ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
küçük çocukların çıldırtan soruları
-
ailecek hayvanat bahcesi gezmekte olurken baba anlatmaktadir.
- bak oglum bu kisrak, atin disisine denir. erkegine aygir, yavrusuna da tay denir.
veletimiz bombayi patlatiyor:
- peki hicbirinin adi at degil mi?
arabanın üstüne çıkıp üç köpeği öldüren adam
-
adam bu bölümü çok iyi geçmiş bence
erkeğin eğitim seviyesi arttıkça şey olması
-
debe eki: debe'ye girmişiz hiç haber vermiyorsunuz. ayrıca sözlüğü şizofrenler basmış.
ne olması? topiş mi? lise sonda dershanedeyiz. bir çocuk var böyle hareketler filan baya yumuşak, sürekli de kızlarla geziyor, onlar gibi konuşuyor. dershanedeki dallamalar da bu çocuğa gıcık, yanında güzel kızlar var sürekli falan. tabi "top ya, dövelim bunu" gibi şeyler söyleniyorlar ve koridorda buna "naber lan top!" diye takılıyorlar. top dedikleri adam bu üç kişiyi milletin gözü önünde evire çevire öyle bir dövüyor ki, en sonunda da "bir dahakine hepinizi gerçekten s.kerim kimmiş top görürsünüz" tehdidini atınca bu üç kişi dershane değiştirmek zorunda kalmıştı. eleman da boğaziçindeydi en son.
izlanda'ya kroki çizilerek gönderilen mektup
-
az önce denk geldiğim tatlı mı tatlı bir olay. kim olduğu bilinmeyen bir turist, kendisinin gezi sırasında konaklamasına izin veren çiftlik sahiplerine teşekkür mektubu atmak istemiş. izlanda da malum dağlar, ovalar, bayırlar. çiftlik sahibinin adını ve açık adresini bilemeyince bu turist, çareyi aklında kaldığı kadarıyla alıcı kısmına kroki çizerek anlatmakta bulmuş. eheh.
mektubumuz şu
biraz araştırdım bölgeyi. şu şekilde: avuç içi kadarmış zaten.
postacı amca kendine görev edinmiş ve ulaştırmış mektubu, sahibine.
hayata böyle lezzetler lazım.
-----
ülke: izlanda
şehir: bú?ardalur
isim: izlandalı ve danimarkalı çiftin, üç çocuğu ve bir sürü koyunla yaşadığı at çiftliği
not: danimarkalı kadın, şehirdeki süpermarkette çalışıyor.
------
müsiad'ın asgari ücret artmasın çağrısı
-
"komşusu açken tok yatan bizden değildir"den, "yeter ki belli bir zümre daha çok kazansın gerekirse sadakayla yaşatırız işçiyi, hem bonus sevapta alırız fena mı"ya doğru gelinen nokta.
bunların aç bıraktıklarından en çok oyu alıyorlar olmaları da ayrı bir komedi.
1997 odtü bahar şenliği videosu
-
o kalabalığın içinde ben de olduğum için izlerken içim cız eden video.
o zamanlar odtü koleji’nde lise öğrencisiydim. bütün türkiye’yi odtü gibi sanıyorduk, sosyal medya falan olmayınca ülkedeki cahil çoğunluğun da farkında değildik. güzel bir yanılgıda yaşıyormuşuz.
gerekirse nato'dan ayrılmak bile gündeme alınmalı
-
bu açıklama üzerine türkiye'nin düşmanları bir şampanya patlatır artık.
iş yerine giren hırsıza kendini sevdiren köpek
-
bence hırsız köpeğin daha önce tanıdığı biri, kokusundan falan tanıyıp o olduğunu anladı ve saldırmadı.
edit: günlerimi sherlock ve müge anlı izleyerek geçiriyorum.