hesabın var mı? giriş yap

  • -trenler gelip geçtikçe makinistlerle selamlaşıyoruz.
    -ama bazen selam vermiyorlar.
    -o anda işte insanın içinde bir eziklik oluyor.

  • dönercilerin kebapçıların önünden geçerken yanınızdakilere durduk yere "olm burda yiyelim mi lan?" demek, değnekçiyi heyecanlandırmak, buyrun abi salonumuz klimalıdır, iyidir hoştur dedirtmek, sonra neyse ya sonra yiyelim demek.

  • doğu perinçek ntv'de yayınlanan bir programa konuk olur ve olaylar gelişir:

    spiker: sayın perinçek en ti vi olarak soruyoruz, siz iktidara gelirseniz neler değişecek?
    doğu perinçek: en ti vi diyemeyeceksiniz artık mesela, ne te ve diyeceksiniz.
    spiker: ...

  • bütün kalbimle desteklediğim kural.

    bu kuralı öğrenmeden önce yaptığım yazım yanlışlarına bir örnek vermek isterim:

    "edip, akbayram"

  • bundan sekiz on yıl kadar önce, yanlış hatırlamıyorsam beyaz şova konuk olmuştu. telefonla bağlananlar, stüdyodakiler inanılmaz bir sevgi ve saygı göstermişti ustaya. sanki onu ne kadar sevdiklerinin farkına varmışlardı bir anda. almanya'dan arayanlar, amerika'dan arayanlar, telefonda ağlayanlar. gecikmiş bir borç ödemesi gibiydi. gece boyunca türküler söyledi bir yandan. telefona her bağlanan, "usta, şöyle bir türkü vardı, o da senindi değil mi?" deyip türküyü istiyordu. her seferinde de daha bir mahçup oluyordu usta. sanki herkesin sevdiği o türküleri yazmış olmak ayıpmış gibi, eziliyor, kısık sesle yanıt veriyordu. arada stüdyodakiler de benzer cümleler kuruyordu. "şu da mı senindi? onu da bi söylesen?" falan. sonra telefona biri daha bağlandı. dedi ki "usta yaa, falanca diye bi türkü vardı, o da mı senindi?" usta'nın cevabı şöyle oldu: "başka sahap çıhan yohsa benim diyelim."

    hani "sahap çıkan" olsa ses etmeyecek. böyle de mülkiyetten, dünya malından, egodan, kibirden muaf bir adam. güzel adam.

  • insanlığın düşebileceği son noktalardan zannediyorum.

    çocuk bu insanlıktan nasibini almamış taksici, çocuk!

    arabasına kartopu geldi diye küçücük bir çocuğu taksisiyle ters yönde giderek kovalıyor insanlıktan nasibini alamamış yaratık. hem çocuğu ölesiye korkutarak hem de o anda trafikte olan yüzlerce kişinin hayatını riske atarak.

    garibim yusuf korkarak kaçarken bir arabanın altında kalıyor.

    peki bu delikanlılığı çocuğa söken taksici ve ondan bir farkı olmayan yusuf'un altında can verdiği arabanın şoförü ne yapıyor? çocuğu orada kanlar içinde bırakıp kaçıyor.

    yusuf, hayatının son anlarında arabayla kovalanarak korka korka can vermiş bir çocuk. iki tane korkak ise halen aranıyor.

    ne desem gg.

    http://gundem.milliyet.com.tr/…/1807010/default.htm

    bir çocuğun ölümüyle sonuçlanmıştır.

    ne bekliyordunuz?

  • aslinda cok var. ama birkac tanesini sayabilirim.

    - oncelikle otel ucretini giriste tahsil etmek istemeleri.

    - kahvaltida oda numarasi sormak icin gelen gorevliler.

    - odada ikram olarak icecek bir ufak su, cay-kahve bile bulundurmamasi.

    - otele giriste elinizde tasinacak canta olmamasina ragmen sirf bahsis koparmak icin odaya kadar eslik etmeye kalkan, gereksiz yere lafi uzatan bellboylar.

    - otoparktan para alinmasi.

    - en cok guldugum de "otele disardan yiyecek-icecek" getirmek yasaktir uyarisi koymalari. 4 yildizli otellerde bile gordum.

    edit: son madde ile ilgili soyle bir uyari geldi, ben isin bu boyutunu pek dusunmemistim:

    dışardan yiyecek içecek getirip ve bunlardan zehirlenip suçu otel yemeklerine atmaya çalışanlara yönelik bir önlem. başı ciddi belaya giren oteller var bu yüzden.