hesabın var mı? giriş yap

  • yine full aksesuar bi erkek başrolle karşı karşıyayız. müzisyen, klasik araba kullanıyor, hoca olacak kadar zeki ve de aynı zamanda zengin ama idealist de olan kalın dudaklı bir adet şükrü. yaaa yapmayın allah aşkına sonra kızlarımız bunları gerçek zannedip fanpage açmaktan şaşı oluyor.

  • standart daily abazan geyigi diye geldim, hayatin aci gercekleri tokat gibi indi yuzume. ah be abi sen pazara gidemiyorsun millet zevk icin yuz liralar yakiyor. boyle duzene lanet okumaktan baska bi sey de yapmiyoruz

  • ülke çapında çok satılmaya başlayan ve "telefon rehberi" biçiminde basılan ilk mangalar shounen kitlesine yönelikti. bugün shounen manga hala en büyük pazar payına sahiptir. çoğu shounen dergisi haftalık "telefon rehberleri" biçiminde satılır. bazı yetişkinler ve genç kızlar da sadık shounen manga okuyucularıdırlar.

    özellikleriyle birlikte bazı önemli shounen mangalar shounen jump (herkes okuyabilir), shounen sunday (kent içinde yaşayanlara göre), shounen magazine (spor ağırlıklı, ayrıca japonya'da en uzun süredir basımı yapılan manga dergisi), shounen champion (maçolara göre) ve shounen captain'dır (otakular için). bunlardan en çok satanı shounen jump'tır. her hafta yaklaşık yedi milyon insan tarafından okunan 450 sayfa haftalık dergi japonya'nın en çok okunan mangası olmuştur. günümüzde shounen jump'ın en yeni japonca sayıları dünyanın dört bir yanındaki çin mahallelerinde bile bulunabilir. shounen jump'ın başarısı aksiyon, dram ve heyecanı bağımlılık yapan uzun dizilerde birleştirebilmesinin sonucudur. bütün mangaları üç önemli bileşeni içerir "doryoku, yuujou, shouri" (“çaba”, “dostluk”, “galibiyet”). bu yöntem bazı diğer dergilerce de denenmiş, ama başarısız olmuştur. bu yöntemi aşırıya kaçıranlar da olmuştur. shounen jump’ın mangaları çok uzatmak ve en çetin manga-ka’ların bile yaratıcılık ve özgürlüklerini tüketmekte kötü bir ünü vardır. shounen jump öncü konumunu yıllardır korumuş olsa da pazardaki payı son zamanlarda düşmeye başlamıştır.

  • evliya çelebi’nin anlattığına göre 1. viyana kuşatması sırasında surlarda açılan bir gedikten şehre dalan osmanlı askeri çerkes dayı, sonrasında içeride tek başına olduğunu fark eder ve şehit olana kadar çarpışır. kral ferdinand bu büyük kahramanı şehit olduğu eve defnettirir. gâvur sokağı’ndaki (strauchgasse) bu evin köşesinde çerkes dayı’nın kılıç sallayan bir heykeli bulunmaktadır: görsel
    görsel

    bu heykel viyana'nın heidenschuss meydanı ile strauchgasse'nin kesiştiği 1 numaralı montenuovo sarayı olarak bilinen binanın birinci katında yer almaktadır.

    ekleme: heykelin bulunduğu yerin google haritalar üzerinden tam konumu: adres

    konum bilgisi için mr scary nickli yazara teşekkür ediyorum.

  • müşrik bir tipin hezeyanları.

    peygamberin yaşadığı dönemde bunlardan o kadar çoktu ki. din adına dini satan kendine göre kıyafetleri olan sahtekarlar.
    bunları samimi dindarlardan ayırt etmek için en pratik yolu kuran şöyle tarif eder;

    “sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğru yoldadırlar.” - yasin surasi - 21. ayet.

    hizmetleri karşılığında mercedes alanları ve bu örnektekinin benzerlerini böylece çok kısa yoldan ifşa edebilirsiniz.

  • cok guzel yapan insandir... 32 yildir bu dunyadayim... bir erkegim ve kadinlarla olan iliskinin her boyutunu yasadim... gunubirlik, kisa sureli sevgililik, uzun sureli sevgililik, yakin mesafe, uzak mesafe... ve sonunda da evlilik... insan kendi icin yasamali dostlarim... bir hayali, ideali, ugrasi, hedefi varsa o ugurda surdurmeli hayatini... hayatinin yalnizken bir anlami olmali... o anlam icinde sizinle birlikte yurumek, size destek olmak, o guzellikleri sizinle yasamak isteyen gelip sizi bulmali ve o sizin anlamli yalnizliginizi arzulamali... dahil olmaya karar vermeli ve sizi elde etmeli...

    32 yillik hayatima bakiyorum... onlarca dudak, goz, el, ayak, ses, sac var... ama ardima donup bakiyorum, kendim icin bakiyorum... kocaman bir hic! hep birilerinde aramisim anlami, bir karsi cinste, bir guluste veya opuste... hayallerimi bile satmisim bunun icin... ideallerimi, duslerimi...

    son 1 senedir tamamen kendimi bunlara adadim ve inanmazsiniz belki somut sonuclar almaya basladim...

    ben buyum, bunlar benim vazgecilmezlerim,
    sen eger buna ortak olacaksan, bu yolda benim yasayacagim zorluklara benimle sikayet etmeden gogus gerecek, guzellikelerini de birlikte yasayacaksan gel... o guzelligi gormek de sana kalmis... gorup gelmek istersen basim gozum ustune kafasina ulastim...

    dogru olan da budur...

    kendiniz icin yasayin... hayati baska bir canli ile anlamlandirmayin... anlamli bir yalnizliga sahip olursaniz zaten o anlami gorebilecek yetide biri sizi fark eder ve gelmek ister...

    iste, o dogru insandir...

    yoksa su dandik sozlukte yazdigim nickimde bile bir kadinin izi var... kadin yok ama, izi var... ben yokum...

    anlamli yalnizliga sahip olmayan bir insan izlerden ibaret bir insana donusur... bunu unutmayin...

  • türk kadınları gitsin, yerine italyan erkekleri gelsin ona bile razıyım. en azından muhabbet ederiz.