hesabın var mı? giriş yap

  • nerden icap etmiş de söylemiş bilmiyorum ama karl lagerfeld demiş ya hani, satın aldığınız her kitapla onu okuyacak zamanı da satın almalısınız diye, işte zaman satın alabilecek kadar ne madden ne manen zengin olamayan insanın garip vaziyetidir. japonlar harika insanlar oldukları için içimizdeki bu kanayan yaraya özel bir isim vererek yok sayılmasını engelemişlerdir. evet, böyle bir sorun var. tsundoku mağduru insanlar var, hem de hiç de az değiller. şimdi artık sorun teşhis edilmiş ve tanımlanmış olduğuna göre çözüm üretme aşamasına geçebiliriz. içimizdeki doymak bilmez kitap kurdunun, manyak kapitalist alışveriş canavarıyla çiftleşmesi sonucu doğan bu sevimli ama tehlikeli yaratığa dur deme vakti geldi değerli tsundokudaşlar! belki bugün o gündür, belki bugün radikal kararları tedavüle sokma anı artık gelmiştir? kitapları basit birer tüketim malzemesine dönüştürmeyi reddedip, okuma eyleminin hakkını vermiş olarak elimizdeki kitabın kapağını kapamadan, başka kitaplar satın almayı reddetmeliyiz! istersek bunu başarabiliriz; muhtaç olduğumuz kudret, nöronlarımızdaki güçlü sinapslarda mevcut!
    (tabi yine keyfiniz bilir, isterseniz sermayeyi d&r, mephisto, idefix, kabalcı vs. ye yüklemeye devam edin. çok da karışmak gibi olmasın. ben motivasyon konuşmamı yaptım, gerisi beni değil sizin özgür iradenizi bağlar.)

  • aşağıdaki diyaloğun geçtiği toplantıdır.

    --- spoiler ---

    +yaşam odası var mı?

    - var

    + kaç tane var?

    - yaşam odasına girmek yerine kaçış yolundan çıkmaz mısın?

    + kaç tane var?

    - 2 tane

    + neredeler?

    - çalışma alanından uzak diye söktük.

    +yaşam odası var mı?

    - yeni yapıyorduk

    +yaşam odası var mı?

    - yok

    + ihmal var mı?

    - kesinlikle yok

    --- spoiler ---

  • üniversiteden yeni mezun olmuştum. babamın bir arkadaşı vardı ve adamın marketler zinciri vardı. askere gitmeden boşta kalmayayım diye babam gidip görüşmemi istedi. her neyse şirket sahibi "tabi gelsin insan kaynakları müdürümüzle görüşsün açıkta bir pozisyon vardı ama ne olduğunu bilmiyorum konuşsunlar başlasın hemen" gibisinden bir şeyler söylemiş. şirketin genel müdürlük binasına gittim insan kaynakları müdürüyle görüştüm. adam özgeçmişime baktı bana baktı "ya açık konuşucam, biz raporlamaya eleman alıyoruz ama sen bizi aşarsın. burda fatura falan girecek birini arıyoruz ayıp olur sana. illa çalışmak istiyorsan çalış ama ben şahsen lise mezunuyum sen hesap et" dedi. egom tavan yapmıştı ve umursamazsa "ehh tamam ben bi düşüneyim dönerim size yeaa" deyip eve dönmüştüm. babama "ya baba adamlara ben çok fazlaymışım. eğitim ve birikimlerimle ezermişim, ondan reddettim" deyip odama geçtim ve ultima online oynamaya devam ettim.

  • kesinlikle türkiye değil, daha farklı bir ortam. köpeğinizi tasmasız gezdirebileceğiniz, gidip yatanlara tebelleş olsa bile kavga etmeden ayrılabileceğiniz bir yer burası; türkiye olamaz. binlerce köpek sahibi kırk yıllık dostmuşcasına muhabbet ederken, köpekler özgürce diledikleri yere koşabiliyor.

  • fatf, 1989 yılında g-7 ülkeleri (abd, japonya, almanya, fransa, ingiltere, italya ve kanada) tarafından kara para aklamanın uluslararası alanda önlenmesi amacıyla ekonomik işbirliği ve kalkınma örgütü bünyesinde kurulmuştur.

    11 eylül 2001 tarihinden sonra terörün finansmanı ile mücadeleyi de amaçları arasına koyan fatf'e türkiye, 24 eylül 1991 tarihinde üye olmuştur.

    fatf, ülkeleri iki farklı listede sınıflandırmaktadı:

    1) kara liste: kara parayla ya da terörün finansmanıyla mücadele alanında faft ile işbirliği yapmayan ülkeler (iran, kuzey kore vb.)

    2) gri liste: kara para aklama ve terörün finansmanı konusunda eksiklikleri bulunan, risk içeren ve yakın gözetim altında tutulması gereken ülkeler.

    gri listeye alınan ülke, stratejik ve yasal eksikliklerini giderme taahhüdünü takvime bağlayarak, gerekli adımları atarsa, bu listeden çıkarılıyor.

    imf'in yaptığı bir araştırmaya göre gri listeye alınan ülkeler, yabancı yatırımcı çekmekte zorluk yaşıyor.

    sıcak para olarak tabir edilen portföy akışının azalmasına neden oluyor. bu azalma bir ülkenin gsyh'sının yüzde 3'ü oranında gerçekleşiyor ve benzer bir azalma da doğrudan yabancı yatırım oranında gerçekleşiyor.

    imf araştırması - bbc türkçe - amerika'nın sesi

  • "umarim hic mutlu olmazsin, tekrar aski hic bulamazsin, cocuklarin falan da olmaz" (ıstanbul, 2010)

    ne zaman yine biriyle mutlu olur gibi olsam bu sozu hatirliyorum. sonra isler boka sarinca yine bu sozu hatirliyorum. sen ne pis bir ahmissin

  • + ya bu elbiseye o kadar para verip aldım ama küçük geliyor bana. fermuarı kapanmıyor! kıçım başım gözüküyor. oysa ne hayallerim vardı....
    - senin hayallerinin bittiği yerde benimkiler başladı...