ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dünyanın en yorucu şeyi
-
cahile laf anlatmaktır.
haluk bilginer'in hiç efsane bir rolde oynamaması
-
aramızda hala ihsan yıldırım'ı bilmeyen hayvanlar var.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
hayatımdaki tek ekşın; aniden ayağa kalkınca gözümün kararması
lihtenştayn
-
avrupada bi yerlerde elbette ama haritada gostermemi beklemek yanlis olur
tarsus amerikan kolejinin agd'yi okula almaması
-
amerikalılarla araplar arasında geçen olay.
biz türkleri ilgilendiren tek yanı bizim topraklarımızda cereyan etmesi.
recep tayyip erdoğan bu ülkenin puk kodudur
-
davutoğlu internet bankacılığı şifresidir. 6 ay sonra değiştirirsin.
bir şantiyede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
inşaat sahasına çok yakın bir kurumun güvenlikçisinin gelip herkesin adını soyadını ve görevini alırken işçilerden birinin kendini kürek operatörü olarak tanımlaması ve kayıtlara bu şekilde geçmesi.
olaydan sonra adamın adının operatör x olarak kalması da manidardır. patron bile operatör diyordu adama.
defterin sağ tarafına yazarken duyulan haz
-
vardır böyle bir hadise. eğer deftere yeni yeni yazılmaya başlanmışsa sağ taraf diye bahsettiğimiz yer daha çok sayfaya sahip olduğundan daha rahat yazı yazma imkanı verir. her ne kadar öksüz kalan sol tarafı defteri kıvırarak daha yazılabilir bir hale getirmek mümkün olsa da kişi rahat edemez, bir an önce bitsin de diğer tarafa geçeyim diye düşünür. hatta bir çok öğrencinin defterine baktığımızda sağ taraftaki yazıların daha özenli ve daha güzel yazılmış olduğu hemen farkedilebilir.
bir demet tiyatro'dan akılda kalanlar
-
"çıkar şu üstündekileri, ne dediğin anlaşılmıyor"
- saldıray abi
@naalakasivar'a link için teşekkürler:
https://youtu.be/g3_mjqgv7oi?t=34m22s
muhafazakar kesimden 19 mizahi paylaşım
-
gülmekten; zemzem suyunu püskürtüp, seccadeden düştüğüm paylaşımlar. allah kabul etsin.
türklere sorulan salak sorular
-
bir arkadaşım aradı bugün, aklıma düşürdü zamanında yaşadığımız bir olayı.. soyadı berber olan bu arkadaşıma, bir ingiliz tarafından sorulmuştu bu salak sorulardan birisi..
- ataların barbar(barbarian) olduğu için mi bu soyadına sahipsin?
bizimki de çok içerlemişti soruya, gelip dert yanmıştı bana..
- şerefsiz gelmiş bana "senin sülalen barbar" diyor.. berber'i duydu ya, aklı sıra bağlantı kurdu salak..
- barbar mı? hadi ya.. e sen ne dedin peki?
- ne diyeceğim? "değiliz tabii" dedim.. bir de bunu bana diyenin soyadı smith!
- eee?
- ne eeesi? ben o'na senin baban simitçi mi diye soruyor muyum?
- hahaha.. yuh!