hesabın var mı? giriş yap

  • benim değil ama bi arkadaşımın yaptığı ise 5 kısılık japon kafilesini başlarında rehber olmadan kıbrısa tura gönderecekti.. gerizekalı andaval ucak biletini kesen kız ercan havalimanının ecn olan havalimanı kodunu erc diye kesiyor bilete bakmıyor ve garibim 5 tane japon bi başlarına erzincana gittiler.

    japonlarla iş yapanlar bilir ki bu insanlar cok fazla sorgulamazlar kendilerine soyleneni yaparlar.. bunları havalimanına bırakacak olan sofor dıs hatlara bırakıyor ama yocular iç hatlara gidip bi güzel erzincan a gittiler.

    kimse de dememiş ki aga bu nedir.

  • taktik basit;

    şimdi bu adamlar euro ile maaş alıyor. türkiye ekonomisi ne kadar çökerse euro da o kadar artıyor. adam 2000 euro maaş alıyorsa 1-2 sene önce 6000 tl almış olup gelip burada harcıyordu. şimdi ise 8000 tl'ye denk geliyor. seneye 10 000 tl olacak belki.

    türkiye ne kadar kötüyse o kadar iyi yani onlar için. para kazanıyorlar bu işten.

  • bazı gelinlerin bu masraftan kurtulmak için berbere gelin olduğunu söylemeyip ancak çokta sıradan yapmasın diye gelinin kardeşiyim deyip gelinliğini evde giyerek damatın ayaklarını yerden kestiğini bilirim.

  • özellikle benim gibi al-çık yapan için kesinlikle doğru bir olay.

    bir ürün bakacaksın, oturup araştır. insanların yorumlarını oku. kararsız kalıp bir sonraki modellerine bak. bir o siteye gir, bir bu siteye gir. dön baba dön. tek fark avm'de değilsin ama beynin yanıyor artık. bir tane kıçıkırık ürün için "bir kere alıyorum canım" diyerek 50 tane segme açıyorsun.

    o kadar çok seçenek, kararsızlığı da beraberinde getiriyor. döne döne saatlerin gidiyor. oysa bir avm'ye, çarşıya pazara çıksan al gülüm-ver gülüm bitecek iş. üstüne de efor sarf etmiş olacağım, sağlıklı olacak.

    sabahtan beri yatak bakıyorum. alacağım ortopedik adam gibi bir yatakken öğrendim ki, visco diye bir model varmış ve übermiş. üzerinde uyursam çok mutlu olacakmışım. bakmadığım site-yorum kalmadı. oysa bir mobilyacının önünden geçsem herhangi bir yatağa bakar "sarın" der alırdım.

    yine bir 100 tl monitörden 5.000 tl'lik tv'ye uzanan yol vakası yaşıyorum.

    peşin edit: tabii ki internetten alışveriş güzel, çok avantajları var. doğru olan şeyi daha kolay buluyorsun filan. benimki biraz serseniş ve modern hayata isyan.

  • 0 ile 1 aralığında değer alan ve bu değer ülkeden ülkeye değişen ekonomik bir gösterge olarak kabul edilir. 1 rakamına ne kadar çok yaklaşılırsa ' o ülkedeki gelir dağılımı eşitsizliği o kadar büyüktür 'anlamına gelir.

    ülkemizden içler acısı bir örnekle durumu daha anlaşılır hale getirirsek; ülkemizin en zengin %10'unun toplam geliri, en fakir %10'un toplam gelirinin tam 12,6 katıdır. bu durum bizi gelir eşitsizliği konusunda avrupa'da birinci, dünya sıralamasında ise beşinci yapmaktadır. gini katsayı değerimiz genel olarak 0,4'lerde seyrediyor.
    (ama emin olun(!), avrupa bizi kıskanıyor)

    şimdi ise dünya düzenine sitem etmek isteyenler için örnek gösterelim; ne yazık ki ilk %50'deki dünyanın en zengin 62 insanın (süper zengin) toplam serveti, diğer %50'nin toplam servetinden bile büyük. yani en zengin 62 kişinin kazancı diğer taraftaki 3,6 milyar insanın kazancını aşmaktadır.

    (bkz: adalet nedir)
    (bkz: adalet nerede)