hesabın var mı? giriş yap

  • kulak üstü bluetooth kulaklık kategorisinde jbl tarafından üretilen "kötünün iyisinin bir tık üstü" diyebileceğim kulaklık.

    emsali olan birçok kulaklıkta olduğu gibi bunda da, şarkıları ileri/geri almak için ses açma ve kapatma tuşları kullanılıyor. yani bir sonraki şarkıya geçmek için "ses +" tuşuna iki saniye basılı tutulması yeterli.

    maksimum pil süresi 16 saat.
    bir tık altı sayılan sony wh-ch500 modeli 20 saat misal ama jbl'de hızlı şarj özelliği var. 5 dakika şarjla 1 saat, 2 saat şarj ile 16 saate kadar müzik dinleyebiliyorsunuz.
    sony 4 saatte tam şarj oluyor.

    koca kafalar ve kulaklıklar için değil.
    ama merak etmeyin bu sınıfın hepsi için geçerli. sadece bazı modeller daha uzayan taç kısmına sahip. onun dışında pedlerin büyüklükleri birçok modelde aynı. kulak çevreleyen modeller daha iyi bu konuda.
    dengeli bir ses sunuyor. yine de ekolayzer uygulaması kullanılmasını şiddetle tavsiye ediyorum.
    son sese kadar açarsanız basslarda dağılma olması kaçınılmaz.

    aliexpress gibi sitelerden f/p canavarı kulaklık sipariş etmeyecekseniz, ülkemiz piyasasında şu an parasına göre alınabilecek en ideal kulaklık diyebilirim.

  • --- spoiler ---

    filmdeki düzeneği kuran para ödülünü veren demirören olsaydı büyük ihtimal kazanan kendisi olurdu.

    bütün filmi şirket kesin bir şeyler yapacak para ödülünü vermeyecek diye izledim. türkiyede yaşamanın verdiği paranoya.
    --- spoiler ---

  • edit: özelden "link koysana emenike" diyen arkadaşa ithaf,
    al emenike;
    http://www.sozcu.com.tr/…an-takipcisine-yanit-verdi

    mabel matiz ile fotoğraf çektiren bir adet dingil fotoyu bu yazıyla paylaşıyor.

    bu nasıl bir kafadır yahu! adama sinsice yaklaşıp foto çektir sonra da "topsun" deyip paylaşım yap.

    mabet matiz'in cevabı;

    “merhabalar. bugün canımı sıkan bir şeyden bahsetmek istiyorum. yukarıdaki post, dünkü hz. mevlana ziyaretimiz sırasında, türbe kapısı önünde, kibarca benle fotoğraf çekilmek istediğini belirten iki genç arkadaşımdan birine ait. birlikte çekildiğimiz fotoğrafımızı bu metinle paylaşmış. yer bildirimi ve hashtag yapmayı da ihmal etmemiş. bir başka dinleyicimin yorumu sayesinde fark ettim. tuhaf hissettirdi. çocukluğumdan başlayıp şimdinin youtube yorumlarımın yarısından fazlasını kaplayan bu tavır beni hiç şaşırtmadı aslına bakarsanız, alışığım her türlüsüne, sevgiye de sevgisizlik ürünü her türlü içeriğin tillahına da. ama dün bulunduğumuz yerin özelinde düşündüğümde fazla düşüncesiz, kalpsiz ve tutarsız buldum bu hali. belki çok uzun süredir ilk defa içim cız etti. ben de buraya bir not düşmek istedim. şu konuda bir anlaşalım istiyorum artık sevgili arkadaşlar: top! tüfek! ibne! dönme! ve benzeri hitap şekilleriyle insanları, beni, yaralayamazsınız; bu kelimeler benim için herhangi bir hakaret / aşağılama / alay / ötekileştirme hissi asla asla asla içermiyor, içeremez. üzüntüm de şunla ilgili zaten: isterim ki sizin için de içermesinler. isterim ki öncelikle kendi benliğinizi sevip ona saygı duyun. isterim ki dünyadaki yerinizi bulmak için daha faydalı kelimeler kullanın. isterim ki hep bir sorunuz olsun. isterim ki size ait olmayan ezbere bilgilerle yürümeyin. isterim ki sevginin karşısında diliniz de kalbiniz gibi tertemiz kalsın. isterim ki bilerek konuşun. isterim ki mevlana’nın kapısına neden gittiğinizi bilerek gidin. isterim ki güzel olduğunu düşündüğünüz şarkılar varsa orada ne konuşulduğunu biraz olsun hissedin. isterim ki kadın ya da erkek ya da herhangi bir kimlik ile herkes tek başına şapşahane bir birey olabilsin. isterim ki bu cümleler bir işe yarasın. isterim ki şarkılar şiirler kalbinize değsin. çoğumuzun gözü bağlı şekilde sabah akşam ben! ben! ben! diye şuursuzca bağırıp durduğu bu yeni çağ ortamında çok mu şey istiyorum? bilmiyorum. bu aralar ınstagram’dan da çok sıkılıyorum. söyleyeceklerim bu kadar. sevgiyle.”

  • yediğinizin tadı güzelse, sağlığınız için zararlı, tadı kötüyse, sağlığınız için yararlıdır...

  • babamın aşkla bağlı olduğu ve en büyük tutkusu olan spor kulübü. ondan bana miras kaldı beşiktaş sevgisi.
    adam o kadar bağlıydı ki 74 yaşında öldüğünde sağ cebinden anayasa kitapçığı sol cebinden beşiktaş lig fikstürü çıktı. kendi elleri ile yazmış fikstürü rahmetli. bu hafta trabzon'a gidiyoruz, aralık 15'te karabük bize geliyor diye. üşenmemiş yazmış adam.

  • 2 sene evveline kadar yaptığım şey. şimdi öyle demiyorum, keza eşimin mecburi hizmeti dolayısıyla sıklıkla gittim geldim. gitmiş birisi olarak söylüyorum isteyen alabilir, ben hakkımı helal ediyorum şahsen.
    edit: ironi içerir, şakadır... :)