hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • ulan bu ronaldo nasıl bir adam ya. james adama dünyanın en kolay golünü attırıyor. adam sanki golü kendi yaratmıs da atmış gibi kendi şovunu yapıyor, yanına gelen james' i görmezden geliyor falan.

  • bu okulların bazı bölümleri çok fena isimden yer. mesela brown siyaset biliminde ya da yale mühendislikte çok yüksek dereceli olmasalar da (genelde bu iki bölümün rankingleri 45-50 arasıdır) kendilerinden daha kaliteli başka bölümlerle benzer aday profili -ve bolca para- ararlar. isimlerine çok takılmamak lazım, her bölümün kalitesi kendinedir genelde. mühendis iseniz mit, caltech, ohio state, carnegie mellon daha iyi okullardır, ayrıca batı yakasının pek çok okulu, mesela stanford, uc berkeley ve ucla bu okullarla her alanda yarışır, hatta bazılarına toz bile yuttururlar.

  • 1450-1516 yılları arasında yaşamış ünlü alman ressam. fantastik konuları ele almış, 20. yydaki sürrealizm’in öncüsü olmuştur. koyu katolik ve “meryem ana kardeşlik” üyesidir. babası da ressamdır.

    yapıtlarında yarı insan-yarı hayvan, düşsel bir takım manzaralar içerisinde verilir. orta çağ dünyasında anlatılan hurafeleri görselleştirir.

    katolik çevrede, daha çok ispanya’da alıcısı vardır. madrit’te de bir çok yapısı bulunmaktadır.

  • olcay sahan olcay olcay olcay olcay

    arda turan arda arda arda arda

    maçı bu şekilde anlatan spiker.

    hele gecen yil sky360'da basketbol maci anlatirken..

    lofton lofton lofton lofton

  • hayatımda ezberlediğim en anlamlı şiir istiklal marşıdır. dünyanın bütün popüler bağımsızlık marşlarını anlamlarıyla okuyan biri olarak söylüyorum bunu. kansızlar anlamaz.
    edit: başlığı ben açmadım. başlığı açan arkadaş ezberlediği en saçma şeyin istiklal marşı olduğunu savunmuştu. ben de aksini iddia etmiştim. salak salak mesaj atıp durmayın.

  • "bursadan selamlar..herkese mesaj atmam ama sana mesaj atarken parmaklarım su gibi akdı..heralde endamın dan olsa gerek...ben hüsrev..bursa yıldırım eski belediye başkanının yeğeniyim..zmz sizinle tanışmak bana onur verir..saygılarımla.."

    (bkz: based on a true story)

  • 18-19 yaşlarımdayken yaşadığım utanç verici bir olay ile yaşadığım andır.
    (ön bilgi: fazla kilolardan muzdarip bir kızcağızdım o zamanlar)

    kalabalık bir bijuteri dükkanında takılara bakıyordum. dükkan sahibi de iki adım ötemde, bir arkadaşı ile sohbet ediyordu. gözüme takılan bir küpeyi elime aldım, standın arkasında diğer bir renginin daha olduğunu görüp, onu da incelemeye başladım. bu sırada dükkan sahibi bana bir şeyler söyledi. ne dediğini anlayamadığım için, "bana mı dediniz?" dedim.

    böyle dememle adamın yüzünün bembeyaz kesilmesi bir oldu. birden özür dilemeye başladı. "yok hanımefendi size demedim yemin ederim" (bu arada adamın bu aşırı tepkileri üzerine etraftaki herkes bizi izlemeye başladı) "yemin ederim hanımefendi size demedim, arkadaşın soyadı tosun biz ona hep öyle tosun diye hitap ederiz"...

    dışarıdan bakınca şöyle bir diyalog olmuş:

    -tosun
    -bana mı dediniz?

    iyi ki efendim dememişim :(
    oooff offf...

  • başlık sınıra takıldığı için yazamadım. tam başlık şöyle olacak " 75 bin liralık protez bacağıma devletin sadece 10 bin lira destek vermesi"

    edit: arkadaşlar ilginiz ve inceliğiniz için çok teşekkür ederim. iban isteyenler, destek vermek isteyenler… o kadar fazla ki. kabul etsek şu an yeni bir protez almıştık. ancak bu başlığı bağış için açmadık. iyi niyetinizden şüphemiz yok, defalarca teşekkür etsem az. önceliğimiz devletin karşılaması. çünkü bizim gibi yüzlerce engelli var. o yüzden yanlış anlaşılmasın, bağış kampanyası kesinlikle değil bu. amaç ses duyurmak. özellikle tekrar tekrar yazıyorum.

    iban paylaşıp bağış almak yanlış anlaşılabilecek bir durum ancak bir medikal aracılığı ile protez bacak desteğini kabul edebiliriz.

    bu başlığı öncelikle babam, daha sonra tüm engelliler için açtığımı belirtmek isterim.

    babam yıllar önce bir kaza geçirdi ve ayağı diz altından kesildi. sizleri sıkmamak için detaya girmeyeceğim. 15 senedir protez bacak kullanıyor. bilgisi olmayanlar için söyleyeyim, şu anda protez bacağın fiyatı 73 bin lira. devlet bu miktarın protezine göre 6-18 bin lira arası bir destek veriyor. 5 yıl öncesine kadar devlet %90'ını karşılıyordu ancak şimdi %20'sini karşılıyor.

    babam ve annem emekli. tahmin edersiniz ki bu rakamları karşılamak imkansız gibi bir şey. sadece babamın 10 aylık maaşını hiç harcamadan biriktirmesi gerekiyor.

    belediyeye ve valiliklere müracaat ettik fakat emekli olduğu için hiç bir şekilde destek görmedik. tamamen kaderine bırakılmış durumda.

    babam şu anda çalışmak durumunda olduğu için bu protezi sürekli kullanmak ve 5 yılda bir yenilemek zorunda. şu anda kullanmış olduğu protez deforme olduğu için takamıyor, takamadığı için çalışamıyor, çalışamadığı içinde eve hapsolmuş durumda.

    bu konuda bir gündem oluşturmak için yardımlarınızı ve hassasiyetinizi bekliyoruz. kimseden bir para istediğimiz yok. sadece devlet bu ihtiyacımızı karşılasın istiyoruz. eminim bizim gibi olan bir sürü engelli vardır ve hepimiz de birer engelli adayıyız.

    teşekkürler.

    edit: şunu söylemeyi unuttum. silikon normalde 6 ayda bir oksitlenmeden dolayı değişmesi gerekiyor. devlet karşılamıyor. bundan dolayı babam gidip medikalcisinden 2. el kullanılmış, biraz da olsa sağlam olan silikonları alıp kullanmaya çalışıyor.

    2. edit: destekler için çok teşekkür ederim.
    buradan bir bağış kampanyası yapabileceğimizi söyleyen arkadaşlar oldu. bu konu ile alakalı sanıyorum valilik izni falan gerekiyor. şimdilik böyle bir amacımız yok. tek istediğimiz devletin bunu karşılaması. duyarlı olan herkese çok teşekkür ederiz.

    3.edit: babamın çalışması ve emekli olması durumuyla alakalı yanlış bir anlaşılma olmuş olabilir. bazı duyarlı arkadaşlar mesaj atıp uyardı sağ olsunlar. babam emekli ve mevcut şartlarda çalışmak durumunda. sebebini anlatmaya gerek yok diye düşünüyorum. ancak şu an çalışmıyor. çünkü ayağı ona müsaade etmiyor.

    4. edit: vay be sözlük siz neymişsiniz... ne koca yürekler varmış aranızda. kocaman bir aileymişiz. gelen bağış desteklerini kabul etsem değil bir, beş tane bacak alırdık. ne desem az kalır size. cansınız. keşke tamam diyebilsem bu isteklerinize çok isterdim. ama işte... anlayın işte...

  • aslında cevap haberin içinde saklı, 300-350 tl alıyoruz, biz de emek veriyoruz demiş.

    kimse gelmiyorsa verdiğin emek demek 300-350 tl etmiyor insanların gözünde. bunu anlamak bu kadar zor olmamalı.

    katar'da yaşıyorum, suv aracın iç dış yıkanması / temizliği için verdiğim ücretin tl karşılığı 306 tl. bu arada aracı 3 kişi falan yıkayıp kurulayıp 15-20 dk da teslim ediyorlar.

    dünyanın en pahalı ülkelerinden biri ile aynı fiyata osmaniye'de hizmet vermeye çalışırsan tabi ki insanlar alternatif çözümler üretir.

    edit: karşılaştırmayı katar ile yaptığım için bazı yazarlar arabayı kölelere yıkatıyorsunuz ondan ucuz şeklinde mesaj attı konuyu saptırdığımı düşünerek.

    öncelikle neden katar ile karşılaştırdım? çünkü burada yaşıyorum ve bu ülkenin fiyatlarını biliyorum.

    mevcut durumda;

    carrefour'dan bir kilo yağsız kıymayı 300 tl ye,
    nissan'dan xtrail 2.5 lt sıfır aracı 900 bin tl ye
    starbuckstan latteyi 110 tl ye
    carrefourdan muzu 45 tl ye, barbunu 270 tl ye,
    sony den 55 inch uhd tv yi 14 bin tl ye alabiliyorum.

    cep telefonu, play statiton'a vb girmiyorum.

    hala arabayı kölelerin yıkadığını o nedenle saptırdığımı düşünüyorsanız yukarıdaki alanında dünya devi firmalar da köle olmalı ki türkiye'den daha ucuza satış yapabiliyorlar.

    hatta ufak bir not daha ekleyeyim, türkiye'de üretilen vestel beyaz eşyayı katar'da türkiye'den daha ucuza alabiliyorsunuz.

    mevcut durumda carrefour'da vestel 7kg 1000 devir çamaşır makinası 8500 tl civarı, üşenmeden vestel'in sitesine baktım benzer özellikteki cihaz 15 bin tl.

    9 kiloluk olanı 11 bin tl civarı, vestelin sitesinde en ucuz 9 kg makine 18 bin tl.

    türkiye'den gelen levrek kilosu 250 tl civarı, migrosa baktım 290 tl.

    bak o balık 3000 km frigo konteynerla yol geldi haftalarca soğuk zincir için yakıt tüketerek, 2 gümrük geçti. arada bir kısmı yolda zayi oldu vb ama türkiye'de üretilen balık katar'da halen daha ucuz.

    tek tek link ile uğraşmayacağım, merak eden qatar carrefour'un veya qatar nissan'ın sayfalarından teyit edebilir yukarıdaki rakamları.

    bu yazdıklarımı katar güzellemesi olarak algılayan da olacaktır eminim, bakış açısı sonuçta...

    ama sizce de ortada garip bir durum yok mu gerçekten?

  • kanım dondu resmen, böyle canilik görmedim. 1 değil 2 değil, 239 keçi ne demek, insan sinirlenir duvara yumruk atar bir kendine gelir durur. anlık bir öfke, cinnet hali kesinlikle değil bu, 239 tane hayvanı öldürmek zaman alır sonuçta, bildiğin psikopat... ömrü boyunca tımarhaneden çıkmamalı.