ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
anne ile baba arasındaki düşünsel farklar
-
gece 2 suları...
ben: öğğğğürrrehhh öğğğürrrehhhh... anniii... annieee
annem: aman oğlum n'oldu?
ben: ehhhhöğğğ...
annem: kuzum n'oldu? hamdi uyan... çocuk çok fena
baba: ....
annem: uyan çocuk istifra ediyor...
baba: haynn... istifra mı ediyor? eder tabi... it duruyor bunlar durmuyor. güneşte gez, top oyna terle, kola cips, cips kola, kola cips... celibon... terli terli... güneşin altında... kola cips, cips kola ....
ben: öğğğğğüüüreeeehheeyyy.....
annem: yavrum gel banyoya...
baba: bi' daha kola içmeyeceksin lan... kola cips, kola cips, kola cips... ne lan bu????? yok artık kola mola....
ben: öğğğğüüüüeerrriyyyyy... (içses: annemi daha çok seviyorum)
kuzey güney
-
kim demiş hani biri demiş ya "ilk perdede silah gözüktüyse ikinci perdede mutlaka patlar" diye. (edit: çehov demiş.*)
kimse dikkat etmemiş. şebnem dönmez, barış'a ciddi bir iş toplantısı öncesi "kolunuz leke olmuş" dedi. barış da işi gücü bırakıp bir panikle lekeyi silmeye çalıştı. "amaan boşver eve gidince makineye atarım" demedi.
laf olsun diye mi yaptılar böyle bir şeyi sizce? ne lekesiydi o? barış niye bu kadar paniğe kapıldı da temizlemeye çalıştı?
ne lekesiydi biliyor musunuz?
fren hidroliği...
de gözünü sevdiklerim. bir sefer de fren hortumları kesilmiş arabayı kullanan herif uçuruma gelmeden önce daha şehrin içindeyken bir kere frene bassın da "aha fren tutmuyo la" diyip kenara çeksin. ya da en fazla öndekine falan eklensin. yok abi illa uçuruma gelene kadar frene basmayacak, uçuruma gelince basıp aşağı yuvarlanacak.
gelmiş geçmiş en başarılı reklam
yaran fıkralar
-
üç arkadas tren istasyonuna gitmisler. içlerinden biri giseye
yaklasip bilet almis ve trenin kalkmasina ne kadar zaman oldugunu
sormus.
- bir saat on bes dakika... arkadaslarına dönmüs:
- daha çok var, hadi gidip su karsıkı kafede çay içelim... oradan
buradan derken laf lafı açmis... birden
tren düdügüyle kendilerine gelmisler.
kosarak disari firlamislar ama, nafile... tren kaçmis..
sormuslar:
- sonraki tren ne zaman?
- bir buçuk saat sonra... yine dönmüsler kafeye. yine çay, yine laf
ve derken yine düdük sesi...
kosmuslar ama bu defa da treni kaçirmislar.
bir saat sonra bir tren daha varmis. dönmüsler kafeye...
ama bu kez uyanik duruyorlar.
trenin sesini duyar duymaz kalkmislar ve kosmaya baslamislar.
içlerinden ikisi; biri bir vagona, digeri baska vagona zar zor
yetismis...
üçüncü ise geride kalmis ve yetisememis...
bir süre dövündükten sonra baslamis katila katila gülmeye.
durumu gören istasyon memuru dayanamayip sormus:
- hem treni kaçirdin hem gülüyorsun!
- nasil gülmeyeyim!... onlar beni ugurlamaya gelmisti...
14 eylül 2020 osmangazi köprüsü ücret müjdesi
-
şahsımın bu şirketlerde ortaklığı yoksa ben hiçbir şey bilmiyorum. 3-5 tane müteahhit rahat etsin diye 85 milyon köle gibi çalışıyoruz.
roger federer
-
teniste gösterdiği başarılarla, kırdığı rekorlarla ve kişiliğiyle gelmiş geçmiş en iyi sporculardan biri.
- roger federer, 1998'de “ junior wimbledon”ı kazandı. aynı yıl “us open junior”* finalini david nalbandian'a kaybetti. kariyerinde 4 “itf junior singles” (tekler) turnuvası kazandı.
- 1999 yılında atp sıralamasında ilk 100’e girdi. ilk finalini 2000 yılında marsilya açık'ta* oynadı, ancak finali isviçreli marc rosset'e karşı kaybetti.
- ilk tekler şampiyonluğunu 2001 yılında “milan bourner” turnuvasında julien boutter’i yenerek kazandı.
- 2001’de wimbledon’ın 4. turunda, 19 yaşındaki federer; o dönem en çok grand slam şampiyonluğu bulunan pete sampras’ı yenerek adından söz ettirdi.
- yakaladığı bu çıkıştan 2 yıl sonra, 2003 yılında mark philippoussis'e karşı wimbledon'ı kazanarak grand slam kazanan ilk isviçreli tenisçi oldu.
- 2009 yılında eski bir wta oyuncusu olan miroslava vavrinec ile evlendi. çiftin ikiz kız ve ikiz erkek çocukları var.
- yardımsever bir kişilik olan federer, 2003 yılında; gıda, barınma ve diğer temel ihtiyaçlar gibi yardımlar sağlayan “roger federer foundation”ı kurdu. 2006 yılında da unicef tarafından iyi niyet elçisi* olarak görevlendirildi.
- roger federer, kazandığı 20 grand slam’le; tüm zamanların en çok grand slam kazanan tenisçileri sıralamasında zirvede (30 final, 43 yarı final ve 52 çeyrek final).
- federer’in teniste idolleri boris becker ve stefan edberg’di.
- 2003 yılında ilk wimbledon şampiyonluğunu kazandıktan sonra, ona “juliette” adında bir inek hediye edildi.
- 2007 yılında çıkan, kendi fotoğrafının bulduğu posta puluyla roger federer; yaşarken bir posta pulunda fotoğrafı bulunan ilk isviçreli oldu.
- “gerry weber open” turnuvasının yapıldığı almanya’nın halle şehrinde “roger federer allee” isminde bir cadde var.
- roger federer, “bbc yılın denizaşırı sporcusu ödülü”nü en çok kazanan sporcudur (4 kez).
- roger federer ayrıca piyano da çalabiliyor.
- federer’in en sevdiği müzik grubu: ac/dc.
- başarılı golf oyuncusu tiger woods'la iyi arkadaşlardır.
- federer, 16 yaşına kadar bir vegandı. marc rosset ona, et de yemesi gerektiğini söyledi. federer daha sonra sebze harici yiyecekleri de yemeye başladı.
- 2008 yılında nike, şimdiye kadarki en büyük anlaşmasını roger federer'le imzaladı (120 milyon değerinde).
- federer, tenis oynamadığı zamanlarda doğa yürüyüşlerine çıkmayı da seviyor.
- roger federer’in baş harflerinden oluşan “rf” isminde bir parfüm markası var.
- roger federer’in imza hareketlerinden biri: “the sabr” (sneak attack by roger).
- federer; ingilizce, almanca, ve fransızca konuşabilmektedir.
- roger federer, art arda 4 yıl wimbledon ve us open'ı* kazanan tek tenisçidir (2004-2007).
- federer’in en uzun maçı 5 saat 5 dakika sürdü (2006, rafael nadal).
- 24 kasım 2017'de basel üniversitesi tarafından roger federer’e fahri doktora unvanı verildi.
- federer, fc basel taraftarıdır.
kaynakça
https://ohfact.com/…ting-facts-about-roger-federer/
https://www.factinate.com/…ing-facts-roger-federer/
https://thefactfile.org/roger-federer-facts/
https://www.uselessdaily.com/…famous-tennis-player/
https://en.wikipedia.org/wiki/roger_federer
şanlıurfa'da kızının üstüne tiner döküp yakan baba
-
yabancı uyruklu derken. hangi ülke vatandaşı acaba çok merak ettim. isveç? norveç? danimarka?
sultanbeyli'nin hızlıları
-
(bkz: açmayın durex virali)
her 10 kasım'da gözleri dolan insan
-
yalnız olmadığımı düşündüğüm insanlar topluluğu.
kocaman adam oldum, her siren çaldığında ve hayat durduğunda, 9:05'i gösterdiğinde saatler gözlerim doluyor.
insanları görebilmek adına cama koşuyorum, sirenleri dinliyorum. ve evet bunu her seferinde can-ı gönülden isteyerek yapıyorum.
allah rahmet eylesin.