ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kim milyoner olmak ister
-
-yarışmaya nerden katılıyorsunuz ?
+odtü'den.
-kiminle geldiniz?
+arkadaşlarımla, onlar da odtü'den.
sonuç: ilk soruda elendi.
------------------------------------------------------
edit: oha debe olmuş. rezil oldun oğlum.
elendiği soruyu da yazayım tam olsun.
soru: profilden fotoğraf hangi taraftan çekilir?
odtü'lünün verdiği cevap: önden (facebook instagramdan etkilendi zaaar)
cevap: yandan.
dövme görenleri rahatsız ediyor
hastası olunan sözler
-
"insana yapılacak en büyük kötülük, onu bir umudun içine hapsetmektir."
jean françois lyotard
sadece çaylaklarca favorilenme mutsuzluğu
-
aynı duyguyu gsm şebekesi mesaj gönderdiğinde de tadarsın.
(bkz: acaba sadece bana mı oluyor diye düşünülen şeyler)
edit: sevgili çaylaklar favorileriniz sayesinde depresyona girdim. çıktığımda hepinizin fav tuşuna acı biber sürücem. adamlara bak; "madem mutsuz oluyon, geber pezevenk" diye abanmışlar favori tuşuna. bu mu sizin psikoterapi anlayışınız?
lan hemen dramatize etmişsiniz olayı hem. geyik yapıyoruz şurada. yoksa biz de sizin gibi çaylaktık. üstün belagat ve edebi yeteneklerimiz sayesinde yazar olduk .* . ezikler sizi.
edit2: ssg sırf ben üzülmeyim diye favorilemiş. lan olum daha evvel söylesene ben senin entry'lerini okuyorum diye. o kadar çaylağı ayağa kaldırdık boşu boşuna.*. hem senin nickin niye en başta görünüyo bakim?
mighty aphrodite
-
yunan trajedyaları bakış açısıyla newyorkvari bir hayatın mıncıklandığı; aşk, ihanet ve karmaşanın en sıradan görünen hayatta bile trajedyadakilerden aşağı kalmayabileceğini gösteren, yalnız trajedyanın bu kez mutlu sonlandığı film çünkü insan özgür irade sahibidir, harekete geçer ve hayatına hükmedebilirse tragedya ortadan kalkar. filmde de dediği gibi "life is unbeliaveable, miraculous, sad, wonderful." . woody allen benim kankim olsun istiyorum, hastasıyım..
yanlış anlaşılmış şarkı sözleri
-
arkadaşım eşek'de geçen
"ayrılık geldi başa
katlanmak gerek" sözlerindeki katlanmak'ı katlanmak olarak anlardım.
küçüktük o zaman, evler de küçüktü. hiç bir çocuğun kendisine ait yatağı yoktu. her gün yatak yapılırdı, toplanırdı. yer yatağı kablinden bir düzenek. annem sabah erken kalkar, çarşafı katlar, yorganı katlar, battaniyeyi katlardı. yatağın üstünde debelenirken beni de katlardı. ayaklarımı başımın arkasına doğru bastırır, beni iki kat eder, öperdi.
sanırdım ki, katlanmak, öpülmek gibi bir şey. bir nevi sevilmek. yine sanırdım ki barış manço'nun da başına ayrılık gelmiş. köyünden, annesinden ayrılmış. ilk fırsatta gidip annesi tarafından katlanıp öpülmesi gerek.
sözlükçülerin evlerinde bulundurdukları silahlar
-
güneş altında kurumuş kot pantolon.
ryan giggs
-
altyapıdaki sol kanatları as takıma çıkmadan boğdurtuyormuş, öyle diyolla.
ece üner'ın arda turan'a attığı gol
-
arda'dan 1000 defa daha mert, insan gibi bir insanın söylemi. bunu milyonlarca kişinin gözlerine bakarken demesi de ayrı bir güzellik. alkış!
ankara bala'daki trafik kazasının görüntüleri
-
tırın durma mesafesine bakınca hızının sınırlar içinde olduğunu düşünüyorum. çocuk durmak varken tıra doğru koşmuş .
anne baba acılı anlıyorum da tırın o çocuğa çarpmaması için hiç orada olmaması gerekiyordu , ben tırda bir hata görmedim açıkcası.
umarım kısa sürede iyileşir.