, bu problem de matematikçilere uykusuz geceler yaşatmıştır.

  • bazı kaynaklarda adı erosthenes olarak geçen yunan bilim adamı. iskenderiye kütüphanesinde memur olarak çalışırken dünyanın çevresini ölçmeye karar verdiğinde, ülkesi mısır'da kullanılan ölçü birimi stad idi.

    ilk önce syrene kentinde yazın ilk gününde güneş ışıklarının kuyunun dibine kadar ulaştığını saptadı. bu kent iskenderiye ile aynı boylamda ve 5000 stadia (yaklaşık 800 km) mesafede idi. daha sonra aynı günde iskenderiyeye güneş ışınlarının yaklaşık 7 derece açı ile düştüklerini hesapladı. son olarak basit bir orantı kurarak dünyanın çevresini 280.000 stadia olarak, günümüzde ölçülen değerden yalnızca %4 fazlasıyla ölçmeyi başardı. buradan devam ederek bu kez de dünyanın yarıçapını sadece 60 millik bir hata ile hesapladı.

    erosthenes'in bu çalışmasının o günkü ulaşım imkanlarıyla en az bir yıl sürdüğünü tahmin etmek güç değildir. ölçümleri yılın aynı günü yapmak zorunluluğu ve de 800 km mesafenin bugünkü şartlarla bile çok uzun bir mesafe olduğu düşünülürse ne kadar büyük zorluk çektiği ve de ne kadar sabırla çalıştığı anlaşılabilir.

    bu bilim adamı, dünya ile güneş arasındaki mesafeyi de o günün olanaklarıyla 92 milyon mil olarak ölçmüştür ki, bu değer 93 milyon mildir. (yaklaşık 150 milyon km)

    insanlığa hizmeti bu kadarla da kalmamış, o günkü dünya haritasının en doğru projeksiyonunu (açılımını) yapmış, denizcilere ve tüccarlara büyük kolaylıklar sağlamıştır.

    erosthenes 81 yaşında hayata veda etmiştir.

    http://www.msxlabs.org/…-eratosthenes-hakkinda.html

  • yüce yargımızın son mucizesi.

    izmir'deki gezi parkı protestoları sırasında gözaltına alınan ve 5 ay tutuklu kalan göksel yerdut, gözaltı sırasında kolunun kırılması nedeniyle polis hakkında suç duyurusunda bulunmuş savcı da “işkence iddialarına delil olarak ileri sürmek üzere, kendisine takılan kelepçe ile iki kolunu gerdirerek kendisine zarar vermeye çalıştığı, kelepçeli sol kolunu karnına sıkıştırdığı ve böylece kolunu kırdığı…” na karar vermiş.

    http://www.radikal.com.tr/…di_kolunu_kirdin-1173186

    ne güzel memleket lan.

    • tecavüz olur. 13 yaşındaki kız çocuğu suçlu olur.

    • yolsuzluk olur. paralel devlet olur.

    • rüşvet ortaya çıkarılır. adı bağış olur.

    • kara para aklayan terör destekçisi tutuklanır. adam hayırsever olur.

    iyi bari tecavüze uğrayana kendi kendini sikmişsin demiyorlar. buna da şükür!

  • sebze satışlarından sonra başkan recep tayyip erdoğan'ın kastamonu mitinginde dile getirdiği karar:

    "marketlerde neler varsa, onların da belli bir kısmını buralarda biz satmaya başlayacağız. çünkü bunlar terör estirdiler, terör. gıdada terör estirenlere gereken dersi verdik, veriyoruz. bakalım bundan sonra sırada ne var? hep birlikte yaşayıp göreceğiz"

    kaymak

    edit: milleti istanbul, izmir, ankara'ya istifle, üzerine 6-7 milyon suriyeli, pakistanlı, afgan, ıraklı yığ. bu büyük şehirlere giden otoyol ve köprü ücretlerini 5 katına çıkar, millete senelerce yerli tohumu yasakla, masa başı işlere ve yan gelip yatmaya özendir ve sonra da sebze fiyatlarına zam gelince şehir merkezlerinde icadı belki milattan önce 10.000 yılına dayanan "çadırda satış" yöntemiyle fiyat düşürmeye çalış.

    koskoca ülkeyi 3-5 tane holding ve balinanın insafına bırak, onlar da senelerdir lüks ve ithal tüketime alıştırdığı vatandaşı bir güzel sömürsün.

    sömürülmek sadece ingiltere, fransa, abd'ye sömürülmek değildir. sömürülmek üretmeyen holdinglere, üretmeyen para balinalarına, finans balinalarına ve spekülatörlere sömürülmektir. bizim ülkemiz maşallah büyük baş hayvan gibi bu dominant varlıklarca sağılıyor ve bizi yönetenler maalesef bunların bilincinde mi değil mi onu bile bilmiyoruz.

    geçen seneden beri beyaz eşya fiyatları en az %300 zamlandı, sebze fiyatları %300-700 arası zamlandı. açıklanan enflasyon oranı ise dalga geçer gibi %15-20 lerde.

    bari hakaret etmeyin bu millete, hepimiz enflasyon ve fiyat artış oranından haberdarız. çünkü kıt-kanaat geçindiğimizden her şeyin fiyatını artık çok sıkı takip ediyoruz.

  • 23 nisan'ın bdp'lilerin bayramı olmadığı doğrudur. eşek kadar adamsınız lan elinizde balonla gezecek haliniz yok ya.