hesabın var mı? giriş yap

  • belli ki bipolar bozukluğu olan bir garibin günlük olarak kullandığı web sitesi.
    ben açıkçası site içerisinde gülünecek bir şey göremedim, aksine gözlerim doldu. mental disorder yaşayan bir kafanın içerisine girmek çok hüzünlü bir şeymiş. eşyalara, yerlere ve olaylara bakışı öylesine farklı ki. kafaya takılan değişik ayrıntılar ve paranoya içinde boğuluyor sanki.
    insanın zihinsel engellerinin, fiziksel engellerinden hiçbir farkı yok, dolayısıyla, "lan deliye bak" tavrı ile, "lan bak adamın bacağı yok" tavrı arasında bir fark göremiyorum.
    allah kendisine ve çevresindekilere sabır versin.

  • - tayyar içimde o kadar strong bir presence var ki anlatamam.
    - sıçarsan geçer hayatım...
    - nasıl yani!?...
    - sıç anlarsın...

  • kuresel isinma, dunyanin ve insanligin yok olma tehdidi, milyonlarin olmesi vs.

    kendi adima gerekli onlemleri aliyorum zaten mesele bu degil, bunu zaten aman kuresel isinma olmasin bilmemne diye yapmiyorum.. karakter olarak birseyi bosa harcamayan, tuketimine dikkat eden bi herifim, kuresel isinmayla ilgili diil yani...

    ancak ben sizler kadar pozitif bakamiyorum konuya.. birak turkiyeyi, butun dunya bu konuda temkinli olsa kac yazar?

    malesef kuresel isinma artik engellenebilir durumda degildir. sadece ertelenebilir. o yuzden sunu anlamiyorum.. bunu cocuklarimiz ve sonraki nesiller icin isteyenlere soruyorum mesela, hadi cocuklarini kurtardin, hadi diyelim torunlarin da yirtti, cok ugrastik insanlik olarak vs..

    torunlarinin cocuklari onemli diil mi? onlar ne olucak?

    ozetle sahsi fikrim, onlem, duyarlilik, dikkat bilmemne asamalarini coktan gectik..
    gecmis olsun..

  • bana ne be bedir'den uhud'dan hendek'ten diye cevaplanabilecek demeçtir. yeter artık arap bataklığında canları, yiğitleri yitirmemiz.

  • türkiye'de çoğu firma için gereksiz bir birim- özellikle de patron şirketi olanlarda. daha çok biz ne kadar kurumsalız demek için açıyorlar. personelle direkt muhattap olmayalım, şu başvuranların da hepsiyle uğraşmayalım diye var. ama sanki küçük dağları onlar yaratmış. tarif edilemez bir ego patlaması yaşıyorlar. halbuki gözlemlediğim kadarıyla bütün gün işte bilgisayar başında takılıyorlar. bir tek ay sonu biraz yoğunluk oluyor.

    maaşlar, puantajlar ile genelde muhasebe ve personel müdürleri ilgileniyor. işe alımı da teknik bilgi ve yetkinlikleri yeterli olmadığından son aşamada ilgili proje müdürü ya da "patron" değerlendirmeyi yapıyor. yurtdışında okumuş anadil seviyesinde yabancı dili olan başvuranları ezberden ingilizceleriyle test ederken de hiç utanmıyorlar. utanmak ne kelime, havalarından geçilmiyor.

    edit 2: iş yerinde bilgisayar başında takılan ik'cılar rahatsız. haklı çıkardığınız için tişikkirlir

  • 4 vakit namaz kıldığım ortaokul yıllarımda içinde bulunduğum nesil. özellikle gider caminin kolonlarının dibinde otururdum. tesbih rezervinin %12,5' una hakimdim.

    ortada, elleri boş dayıları süzer, kolon dibindeki tesbihleri avuçladığım gibi fırlatırdım.

    çok keyifliydi lan.

  • ben : erkek
    eşim: kadın

    ilk evlendiğimizde mecbur paraları birleştiriyorduk.. çünkü her orta direk türk genci gibi evlenirken çektiğimiz kredilerin borçları vardı. o zamanlarda gelirlerimiz birbirine yakın rakamlardı. eşim maaşı yattığında maaşının büyük bir bölümünü bana verir, ben kendiminkiyle birleştirir borçları öder, evin diğer giderlerini falan hallederdim.

    şimdi evleneli 6 yıllık bir süreç geçti. ben iki kez terfi aldım. eşimin maaşıyla benim maaşım arasında belirgin fark oluşmaya başladı. artık ondan hiç para almıyorum. hâlâ evin bütün ödemelerini ben yapıyorum. araç giderleri, kredi kartları sağlık sigortaları vs. hepsini ben ödüyorum. eşim ise kazandığı parayı ne yapıyor bilmiyorum. tek bildiğim eve hergün kargo geliyor. sanırım eşim trendyol'a çalışıyor.

  • gazetelerin yılbaşında verdiği 2000'e 5 kala temalı promosyonlar. ajanda vs.

    gazetelerin verdiği karton maketler. casper'ın şatosu falan.

    yılbaşında babamın muz alması.

    (bkz: uhu) bu nerden aklıma geldi bilmiyorum. o sarı tüp gözümün önünde şuan.

    coca cola'nı depozitolu sert plastik şişesi

    soba dumanından oluşan sis

    ha bi de kaptan mağara adamı anaciiiiiiiiiim