ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkiye'nin suriye'ye 49 ton silah satması
-
"siz kalkacaksınız, 'türkiye'den suriye'ye silah gönderiliyor, silah yardımı yapılıyor' diyeceksiniz. ayıptır." recep tayyip erdoğan, 1 eylül 2012
"ne yazık ki suriyelilerle ilgili hiçbir şey yapmayanlar türkiye ve suriye'ye yardım etmeye çalışan diğer ülkeleri suçluyor." ahmet davutoğlu, 25 ocak 2013
"suriye'ye silah vermedik." recep tayyip erdoğan, 30 ocak 2013
"suriye'ye sadece insani yardım yapıyoruz." recep tayyip erdoğan, 31 ocak 2013
"muhaliflere silah yardımı yapmıyoruz." recep tayyip erdoğan, 10 mayıs 2013
"suriyeli mültecilerin insani yardıma ihtiyacı var. biz de yardımlarımızı daha da artırma kararı aldık." ahmet davutoğlu, 6 eylül 2013
"suriye'ye jandarma eşliğinde silah gönderildiği' asılsız iddia." muammer güler, 27 kasım 2013
yukarıdakileri uç uca eklediğinizde buradan suriye'ye yol oluyor.
49 ton silah tam da işte o yol üzerinden suriye'ye gönderilmiştir.
demba ba'nın arsenal maçında attığı şut
-
ilk kez santra sonrası çekilen üçlüyü bozan olay olarak tarihe geçmiştir.
"bir ki üüüü.... ooaaaaaah nasıl kaçtı beee"
amazon'un online eczane işine girmesi
5 bin 500 tl maaş için genç bir kızın yaşadıkları
-
mesele kahve teklif edilmesi değil, "muhtaç" durumda olduğu düşünülen bir insanın mevcut durumundan faydalanılmaya çalışılmasıdır. işe alım konusunda size göbekten bağlı, avucunuza düştüğünü düşündüğünüz bir insanın çaresizliğinden faydalanılmaz. belli ki "kahve teklifini" kabul edecek bir aday çıkana kadar işe alım mülakatları devam edecektir.
bu normalleştirilecek bir hareket olmadığı gibi oldukça çirkin bir tavırdır, aklınızı başınıza alın.
"yakışıklı olsaydı", "zengin olsaydı", "şöyle olsaydı, böyle olsaydı" gibi varsayımlara dayalı olasılıklar kişinin karakteriyle alakalı bir durumdur, kişinin kendisini bağlar.
türklerin japonlar hakkında bildiği yanlışlar
-
japonlarin tenasul organlari mozaik seklinde kare kare degildir...
reinhold messner
-
reinhold messner, italya(1944) doğumlu dağcı, maceracı, kâşif.
9 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen reinhold, çocukluğunu ve gençliğini italya'nın kuzeyinde ve alp'lere tırmanarak doğada geçirdi. 20'li yaşlarına geldiğinde abisi günther ile avrupa'nın en iyi dağcıları haline geldiler.
1970'de himalaya dağları'na abisiyle tırmandı. ancak günther tırmanış sırasında öldü ve reinhold 7 ayak parmağını kaybetti. daha sonra 1978 yılında peter habeler ile birlikte ve oksijen tüpü kullanmadan everest dağı'nın zirvesine ilk tırmanan insanlar olmayı başardılar. 1978'de nanga parbat dağı'na ilk çıkan kişi oldu. 1980'de everest dağı'nın zirvesine tek başına oksijen tüpü kullanmadan çıkmayı başararak, tek başına zirveye tüpsüz ulaşan ilk kişi oldu. ardından 1986'da sekizbinlikler olarak adlandırılan 8000 metrenin üzerinde yüksekliği olan 14 zirvenin tümüne tırmanan ilk insandır. daha sonra 1990'da arved fuchs ile antarktika'yı, 1993 yılında tek başına grönland'ı 2004 yılında da gobi çölü'nü geçmiştir. 1999-2004 arasında italyan yeşiller partisi'nden avrupa parlamentosu milletvekilliği yaptı. 2006'da messner mountain museum'u kurdu.
reinhold messner en başarılı ve tanınmış dağcılardan biridir. 60'dan fazla kitap yazmıştır. nereden nereye, italya'nın dağlarından neredeyse dünyanın en yüksek dağlarının hepsine uzanan bir yaşam öyküsü, başına gelen zorluklarla başa çıkarak, vazgeçmeden, hırsla ve başarı azmi ile adını insanlık tarihine altın harflerle kazımıştır.
ali koç'un telefon kılıfı kullanması
-
sözlükte; cimri olmak ile salak olmak arasındaki farkı bile ayırt edemeyenler var.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
sevgilimi telefonuma google diye kaydettim,aradigim hersey onda" diyen insan..."sevgilin dünyanin en büyük motoru farkinda misin?..!
kadınların bomboş yolda yaptığı esrarengiz frenler
-
yan koltukta oturan birine cevap vermeden önce yapılan frenler de bu mahiyette kıymetlendirilebilir.
evet, var öyle bir şey. kadın şoförler, araç sürerken ön koltukta oturan bir yolcuyla sohbetleri esnasında, bilhassa hayretle karşıladıkları bir konuda cevap veriyorlarsa, önce frene basıyor sonra konuşuyorlar. denendi, %100 çalışıyor.
bu hakikati bir örnekle taçlandıralım:
{misal, bir kış günü çeşme otobanı, sol şerit.}
yan koltuktaki: mürüvvet de boşanıyormuş.
{fren}
kadın şoför: yapma ya!
{devir düşer, motor vurur tor tor tor}
.
bursa'da köpeklerin bir adamı parçalaması
-
medeni hiçbir ülkede sokak hayvanı diye bir şey olmaz. bu işin acilen çözülmesi gerek.