hesabın var mı? giriş yap

  • sanırım sevgili jean rostand üzerine en fazla yoğunlaşmamız gerekenlerden bir tanesini tespit etmiş;

    "bir gün atomun enerjisini serbest bırakacağız. gezegenler arası yolculuklar gerçekleştireceğiz. ömrü uzatıp kanseri ve tüberkülozu tedavi edeceğiz. ama en düşük seviyeli kişiler tarafından yönetilmiş olmanın sırrını asla çözemeyeceğiz."

    jean rostand

  • bu geceki atibaya çıkarılan kırmızı karttan sonra üşenmedim ve şimdiye kadar sezonun bütün çalınmış penaltılarının tam vuruş anındaki capslerini aldım.

    arşive ulaşmak için tık.

    bu arşivdeki 30 penaltının (bir penaltıyı 2 kez almışım) hiçbirinde hiçbir futbolcu sarı kart görmemiştir ve hiçbir penaltı tekrar ettirilmemiştir.

    capsler de ortada.

    başka sözüm yok hakim bey.

    edit: benden izinsiz sağda solda, basın yayın organlarında kullananın annesi babası ölsün! hadi dedim ben diyeceğimi.

    (bkz: erdal bakkal yazar olsa gireceği entryler)*

  • burayı rotten tomatoes'a çevirdim iyice ama squid game güzel bir dizi. baya sarıyor. ilk kez kore yapımı bir dizi izledim ve korece hoşuma gitmeyen bir dil olsa da dublajsız izledim.

    tavsiye ederim 8/10

    --- spoiler ---

    gelelim mantık hatalarına: hesabına yatan milyarlarca lira parayla 1 sene aç sefil yaşıyor hadi gururundan dokunmuyor da maliye de hiç arayıp sormuyor yani aga hayırdır? diye. 9 basamaklı parayı kim kazanıyor tek seferde de kaynıyor aradan.
    oyunun adil olduğunu iddia eden dedenin adalet kavramını sorgulayasım geldi. gece yarısı katliam çıktı güçlüler güçsüzleri öldürdü neresi adil bunun? elenenlerin öleceğinden kimsenin haberi yok filan.
    sonra o hediye kutusu tabutlar, pembeli askerler, içeride baya hapishane tarzında yaşanan hayatlar bunlara hiç değinilmedi, mors alfabesiyle öksüren komşunun olayını bile anlamadım.
    yöneticinin eski bir oyuncu olması ve akabinde gelen iş teklifi:d ile herhalde kariyer seçimini bu yönde yapması okay de maskeyi çıkardığında polis şaşırınca kardeşi olduğunu anladık da önceden göreydik biz de hasiktir deseydik. neyse omzundan vurdu abisini bence ellerinden kaçabilsin diye. ölmedi ve 2. sezonda göreceğiz.
    kafayı yiyen gi-hun neden kırmızı yaptı saçları façayı düzelttin takımını giydin git yıka su saçını zaten 3 yıkamada akar o renk
    sonra ölen yankesicinin kardeşini yuvadan nasıl çıkarttın nüfusuna almadan? ali'nin ailesine de 3-5 lira vereydin
    bu arada sang woo'nun misket oyununda ali'yi seçmesi gihunla karşı karşıya kalacağını tahmin ettiği içindi gibi geldi bana. ama şemsiyeyi seçmesine izin verince azcık ibnelik olduğunu anladım. sonunda zaten layığını buldu
    bey amcanın patron çıkmasa da bi ibneliği olduğunu dövüş sahnesinde yukarıya tırmanmasının imkansız olduğu halde oradan herkese seslenmesini ve yöneticinin katliamı durdurmasından işkillenmiştim. genel olarak çok az efekt kullanılmış olması mekanların gerçekliği psikolojik gerilimleri ve insan ilişkileri harbiden iyi işlenmiş ama finali daha çarpıcı beklerdim saçma buldum. boka sarsa da izleyeceğim o ayrı
    --- spoiler ---

  • ertem sener: hocam ne dusunuyorsunuz dick advokat hakkinda?
    ahmet cakar: buyuklugunu dusunuyorum
    rok: ooooooooowwwwwww. kac cm mi demek istediniz hocam?
    ertem sener: yav konuyu hemen nereye cekiyorsunuz.
    rok: e ama oyle demeye getiriyor
    sinan engin: neyse konuyu cok uzattiniz kapatalim.
    rok: e konu uzun ihihihihih
    ahmet cakar: beyler cok tehlikeli bir sezon yasayabiliriz. rikering, dick baska baska cagrisimlar yasatiyor bana ve bundan tedirgin oluyorum
    abdulkerim: ben anlamadim ki simdi santimetrelerle mi olcecegiz hocanin buyuklugunu
    sinan engin: dm atmayin bak cok kizmaya basliyorum
    ertem sener: mahmood kafe icelim acilalim

  • sinemada biletler yer göstericiye verilir, yer gösterici el feneriyle oturulacak yeri gösterir, o sirada bir elle biletleri geri almak diğer elle cepte bahşiş aramak yerine, bir elle el fenerini almaya çalışmak (hatta ısrar edip çekiştirmek) diğer elle bahşiş aramak.

    yer gösterici al istiyosan ama bahşişi ver yine de dedi.